Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '13

 
Kategori
TV Programları
 

Muhteşem Yüzyıl ve Tarihin Arka Odası'ndaki oto sansür!

Muhteşem Yüzyıl ve Tarihin Arka Odası'ndaki oto sansür!
 

Murat Bardakçi'nın hazırladığı ve Erhan Afyoncu'yla birlikte ''sunduğu'' bu programı elimden geldiğince kaçırmam... Hele İlber Ortaylı'da varsa konuk olarak (çok sık olur) daha keyifli olurum... Saatlerce karşısında oturup bir şeyler kapmaya çalışırım... Bu program çoğu zaman 5-6 saat sürmesine rağmen bir şeyler kapma sürem ancak yarım saattir... O yarım saat dışındaki zamanı ise başka şeyler yaparak dolduruyorum bende…

Murat Bardakçı'ya hayran değilim, sempatik bulmam... Bu programı seyirciyle kavga/polemik alanı haline getirmesine içerlerim... Gelen maillerle kavga etmesini kayıkçı kavgasına benzetirim, okumazsın olur biter derim... Ancak belki böyle olunca ilgi görüyor der geçerim...

Bu programın bana ve halkımıza çok şey kattığına inanıyorum... Tarihe nasıl bakmamız gerektiğinin ip uçlarını sezinliyor insanlar... ''Her Türk entelektüeli Osmanlıcayı okuyabilmeli'' önermesini ciddi bulmasam da, çevirileri muhakkak yapılmalı derim...

Neyse asıl üzerinde duracağım konu: Tarihçinin tarih üzerindeki kendi oto sansürü... Bardakçı ve Afyoncu elinden geldiğince tarafsız olmaya çalışıyorlar... Ancak elinden geldiğince olmaktan çıkıyor bazen durum, tarihçinin kendisi de sansür uygulayabiliyor tarihe… Art niyet olmasa bile tarih üzerindeki oto sansürün nedenlerini kendimce tespit etmeye çalıştım:

-Tarihçinin kendi dünya görüşü: Üzerinde en çok tartışılan dizi olan ‘’Muhteşem Yüzyıl’’ dizisinde danışmanlık yapan (şimdi değil) Afyoncu, danışmanlık için iki şartının; bu dizide, oğlancılık ve sarayda içkinin olmaması olduğunu söylüyor… Bu iki şeyin sarayda/toplumda olup olmamasını değil, Sultan Süleyman’ın bunlardan uzak olduğunu anlatıyor… Pargalı meyhanede içebiliyor ancak… Hele oğlancılık hiç yok… Oysa oğlanı olmak o dönemde bir sosyal statü göstergesi nerdeyse… Yani kendi inancıyla o günü belirliyor… Bu sık yapılan bir şey… Koca bir İmparatorlukta elbet her şey var… Ancak istediğini görmemek, istediğini görmek sanırım oto sansürün en başlıca nedenlerinden birisi…

-Sansasyon yaratma eğilimi: Teke Tek programında Bardakçı’nın Zekeriya Beyaz ile tartışmasını izledim dün akşam… Zekeriya Beyaz’ı sıkıştırıp ağzından, ülke gündemine bomba gibi düşecek şeyler peşindeydi bence… Bardakçı’nın bu tuzağını hisseden Beyaz, bunu açıkça yüzüne söyleyince, Bardakçı gibi birisi, ‘’bilginin doğruluğu çoğunluğun bildiği şeylerdir’’ gibi saçma bir noktaya geldi…

- Yaptığa işe hayran/aşık olmak: Aslında her meslek önemlidir… Hiç biri daha önemsiz değildir… Ancak çoğu zaman insan mesleğini öne çıkarmaya, ve böylelikle kendisini daha önemli kılmaya çalışıyor… Temel hata her mesleğin, önemli olduğunu unutmaktır… Bu öyle bir sonuç çıkarıyor ki ortaya, yaptığın işin diğer herşeyi belirlediğini düşünmeye başlıyorsun… Tarihte elbet hayran olunası şeyler ve kahrolası hatalar yapılmıştır…  Ve bu gün o yaşanılanların üzerinde dikilmektedir… Ancak ilerlemeye karşı durmak, orada kalmak için bir neden olamaz bu… Tarihçinin, tarihteki hayran olunacak şeyleri ortaya çıkarma gayreti olmalıdır elbet… Ancak bir bu kadar da, bugün toplumu frenleyen şeylerinde kaynağını bulup çıkarmak gayreti de olmalıdır… 

Bilinen her güç insanlar üzerinde sansür uyguluyor zaten… Bir de kendimizin uyguladığı sansürlerin büyüklüğünü bilsek sanırım şoka gireriz…

  

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..