Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '10

 
Kategori
İnançlar
 

Mümin inandığını görür

Mümin inandığını görür
 

İnsan yaşamının her anında, karşılaştığı her olayda Allah'ın gücüne, rahmetine, lütfuna, bağışlamasına ve esirgemesine muhtaçtır. Kabul eden, icabet eden, bağışlayan (Kabil) Rabbimiz insanlara, tüm dualarına ve çağrılarına icabet edeceğini bildirerek müjde verir:

"Bana dua edin, size icabet edeyim.” buyuran Allah, kuluna çok yakındır; her insanın dileğini, içinden geçirdiklerini, düşündüklerini, yakınlarıyla konuştuklarını, fısıltıyla söylediklerini, hatta bilinçaltında bulunanları dahi bilir. Kendisi'ne yönelip dua eden, Kendisi'nden dilekte bulunan her insanı duyar, cevap verir. Bu, kullar için çok büyük bir nimettir; Allah'ın rahmetinin ve sonsuz gücünün bir delilidir.

Rabb’inin sonsuz gücünü görebilen insan, yalnızca Allah'a dayanıp güvenecek ve kalbi imanla tatmin bulacaktır. İnanan kullar, Allah’ın kendilerine en yakın olduğuna, dualarını kesinlikle duyduğuna ve icabet edeceğine inanarak yakarırlar ve O da ihtiyaçlarına ve niyetlerine binaen onlar için en hayırlı olanı yaratır. Kendine yalvaranların isteklerini veren(Mucib) Allah, kullarına olan yakınlığını bir Kur’an ayetinde şöyle haber verir: "De ki: "Eğer ben sapacak olsam, artık kendi nefsim aleyhine sapmış olurum; eğer hidayeti bulacak olsam, bu da Rabbim'in bana vahyetmekte olduğu (Kur'an) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakın olandır. " (Sebe Suresi, 50)

Kalabalık ortamdaki insanın da, yalnız olduğunu düşünenin yanında da Allah vardır. O gizlinin gizlisini bilir ve “Her nerede iseniz, O sizinle beraberdir, Allah, yaptıklarınızı görendir.” (Hadid Suresi, 4) ayetiyle bildirildiği gibi, insanın her anından, her yaptığından ve her sözünden haberdardır.

Ancak inkar edenler tüm bu gerçeklerden habersizmiş gibi yaşarlar:

(Peki) Onlar, Allah'ın gizli tuttuklarını da, açığa vurduklarını da bildiğini bilmiyorlar mı? (Bakara Suresi, 77)

Allah sinelerin özünde olanı bilir. Bize şahdamarımızdan daha yakındır ve her şeyi sarıp kuşatmıştır. Allah’ın üflediği ruh, yalnızca O’nun nuruyla aydınlık, kalan her şey karanlıktır.

Kuran’daki ifadesiyle de çok açıktır ki, insanın kalbi ile arasında Yüce Allah’tan başka bir varlık olması imkansızdır:

“…Ve bilin ki muhakkak Allah, kişi ile kalbi arasına girer ve siz gerçekten O'na götürülüp toplanacaksınız.” (Enfal Suresi, 24)

O, insanın her konuşmasından, her düşüncesinden, hayatının her anından haberdardır. İnsan uyurken bile, Allah onun her halini, rüyasında gördüklerini dahi bilir. Bunların tümünü yaratan Allah'tır. Allah kulunun her duasını bir ibadet olarak kabul eder. Bu nedenle inanan insan, ettiği duaya Rabb’inin en hayırlı zamanda ve en hayırlı şekilde karşılık vereceğine iman eder.

İnsanın duasının samimiyeti ve içtenliği, Allah'tan istediği şeye karşı hissettiği ihtiyacın şiddeti ile ilgilidir. Dolayısıyla ihtiyacıyla ilgili olarak o an aklından geçen düşünceler de kişinin duasıdır.

“Rabbiniz, sizin içinizdekini daha iyi bilir…” (İsra Suresi, 25) ayetiyle bildirildiği gibi, içimizdekini bizden daha iyi bilen Allah, insanın aklından geçirdiğine de cevap verir. <ı>“…istedim Allah’tan, ama vermedi” diyen insan yanılgıdadır. Çünkü hala Rabb’inden bir rahmet olarak yürüyebilmekte ve hala nefes alabilmektedir. Allah kulunun aklından geçenlere icabet etmiştir…

Dua, her insan için çok değerli bir ibadet ve büyük bir nimettir. Çünkü Allah, insana duası aracılığı ile hayırlı ve güzel gördüğü her şeye ulaşabilme imkanı verir. Yüzeysel bakan insan gördüğüne inanır. Mümin ise inandığını görür. İnandığı şey onun duası olur ve Rabb’i duasına icabet eder…

İlk yayın: Körpe Kalemler Dergisi

 
Toplam blog
: 727
: 972
Kayıt tarihi
: 09.02.10
 
 

Ekonomi okudum. 5 yıldır haber siteleri, portal ve dergilerde yayınlanan yazılarımı ve inandıklar..