- Kategori
- Siyaset
Mülteci Değil, Ucuz İş Gücü
Sosyalist düşüncelerinden taviz vermeyen avrupa sosyalistleri, gittikçe gözden kayboluyor.
Avrupa ülkelerinin genelinde, YABANCI İŞÇİ olarak veya mülteci olarak gelmiş ve çalışmaya başlamış olan işçilere BAKIŞ ve DAVRANIŞLAR, çok değişti..!
Avrupa İşçi sınıfıyla dayanışmaya girmeyen, giremeyen göçmen işçi iyot gazı gibi açıkta.
Mücadele etmeyen ve midesinden başka bir şey düşünmeyen bu feodal, egoist ve KÖLE RUHLU yabancı işçiyle Avrupalı işçilerin kimyası hiç birleşemiyor.
Bu yüzden kendilerine ve sınıfsal mücadeleye katılmayan bu bilinçsiz işçileri, kendi yapacakları sınıfsal mücadeleye, potansiyel bir engel olarak görüyorlar.
Bu düşünceleri teorik olmayabilir, yanlış olabilir ama, böylesine sürüden farksız gördükleri insan kılığındaki işçilerle birlikte olmak istemiyorlar.
Emeklerini yok parasına satan bu göçmen UCUZ İŞ GÜCÜNÜ grev kırıcılarına benzeten Avrupalı işçilerin bireysel olarak başlayan tepkileri, gittikçe genişledi ve örgütlerine kadar sirayet ederek tüm topluma ve ülkelere yayılmaya başladı.
Zaten var olan işsizlik ve ekonomik krizin faturası işte bu yabancı, bilinçsiz ve örgütsüz göçmen işçilere çıkarılıyor.
İnsan, ister istemez bu ezilen yabancı işçilere bir önder arıyor.
Kurtarıcıları, sahiplenenleri yok. İşçi sınıfının öteden beri önderliğini yapan Komünist ve Sosyalist düşünceler ve partileri işte tam da bu zamanda akla geliyor.
Görünen o ki, ASALAK ve KÖLE RUHLU İŞÇİ istemeyen 1960'ların.. 70'lerin AVRUPA İŞÇİ SINIFI, YILLARCA VERDİKLERİ MÜCADELE sonucu, rahatı ve REFAHI YAKALAMIŞ gibi görünüyor.
Mültecilerin yaşadığı ülkelerde, mülteci karşıtı olmak ve bunu açık olarak yazılı ve görselde göstermek, çok POPÜLER bir düşünce ve davranış haline geldi ve geliyor.
Bakalım bunu ne kadar sürdürebilecekler..?
Türkiye, bu gelişmelere, tavır ve düşüncelere zaten hiç yabancı değil.
Zira, Türkiye'de Avrupa'dan daha çok açlık ve işsizlik kol geziyor.
Aradaki fark, Türkiye'de yabancı göçmen işçilere gösterilen tepkiler, sınıf bilinciyle yapılmıyor.
Avrupa Ülkelerinde yaşayan 6 milyon Türkiyeli işçi, bu olumsuz gelişmelerden şüphesiz ki, çok etkilenecektir.
Umarız, süreci atlatmanın bedeli, tüm çalışan emekçilere ağır olmaz.
Olaya nereden bakarsak bakalım, kaşıyanı çok olacaktır.
Bütün bu göçlerin, fakirliğin, savaşların müsebbibi, elbette adi kapitalist sistemdir.
İhtiyaçtan fazlasını üreten
Bir tarafta bolluk, bir tarafta kıtlık yaratan
İnsanları köleleştiren
Dünyayı kirleten
Ülkeleri sömüren
Halkları mültecileştiren
Savaşlar çıkararak, kan ve gözyaşı döktüren
Paraya tapan ve taptıran
Tek millet.. tek millet... tek.. tek.. tek deyip
TEK DÜNYAMIZ VAR, diyemeyen
Ve sadece kendilerini öven
Irkçılık düşüncelerini geliştiren
Dünyayı parça, parça bölen
Ve sınırlar çizip, duvarlarla ören
Düşünce ve zihniyetler var oldukça , elbette barış.. sosyal refah.. adil paylaşım ve globalleşme düşünceleri de hep havada kalır.
Umarız Avusturya İşçi Sınıfı inisiyatifi ele alır.
Daha da uzatmadan haykıralım
Kahrolsun KAPİTALİZM ve İş-BİRLİKÇİLERİ
Yaşasın Sosyal düşünceler ve tüm çalışan emekçilerin iş-birliği, dostluk ve dayanışması.
Kahrolsun faşizm, ırkçılık ve ayrımcılık.
Feridun Hayati Ünüvar , 26 şubat 2019