Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '19

 
Kategori
Siyaset
 

Vatan

''İnsanın en yakını, gönül birliği yaptığı insandır''..diyor, bir arkadaşım Sevgililer Günü'nde.

Evet, doğru söylemiş dostumuz. Vatan da öyledir.

İnsanın vatanı, en yakınıdır..!

İnsana en yakın olan ayak bastığı, yaşadığı her yerdir O'na vatan olan yer.

Korunmalıdır, sahip çıkılmalıdır..sorumluluk bilinci geliştirilmelidir.

Yani dünya dediğimiz, havasıyla suyuyla bütünleşmiş şu koskoca yer kürenin tamamı, hepimizin vatanıdır.. vatanı olmalıdır.

''Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.'' söylemi ve düşüncesi , bu bağlamda elbette düşündürücüdür.

Bu deyiş ; savaş yıllarında, işgale ve sömürüye karşı direnmek için,  milli duyguları geliştirmek ve pekiştirmek  için,  o günün şartlarında söylenmiş sözlerden sadece biridir.

Bugün bu ve benzeri sözler, zararlı bir madde gibi kullanılmaması gereken, şovenistçe söylemler haline gelmiştir. Bu ve benzeri diğer sözleri, dünyanın hiçbir ülkesinde kullanamazsınız.

İnsan, suya atılan bir taşın halkaları gibi dünyaya doğduğu yerden adımını atarak hayata başlar. Ve gittikçe, havasıyla suyuyla bütünleşen şu koskoca küre-i arza dalga dalga  açılır ve bir yerlerde iş bulur, aş bulur, yerleşir,  yaşar ve oralarda fanileşir.

Günümüz insanı, yaşadığı yerde şartlar değişince, o da değişime uyuyor ve başka yerlere taşınarak, oralarda yaşamaya ve hayata tutunmaya çalışıyor. Ve artık o yeni yer, ona kucağını açan yeni bir vatan oluyor. Bu yüzden, dünyanın her yeri insanın vatanıdır, düşüncesi ortaya çıkıyor.

Çağdaş dünya düşüncesi, evrenseldir.
Savaşa karşıdır.

Kan dökmeye, insan canı almaya karşıdır.

Tüm insanların eşit olduğunu, dostluğu ve kardeşliği savunur.
Dünyanın parsel, parsel bölünmesine karşıdır.

Bu sosyalist düşünce, dünyanın her yerinde geçerli bir akçedir.

Bugün dünyanın bir ucundan, öbür bir ucuna gidip oraya yerleşip, oralarda yaşayan bir insan; oranın havasını.. suyunu.. ağacını.. taşını.. hayvanını.. vs.'sini koruma sorumluluğunu da beraberinde  taşır.

İnsan ; ''Buradan bana ne..? burası benim vatanım değil ki..! ''' .. diyemez ve insan olmanın sorumluluğundan kaçamaz.

Bu görüş ve anlatımdan, insanın kendi doğup büyüdüğü ülke ve kültürünü bilmesin.. ona yabancılaşsın, ülkesini sevmesin.. ona sahip çıkmasın ..diye, bir düşünce ve anlam kesinlikle çıkarılmamalıdır.

Hangi ülkeyi ne kadar sevip övme konusunda insan, buna kendisi karar vermeli ve dengeyi kendisi kurmalıdır.

Yaşam, hayatta bir dengedir.

Her şeyin aşırısı, zaten zararlıdır.

Yaşamının dengesini sağlayacak olan, bireyin kendisidir.

Bir insanın; doğup büyüdüğü, kültürüyle benliğini ve kimliğini kazandığı kendi ülkesini çok sevmesi ve onunla gurur duyup yüceltmesi, o insanın bir dünya insanı olmasına engel değildir.

Bilakis; bir insan önce kendi anasının dilini, kültürünü ve doğduğu yerin değerlerini öğrenip kültürel temelini atıp sağlamlaştırması, dünyanın her yerinde ayağını yere basmasında daha yararlı olacaktır.

Anadillerini ve kültürel değerlerini öğrenmiş insanların, farklı dilleri öğrenmesi ve yaşayacağı dünyanın herhangi bir ülkesine daha rahat uyum sağlayacağı, asla göz ardı edilmemelidir.

Bu konuda insanların asimile edilmeden yeni kültür ve dillere entegre edilmesi; ideal, bilimsel ve doğru olanıdır.

Günümüzün çağdaş düşünen, sosyalist insanı; insan düşünce ve buluşlarının tüm insanlığın ortak değerleri ve mirası olduğunu ve dünyanın da, hepimizin ortak malı olduğu fikrindedir.

Tüm insanlar ve insanlık için önemli olan; dünyayı ve kaynaklarını bölüp parçalayıp sermayeye sahiplendirmek değil, dünya kaynaklarının tüm insanlarla hep beraber, eşit ve adil bir şekilde birlikte kullanılmasını sağlamak olmalıdır.

Sosyalist bir dünya nizamı ve  dünya kaynaklarının eşit ve adil paylaşımı dileğiyle, hepinize esenlikler dilerim.

Kalın sağlıcakla ve sevgiyle.

Feridun Hayati Ünüvar
15 şubat 2019

 
Toplam blog
: 14
: 72
Kayıt tarihi
: 21.08.13
 
 

Öğretmen - Hukukçu - Tercüman- Sosyal Danışman ve  Serbest Yazar. Türkiye'de 6 yıl öğretmenlik ya..