- Kategori
- Felsefe
Mutluluğun bir Şifresi var mıdır ?
NE YAPARSAK YAPALIM KISA SÜRELİ HAZLARIN ÖTESİNE GEÇEMİYOR, ULAŞTIKLARIMIZ ANLAMINI YİTİRDİĞİNDE, TEKRAR TEKRAR BAŞA DÖNÜYORUZ.
Yaşamı sahte zevklerin getirdiği kısa süreli hazlardan ibaret sanıyoruz. Yeni ürünler satın alarak, modayı takip ederek, medyatik olana yönelerek mutluluğu arıyoruz. Peşinde koştuğumuz şeyi, edinir edinmez, yeni amaçlar buluyoruz. Ne yazık ki elde ettiklerimizin avcumuzda balon gibi söndüğünü farkediyoruz.
Ve sonra yeni zevkler bulup, yeni amaçlar edinip tekrar yola koyuluyoruz. Ter dökmeyi pek bir seviyoruz. Ulaştığımız şey, anlamını yitirdiğinde tekrar tekrar başa dönüyoruz.
Dışarda olana merak duyuyor, nesneye yönelişle yuvarlanıp gidiyoruz. Ne yaparsak yapalım, kısa süreli hazların ötesine geçemiyor, mutluluğun şifresini çözemiyoruz. Hayatımızı gözden geçirip, geçmişin tozlu ve puslu fikirlerini bir kenara bırakmaya yanaşmıyoruz. Bencilliğimizin, aç gözlülüğümüzün artık bize hizmet etmediğini anlamamakta direniyoruz. Sahip olduklarımızın geçici olduklarını kabule geçmiyor, tek gerçek mutluluğun içimizde olduğuna inanmıyoruz.
Yıllardır derinlerimizden seslenen ÖZün fısıltılarını duymamayı seçiyoruz. Mutluluğun formülünü hala dışarda, kişilerde, nesnelerde arıyoruz. İçimizde keşfedilmeyi bekleyen hakikate direnç gösterip, illizyonlar dünyasına batıp çıkıyoruz.
Haydi gelin bugün farklı bir şey yapalım. Dışarıya açılan tüm kapılarımızı bir süreliğine kapatalım. Egonun, direncin sınırlarından uzaklaşıp, manevi dünyaya doğru yol alalım. Bedenimizin, zihnimizin ötesine bir yolculuk yapalım. Sessizliğin içinden geçip içimizdeki sesle buluşalım.
Mutluluğun şifresini kendi derinliğimizdeki sonsuz sevgi okyanusunda arayalım.
AYPERİ FERDA ORAL EĞİTİMCİ