Muhteşem Yüzyıl

Malum diziye eleştiri çok. Hele hele Sayın Başbakan'dan sonra... Söz söylemeyen kalmadı. Neler yapmışlar neler. Yerin dibine sokup çıkarttılar. Anlattılar da anlattılar. Eeeee ne yapacağız şimdi?

Bunları yaptılar diye onlardan nefret mi etmeliyiz?1299-1923 yılları arasında hüküm süren, doğu Avrupa-güneybatı Asya-kuzey Avrupa’yı kapsayan geniş bir coğrafyaya hükmetmelerini unutmalı mıyız? Bunlar kolay işler değil. Olayları yaşanan döneme ve o şartlara göre tek açıdan bakmadan irdelemek lazım. Tabii ki bazı yanlışları varmış. Yanlışlıklar yapmışlar… Doğruları da varmış ki 600 yıldan fazla hayatta kalmış bu imparatorluk. Doğrusuyla eğrisiyle onlar Cumhuriyet öncesindeki büyük devletin padişahlarıymış... Hiç kuşku yok ki onlar ecdadımız. Hatalarıyla, başarılarıyla atalarımız. Sarhoş Selim hamamda cariye kovalarken öldü diye Koca Osmanlı Devletini kimse karalayamaz. Hem ayıp hem de haksızlık olur. Bu devlette 19 yaşında tahta geçip 21 yaşında Konstantinopolis'i fethedenler de var... Viyana kapılarına dayananlar da... Var da var... Sonrasında Atatürk var. O’nun yanlışları yok mu? Tabii ki de var. Doğruları da var. Arkasında bıraktığı bir Bayrak var, Cumhuriyet var. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti var... Ama bizim atalarımız hiç hata yapmaz gibi yanlış bir kanımızda var... Onların insan değil olağanüstü kahramanlar olduğunu düşünürüz hep nedense? Burada üç yanlış bir doğruyu götürmez. Yanlış da bizimdir. Doğru da. Yanlışıyla doğrusuyla hepsi bizimdir. Burada en büyük hata; Tarihi masal kitabı gibi yazıp, ismi geçenleri de masal kahramanı olarak BELLETENLERDE…

Bu kafayı düzeltmezsek daha çooookkkkk işimiz var çook…