Müsilaj

 Müsilaj  (denizin kusması)

Efendim son zamanlarda lügatimize başka bir kavram girdi Müsilaj, deniz salyası olarak tarif edilen bu kavram aslında denizin isyanı olarak anlamak lazım.

Bir dostum bana, dünya insan olmadan yaşayabilir lakin dünya doğa olmadan yaşayamaz dedi. Kur’an-ı Kerim insanı zalim, cahil, aceleci ve nankör olarak tanıtmaktadır, yani şayet insan hat aşarsa mesuliyet bilmezse ve sınırlarını aşarsa Kur’anı Kerimin tanımladığı konuma düşer.

Marmara denizinde görülen salyalar aslında bir deniz isyanı olarak anlamak lazım, tabiatın bozulması insanla başlar yani insanın olduğu her yerde bozulmalar olur bunlara birde doymak bilmeyen insanoğlu karışırsa yukarda ki bahsettiğimiz insan tipolojisi, karışmasıyla bu bozulma daha’da artar belirli bir aşamadan sonra geriye dönülmez bir hal alır. 

Kuranı kerimde:İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır. Rum 41.

Sahi dünyayı neden bu kadar hor kullanıyoruz? Deniz bize tahammül edemeyecek haldedir, elimizde ilahi bir kitap olmasına rağmen doymak bilmeyen bir hırsa sahibiz maalesef…

Bu sene kurak geçecekmiş, nedeni ise uzmanlara göre iklim yani havanın ısınması olarak göstermektedirler, sadece Türkiye’de değil dünyada benzer olayların baş gösterdiği görülmektedir.

Yarınlar neyi gösterecek bilemem gayb’ı bilen Allah tır, lakin bu hal iyi bir hal değildir bu verilerden yola çıkarsak yarınların bugünlerden daha kötü olacağı şüphe götürmeyecek bir hakikat olarak karşımızda durmaktadır.

Meslek sahibi, iş sahibi siyasetçilerimiz herkes bir yandan kendi sorumluluklarımızı bilerek hareket etmeliyiz,  işverenimiz vicdanına uyarak biraz az kazansın ama çevreyi tehdit edecek bölesi bir felakete sebebiyet vermesin. Siyasetçimiz denetim kanallarını sonuna kadar kullansın yarınlara temiz bir dünya burkalım. Tabi bunun diğer tarafı da hesaba katmıyorum, yani Ahiret kısmını…

Siyasetçilerimizin seçim atmosferinde sarf etmiş oldukları sözlerinin önemli bir kısmını unutmuş saat 5 kapanan sandıklarla beraber bir dahaki 5 sene sonra gene bir daha seçimde kullanmak üzere sumen altı yapıldığına dair Marmara denizi en bariz şahitlik etmektedir… 

Kur’anı Kerimde nereye gidiyorsunuz? Sorusunu soruyor, o soruyu doymak bilmeyen insanoğluna soruyor, yarınlar dönülmez bir noktaya gelmeden hepimizin üzerine düşeni yapması gerektiğini hatırlatıyor.

Bu iyi bir ders olsun bizlere, hep Başaklarını eleştiriyoruz güzel eleştirelim defaheten eleştirirken çoğu zaman kendimizi unutuyoruz.

Bir kızıl derili atasözünü önemsiyorum, bizler dünyayı çocuklarımızdan miras aslık, yani onların emanetçisiyiz…

En derin saygılarımla