Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '09

 
Kategori
Güncel
 

Mumcu öldüğünde...

Mumcu öldüğünde...
 

Liman


Yazılacak zaman mı bilmiyorum hiç... Ama, tarih çok yakın anımsmaya ve tam da şimdi iyice zamanı gibi geliyor söylemenin.

Öğretmenliğe başladığım ikinci yılın keyifli bir sömestr tatili sabahıydı.

Gerinerek uyanmış, TV nin karşısına geçip, Özgün uyanmadan daha, bir kahve keyfi yapmak için kanepeye uzanıvermişim....

Daha gözümü tam dikmemiştim ki televizyona, kulağım algıladı önce!!!!! Heyecanlandım mı, panik mi hissettim, canım acıdı da algılamayı mı reddettim??? Tam hatırlayamıyorum şimdi, ama duyduğum yerde hafif sendeledim... İnsanlık hali ilk aklıma gelen, üç yıl önce babamın öldüğünü, DANNNNN!!! diye alıştırmadan söylediklerinde hissettiklerimin aynısı mıydı sanki bu can acıması??

Gençliğimin Sakıncalı Piyadesi, babamla birlikte kitap fuarında elinden imzalatıp aldığımız, Papa-Mafya-Ağca'sı, Bir Pulsuz Dilekçe'si.........

Gözlüklü, az gülümseyen, sohbetlerine dalmak için sabırsızlandığım ama, babama daha çok zaman ayırdığı için bozulduğum, bir aralar arkadaşların lümpenlikle suçladığı adam:). Hiç inanmamıştım, hiç..

Öldürüldüğüne de inanamayarak ve bu da uyduruk olsa ne olur sanki diye, kıpırdamadan izledim olan biteni, karlar üstünde nasıl süpürdüklerini her şeyi halının altına koca devlet televizyonunda.

Vurulduk ey halkım unutma bizi!!

Ve Uğurlar Olsun o yılki ve her yılki anımsamalarda.........

Yeter mi, yetecek mi??

Aslolan, geri gelecek mi eşine, oğluna, aramıza sanki....ve bir daha basabilecek mi üstüne başkaları da onun kadar güçlü ve cesurca açık yaraların??

Aklımıza gelince ancak ve yalnız iki göz yaşı akıtır, ah ile vah edebiliriz.Başka yapacak ne kalır geriye zaten...

Unutmak olmaz, Uğurlamaya mecbur kaldık ama kafalardan Uğurlamak ta olmaz... Olmaz.

Tören için Ankara'ya giden kardeşimin, yağan yağmurda ıslanan çizmelerini annem hala atmadı. Duruyor bir yerlerde. Aklıma gelenler bunlar bugün....

O sömestr tatilini yine bugünkü gibi bir sömestr tatilinde böyle başıboş, yorgun, artık biraz orta yaşı geçmeye yakın kendime hatırlatarak anıyorum Sevgili Uğur Mumcu'yu.

Çok sevmiştim onu.

Kendi payıma düşenin; gençlere onun anlattığınca ve dilim dönüp nefesim yettiğince Mustafa Kemal gibi olmalarını, birer fidan gibi olabilmelerini, birer keskin kalem olmalarını öğretmek olmasını istiyorum.

Ama gençken ölmeden, ama asılıp vurulmadan, ama birer kırık gözlük bırakmadan geride.

Artık, iyilerin de kötüler kadar cesur olduğu yerde, ölünmeden, tertemiz yaşandığını görmek istiyorum.

Huzur ve açık görüşlülük istiyorum.

Mutlaka ahlaklı insanlar görmek istiyorum çevremde .

Ahlaksızlığın akıllılık ve gıpta edilesi bir şey sayılmadığı, arsızlık ve pişkinliğin aferinlerin layığı olmadığı, ahlaklılığın enayilik denilerek gülünüp geçilmediği bir yerde yaşamak istiyorum.

Lafla anmalara, iki gözyaşıyla anma salonlarından çıkmalara, oralarda kafamıza balyoz gibi inen 'FAİLİ MEÇHULLER ARAMIZDA!!' cümlelerini duyup, yutkunup sonra son cümlelerin bağlanışında; 'NE YAPALIM BURASI HEP BÖYLEYDİ, BÖYLE KALSIN BARİ AMA SİZ YİNE DE ARKANIZI SAĞLAMA ALIN HAAA!!' denmeye çalışılan nutukları dinlemeye sabrım, zamanım, korkum kalmadı artık.

Yazdıklarım duygularımın yoğunluğuyla karışıyor bazen, ama ciddi olarak keskin virajların çok sıklaştığı bir ülkede yaşamak, uçurumların hangi birinde kendimin de düşüp kalabileceğimi düşünerek uyumak istemiyorum.

Uğur Mumcu'yu hiç uğurlamak istemiyorum. Yaşasın istiyorum.

Özlem Erkaplan

 
Toplam blog
: 66
: 576
Kayıt tarihi
: 26.01.09
 
 

1963 doğumluyum. İngilizce öğretmeliği yapıyorum. 20 yaşında bir oğlum var. İzmir' de yaşayan şan..