Mustafa Kemal Paşa'nın Vasiyeti

İstanbul'lular ya da yolu bir şekilde istanbul'a düşmüş olanlar Acıbadem caddesini bilirler. Caddenin E-5 üstünden geçen köprüye kadar olan kısmı Kadıköy Belediyesi'ne, yukarı Küçük Çamlıca'ya -kimileri için O Ağacın Altı önemli bir buluşma yeriydi zamanında- doğru olan kısım ise Üsküdar Belediyesi'ne bağlıdır.

Sağlı sollu lokantaları, pastahaneleri ile gerçekten güzel, nezih bir semtidir İstanbul'un. Eşiniz, arkadaşınız, çoluk çocuğunuzla rahatlıkla gezebileceğiniz, kimsenin kimseyi rahatsız etmediği, dolayısıyla suç oranı da çok yüksek olmayan bir yerdir.

Ancak yemeğe gittiğinizde, balık restaurantları da dahil alkollü tek bir içki satan yer bulamazsınız. Önceleri bu durumun akepeli Belediye Başkanları yüzünden olduğunu düşündüm, ama Kadıköy Belediyesine ait olan yerde de hiç bir restaurantta da içki satılmadığını anlayınca, bu işin içinde bir iş var dedim ve bir akşam restaurant sahiplerinden birinin yanına giderek, "Afedersiniz ama siz balık lokantası işletiyorsunuz ve de rakı satmıyorsunuz. Bu sizin işlerinize de sekte vurmuyor mu?" diye sordum. Lokantanın sahibi "Valla beyefendi, çalmadığımız kapı kalmadı ama ruhsat almak mümkün değil" dedi. Ben de " Bu durumu nasıl kabulleniyorsunuz? Hangi devirde yaşıyoruz" diye itiraz ettim. Ve lokanta sahibi aklıma kırk yıl düşünsem gelmeyecek bir şey söyledi: Mustafa Kemal Paşa'nın vasiyeti!

Bana anlatıldığına göre olay şöyle gelişmiş: Mustafa Kemal Paşa akşam Moda'da rakısını içer, sonra da arabasına biner Çamlıca'ya kahve içmeye gidermiş. Yolu da şimdiki Acıbadem caddesiymiş. Oraları çok beğendiği için bir gün yanındakilere, "Buralar çok güzel, kahve gibi yerler açıp kirletmeyin" demiş. Ve onun bu isteği söylendiğine göre Büyükşehir Belediyesi karar defterine yazılmış Bu nedenle de o bölgeye kesinlikle içki ruhsatı verilmiyormuş.

Ben bunu duyunca hem çok şaşırdım hem de çok üzüldüm. Bir yandan iktidardakilerin Atatürk'e ait her şeyi yıkmak için nasıl bir gayret içinde oldukları durumu söz konusu, diğer yandan onların çok işine gelen bu vasiyete gösterdikleri saygı. Tabi bu lokantıcının bana anlattıkları. Doğruluk payı ne kadar var bilmiyorum. Gerisi artık Büyükşehir Belediyesinden bunu öğrenebilecek gazetecilerin işi.

Bence Atatürk bugün olanları görseydi cadde için söylediklerini hemen geri alırdı.