Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Şubat '12

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Mutlu insanlarımız ne kadar borçlu?

Mutlu insanlarımız ne kadar borçlu?
 

Halkımızın yüzde 77’si mutlu bir yaşam sürerken, geriye kalan yüzde 23’lük kesim de az mutlu bir yaşam sürüyormuş.

24 ülke insanı arasında yapılan bir ankette, biz mutlulukta 3. sıradaymışız!

Yani 21 ülkeden daha mutlu bir yaşam sürüyormuşuz.

Elbette insanlar yaşadıkları hayattan zevk almalı ve mutlu olmalılar. Gelirinin azlığı, kalitesiz bir yaşam, insanların mutluluğunu engellememeli. Her insan saat 17’de eline alacağı bir duble Viskiyle mutlu olmuyor. Mutlu olmak için ilahi han, hamam, yat, kat gerekmiyor!

Halk olarak biz yiyecek ekmeği bulduğumuzda şükredip, o mutluluğu herkesle paylaşıyoruz,

Örneğin yaratılan ekonomik mucizeden nasiplenmesekte, gazeteler, televizyonlar, ceplerini dolduran işadamları, bundan yararlanan rantiyeciler ekonomi iyi gidiyor dedi mi mutluluktan uçuyoruz.

İşte Türk halkı böyle…

Biz neden çok mutluyuz?

Şu gerçeği gördüğümüz için.

“Tüket… Tüketmezsen var olamazsın”

Biz de tüketiyoruz ve tükettikçe mutluluğumuz artıyor!

Halk olarak bu durumu iyice kanıksadık. Kimsenin malı mülkü umurumuzda değil. Biz sadece tüketmenin peşindeyiz…

Ne kadar çok tüketirsek, o kadar mutlu oluyoruz.

Evet, gücü elinde bulunduranlar, sistemin savunucuları, buradan kazanacaklarını düşünerek, gerektiğinden fazla pompalamadılar mı bu durumu?

Bu saatten sonra, kalkıp kimseye ‘ayağını yorganına göre uzatsaydın’ diyebilir misiniz?

Kaldı ki, mutluluktan uçan halkımızın yarıdan fazlasının yorganı hep kısa!

Kısa ama… Bu kısalığı görmezden gelenler, ‘tüket ki var olasın’ anlamına gelecek her türlü uygulamayı hayata geçirmekten geri kalmıyorlar…

Gelelim mutlu insanların yaşadığı ülkemizde, mutlu insanların yaşamlarına;

2011 yılında bir önceki yıla göre kredi kartı harcaması yüzde 24 artmış.

Buna karşılık maaş ve ücret gelirlerindeki artış yüzde 6…

Yanisi; halkımız geleceğinden tüketmeye devam etmiş.

Bankalar Birliği verilerine göre tüm sektörlere verilen kredilerin tutarı 290,3 milyar Liraya ulaşmış durumda.

Borcun yüzde 74’’ü olan 216 milyar TL’si tüketicilere, kalan yüzde 26’sı olan 74 milyar TL ise iş dünyasına ait…

Tüketicilerin bankalara borcunun yüzde 19’u kredi borçlarından oluşuyor. Bu borçların yüzde 47.5’i taksitli, yüzde 52.5’i ise taksitsiz kredi kartı borcu…

Görüldüğü gibi halkımızın mutluluk kaynağı geleceği…

Geleceğini tüketen bir toplum olarak, ne kadar daha üretmeden tüketmeye devam edeceği belli değil.

Tablo çok açık:

Bu ülkede, insanlar mutlu(!) olsunlar diye tüketim aşırı teşvik ediliyor.

Bu teşvik öyle sınırsız ve fütursuz ki, hem sistemden, hem ekonomik ve siyasi aktörlerin sorumsuzluklarından besleniyor.

Netice itibarıyla, Türk halkının geliri artmıyor ama borcu kat be kat artıyor.

O çok övünülen ekonomik ve finansal alan, şu sıralarda; borcu borçla ödetmek için birbirleriyle yarışıyor.

Olmayan malın satışından çıkan krizler unutuluyor, bu kez olmayan gelirin harcaması üzerine kurulan bir sistemin sonsuza kadar süreceği varsayılıyor.

Mutlu insanlarımız, geleceklerini ipotek altına almak zorunda kalıyorlar.

Merkez Bankası verilerine göre 2007 yılında kredi kartı borcunu ödememiş ve takibe uğramış tüketici sayısı 113 bin 287 iken, geçen 5 yılda bu miktar yüzde 1290 oranında artmış ve 1 milyon 461 bin kişiye ulaşmış.

Bu sayının 5 yılı doldurduğu için Merkez Bankası kayıtlarından silinenlerle birlikte 2.5 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor.

Bu manzarayı nasıl değerlendirmek gerekiyor?

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..