Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '14

 
Kategori
Güncel
 

Mutlu bayramlar... Da...! Ne kadar?

Mutlu bayramlar... Da...! Ne kadar?
 

internetten alıntı...


 Bayramsa bayram!

İşte o kadar!

Mustafa Kandıralı’dan oyun havalarıyla uyanırsın, gümbür gümbür radyonun sesiyle sabah. Yeni esvapların, dolabının en güzel köşesinde. Kırmızı rugan ayakkabılarsa yattığın divanın ayakucunda. Utanmasan alacaksın yastığın altına da annenden korkmasan. Ne mümkün!

Sobanın üstünde çay fokur fokur kaynar, bakır çaydanlıkta. Annen de bir telaş. Seccadeyi babanın eline tutuşturmakta. ‘’ Aman geç kalacaksın, Aydoğdu’cuğum namaza.’’ Hepimiz sokak kapısının önünde sırada. Elini öpüp, babayı  bayram namazına uğurlamaya.

‘’Hadi elinizi çabuk tutun'' diye gürler! Bir elinde toz bezi, bir elinde süpürge. Sanki temizlenmedi günleridir ev! Bir koşmaca, bir koşmaca… O belki yarım saatlik zaman zarfında, ne işler yapılmaz ki!

Kahvaltı sofrası tam tekmil, saçlar taranır, yeni giysiler giyilir. Ayakkabılar pırıldamakta ayaklarımızda.

Telaş kıyamet derken, çalar kapı. Baba gelir elinde sıcacık simitlerle. Biz yine kapıda karşılamaya, boy sırasına göre. El öpme, bayramlaşma faslı derken. Otururuz masanın kenarına mailece. Şimdiler de dedikleri gibi ‘’çekirdek aile.’’

Yüzler güler, mutluluk Kandıralı’nın ezgilerine eşlik eder.

Sonra…

Biz hiç babamla bayram sabahları haricinde, bayram geçirmedik ki!

Çalışırdı bayram, seyran demeden. Bizi öper ve giderdi. Akşam eve döndüğünde, o zamanlar ‘’aile dostları'’ diye tanımlanan ve sevilen sayılan, hatırlı dostlarla bayram ziyaretleri. Arada bir annem saklardı gözyaşlarını! ‘’Gurbet ah gözün kör olsun’’ diye diye.

Renk renk yaldızlı kâğıtlara sarılmış çikolatalar, bayram şekerleri, kumaş mendillerin arasına konulmuş bayram harçlıkları ve sevgi dolu bayramlar.

Zamanla etrafa savrulan çekirdek aile fertleri. Yitirdiğimiz dostlar ve dostluklar. Sonsuzluğa uğurladığımız canlar.

‘’Hani nerede O eski bayramlar’’ dediğimiz zaman kızar ya yeni nesiller! Bilmezler ki hiç tadı kalmadı bayramların. Bilmezler ki tatil programı yapmak değildi ‘’O’’ eski bayramlar!

Belki çok teknolojik değildik. Radyo ile zaman geçirirdik. Bayramda alınan giysilerle sevinirdik. Bayram gelecek diye dört gözle beklerdik. Bayram, bayramdı işte o zamanlar.

Katliamlar da yoktu o zamanlar!

Bir kahpe kurşunla ölen çocuklar da!

Babasız boynu bükük çocuklar için sızlasa da yürekler, için için… Büyüklerimiz ellerinden geldiğince, el uzatmaya, bize aldıklarından, onlara da almaya çalışırlardı. Kimseye göstermeden, belli etmeden, reklam yapmadan, gururlarını incitmeden.

 ‘’Bir elin verdiğini, diğer ele göstermeden.’’

‘’Eskiye rağbet olsaydı…

--------------------- Nur yağardı’’

Keşke eskiye rağbet olsaydı.

Ah Keşke!

Çocuklar babasız, babalar, analar, evlatsız kalmasalardı!

Ah Keşke!

Nur yağsaydı yine!

Yine de Mutlu Bayramlar dileklerimle, sevdikleriniz ve sevenlerinizle hep birlikte.

Ve…

Sevgiyle…

 

Ay Şen…

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 533
: 1375
Kayıt tarihi
: 14.11.10
 
 

Aydoğdu; kızgın güneşinde Ağustos'un, sararmıştı altın sarısı başaklar. Kırlangıçların göç dansın..