Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Temmuz '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Mutlu adamın gömleği

Mutlu adamın gömleği
 

Kişisel Gelişim Derneği


Bir hükümdar amansız bir hastalığa yakalanmıştı. Ülkenin bütün hekimleri saraya geldi, komşu ülkelerin hekimleri de çağırıldı. Ama hastalığa hiçbir çare bulunamadı. Hükümdar, herkesin gözü önünde her gün biraz daha erimeye devam ediyordu. Umutsuzluk içinde çırpınırken son çare olarak bütün falcıların, büyücülerin bulunup saraya getirilmesini istedi.

Adamları koşuşturdu. Ülkede ne kadar adı falcıya büyücüye çıkmış insan varsa toplayıp getirdiler. Falcılar, büyücüler hükümdara tek tek baktılar, bildikleri bütün numaraları yaptılar, ama hiçbiri herhangi bir iyileşme sağlayamadı.

Hükümdar artık iyiden iyiye umutsuzluğa düşmüşken günün birinde sarayının kapısına bir yaşlı kadın geldi. Bu kadın hükümdarın derdini nasıl çözeceğini bildiğini söylüyordu!

Yaşlı kadını hükümdarın yanına götürdüler.

Hükümdar yatağında doğrulamadan, “Söyle kadın” diye güç bela konuştu: “Neymiş senin çaren!”

Kadın bildiği çareyi anlattı: “Adamlarınız ülkeyi dolaşacak, ülkenin en mutlu adamını bulacak, onun gömleğini alacak ve size getirecek. Siz de bu gömleği giyince iyileşeceksiniz...”

Hükümdar emir verdi, adamları hemen ülkeye dağıldı. Önce en zenginlerin kapısını çalmaya başladılar. Ama hangi zenginle gidip konuştularsa onun hiç de tahmin ettikleri gibi mutlu olmadığı gördüler. Aralarından bir iki kişi, en değerli gömleklerini verdi. Hükümdar gömlekleri giydi fakat bunların da herhangi bir faydası olmadı. Böylece o gömleklerin sahiplerinin söyledikleri gibi mutlu olmadıkları ortaya çıktı.

Hükümdar köpürüyor, adamları bütün ülkeyi adım adım dolaşıyor, artık zengin fakir dinlemeden mutlu insan arıyor ama bir kişi bile bulamıyorlardı. Durmaksızın dolaşırken susuz kalan hükümdarın adamlarından birkaçı dökülen bir kulübenin yanından geçmekteydi. Su istemek için yaklaştıklarında içeriden gelen sesi duydular.

Bir adam kendi kendine konuşuyordu:

“Ne kadar mutluyum, benden iyisi yok, karnımı doyurdum, yarın çalışabilecek gücüm de var... Benden iyisi yok...”

Hükümdarın adamları suyu falan unutup hemen içeri daldılar. Bu son derece yoksul kulübede bir adam yere oturmuş, kağıt üzerine serdiği peynir ekmeğin son kırıntılarını ağzına atarken bir yandan da türkü söylüyordu.

Hükümdarın adamları “Nihayet bulduk” diye adama doğru hamle ettiler ve yanan tek bir mumun zayıf ışığında adamın gömleğinin olmadığını gördüler. ‘’ Mutlu olmak için başkalarının mutluluk gömleklerine gerek kalmasın. İçinde bulunduğumuz bu güzel ve rahmetli ayın farkında olarak, birbirimize iyi davranalım. Eşimize, çocuğumuza, annemize, babamıza kısaca hayatımızda bir şekilde bulunan insanlara en içten sevgilerimizi sunalım. Bu hayat geçici ve bizim paylaşmak için sevgimizden başka değerli neyimiz var ki! Herşey bir gülümsemeyle başlar. Eve girdiğinizde eşinize , çocuğunuza gülümseyin. İşyerinize geldiğinizde mesai arkadaşlarınıza gülümseyin. Derse girdiğinizde öğrencilerinize gülümseyin. Gülümseyin ki içinizdeki sevgi kırıntıları yüzünüz vasıtasıyla her yere ulaşsın ve gönüllere köprü olsun! Orucun vermiş olduğu o fiziksel sıkıntılardan dolayı alacağınız feyiz ve sevabı, başkalarını kıracak ve üzecek davranışlar sergileyerek boşa götürmeyelim. Evde, okulda, sokakta, işyerinde bulunduğunuz heryerde bu bilinçle sizinle görüşüp ayrılan insanın yanınızdan ayrılırken dünyanın en mutlu insanı olarak ayrılmasını sağlayın. Onlara o kadar sıcak ve içten davranın ki o kişi belki de dünya gözüyle göreceğiniz son kişi! Bunu unutmayın! İnsanlara değer vermek dünyanın en güzel ve boşa gitmeyecek yatırımıdır. Hele de içinde bulunduğumuz şu kutsal aylarda bunun önemi bir kere daha ortadadır. Muhammet Burak OLGUN Kigeder Başkanı www.kigeder.org 

 
Toplam blog
: 12
: 621
Kayıt tarihi
: 08.07.11
 
 

Kısa adı Kigeder olan Kişisel Gelişim Derneği yönetici asistanı.  ..