Mutlu olmayı başarabilmenin sırrı yeni şeyler öğrenmekte gizli

Sürekli yeni şeyler öğrenmek demek beyni aktif kullanmak demek.

Kafayı iyi çalıştırmak için de sürekli hareket etmek gerek.

İşleyen demir ışıldar diye boşuna dememişler.

Özellikle de açık havada, deniz kenarında ya da yeşillikler içinde iyotu, oksijeni bol ortamlar beynin en yakın dostudur.

Beynin en önemli iki yakıtı glikoz ve oksijendir.

Beynin oksijen ihtiyacını karşılamak için bol su içmek de faydalı bir harekettir.

Vücudumuzdaki tüm organlara ve uzuvlara hükmeden beyin, "nöron" adı verilen sinir hücrelerinden oluşur.

Beynimizde 100 milyardan fazla nöron vardır. Nöronlar birbirleri arasındaki ağ bağlantılarıyla veri iletişimini sağlarlar.

Düşünce ve duygularımızın oluşum merkezi de onlardır.

Öğrendiğimiz her yeni bilgi nöronlar arası bağları sıkılaştırır.

Sıkı ağlar da güçlü bir beyin demektir.

Beynimizi ne kadar çok çalıştırırsak ona o kadar iyilik yapmış oluruz.

Bu, beyni yormaz aksine zinde tutar.

Bulmaca çözmek ve kitap okumak en yararlı beyin egzersizlerindendir.

Okuduğumuz kitapları bir de yorumlamaya çalışıp aktif okuyucu olursak değmeyin keyfine.

Çevredeki uyaranlar arttıkça nöronlar arası bağlar güçlenir.

Nöronlar arasındaki bağlantı güçlendikçe öğrenme ve hatırlama gerçekleşir.

Uyaranlar olmazsa nöronlar arası bağlar zayıflar ve unutma başlar.

Bu yüzden stresten arınmak için mümkün mertebe yeni şeyler öğrenmeye odaklanmak gerekir.

Beyni sadece bizi üzen şeyleri düşünmekle meşgul edersek mutsuzluk da kaçınılmaz olur.

Çivi çiviyi söker misali bizi üzen meseleleri unutmak için hemen beynimizi oyalayacak farklı bir uğraş bulmamız gerekir.

Bu sayede hem stresle başa çıkmayı öğrenip hem de beynimize iyilik yapmış oluruz.

Nöronlarınıza iyi bakın.