Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '10

 
Kategori
Güncel
 

Mustafa Balbay tutuklanalı bir yıl oldu

Mustafa Balbay tutuklanalı bir yıl oldu
 

Bugün Cumhuriyet'i alan veya bir şekilde ilk sayfasına bakanlar altta "Gündem" başlıklı bir köşeyi ve beyaz boşlukta yazan "Mustafa Balbay 365 gündür tutuklu" yazısını görmüşlerdir.

Davanın içeriğinden ve suçlamalardan bağımsız düşünün lütfen. Ben öyle düşünmesem bile siz öyle düşünün. Mustafa Balbay'ı sevmiyor olsanız bile... Vicdanınızı düşünün, bir gazeteci yaptığı haberler ve bu haberlerin bir kısmında kullandığı, bir kısmında ise kullanmadığı notlar yüzünden bir yıldır tutuklu, halbuki kendisinin dediği gibi, bu davada olsa olsa tanık olabilir. Hakkında bir karar çıkmış değil. Herhangi bir şey söylenmiş değil. Savunmasını da yaptı Balbay, fakat hala tutuklu. Hakkında bir karar çıkması da daha uzun yıllar sürecek gibi. Tutuklamanın tedbirden cezaya dönüştüğü bir yerde hukukun ne kadar uygulandığı söylenebilir?

Bir yıldır içeride olan bir adam delilleri karartamaz artık herhalde. Üstelik daha önce de gözaltına alınmış, bırakılmış ve kaçmamış. Yazılarına devam etmiş, gazetesinin başında durmuş. Ankara temsilciliği görevini yapmayı sürdürmüş. Aradan aylar geçmiş kaçmamış, siz onu almış yeniden içeri koymuşsunuz. Adalet böyle bir şey mi? Ya da böyle mi olmalı?

Balçiçek Pamir'in Habertürk'te yaptığı röportajı hatırlayın: "Oğlum beni tanımıyor..." diyordu Mustafa Balbay, kızı babası tahliye olacak umuduyla geliyor duruşmalara, hiç belli etmiyor ama sonra hıçkıra hıçkıra ağlıyor arkada.

Balbay yasalara aykırı bir biçimde 1.5 ay tecrite maruz kalıyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay bu konuda açıklama yaptılar. "Bu durum açık şekilde hukuksuzdur" görüşünde birleştiler. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DSP Genel Başkanı Masum Türker ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da aynı şekilde.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç "tutuklamayı hiçbir şey söylemeden cezalandırma gibi uzatırsanız insan hakları ihlali olur" diyor. Süheyl Batum "nasıl delilleri karartacak?" diye soruyor.

En AKP yandaşı kalemler bile "Balbay'ın içeri olması vicdanları sızlatmalı" diye konuşuyor. Mahkeme başkanı tahliyeden yana oy kullanmasına rağmen diğer üyeler Balbay'ın içeride kalmasını sağlamaya çalışıyorlar.

Kuşkusuz bu duruma maruz kalan tek kişi Mustafa Balbay değil, Mustafa Balbay sadece göz önünde. Devletin sonra "pardon" demesi ne giden vakti geri getiriyor, ne sevdiklerinden çaldıkları zamanı. Balbay'ın ömründen bir yıl gitti bile... Geri de verilemez.

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..