- Kategori
- Şiir
Mutluluğun formülünü bulmuşlar
Mutlu ölmeli insan! Giydiği don eğreti durmasın,
Uzak mazide kalıp, güneşli yaz günü dolu vurmasın...
Tozlu raflara gömülüp, bekleme bahar gelsin;
La mekanın çarkına dönüp, feleğe hep dert yüklersin,
Uzaklaş artık endişeden, bırak kim ne derse desin...
Olmak için pişmelisin, zamanın sabır tezgahında;
Lakin şüphe etmemelisin, başarı için sır sensin,
Mutlu edemezsin herkesi, bazen hayır bilmelisin,
Ayağına diken batsa, küçük hayal kırığı dersin...
Laf-ı güzaf eylettin bana, kar yarısı risktir anla,
Isırmaz korkma! Yaşa bu hayat! Armağan inan sana...
İnsan keşke mutlu olsa, hatta mutluluk için doğsa;
Ne farkeder mutluluğun kendisi erdem, nasıl olsa,
Sevince sonsuz sevse, kendine nefrete dönüşmese,
Adam gibi yaşasa, yani karnı tok sırtı pek olsa,
Ne de güzel severdik! Tanrının bizi sevdiği gibi...
( ABBA : 25 HAZİRAN 2014, iNSAN MUTLU OLMAK İÇİN DOĞMALI, MUTLU OLMALI VE MUTLU ÖLMELİ...)