Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '08

 
Kategori
İnternet
 

Nalet olsun içimizdeki YouTube sevgisine!

Nalet olsun içimizdeki YouTube sevgisine!
 

YouTube yasağı; kabak tadı verdi


YouTube sevgimiz YouTube yasağını deldi geçti.

Başbakanımız YouTube yasağını deler de biz delemez miyiz? Kasım ayında YouTube'a ziyaretçi akını olmuş.

Zaten bu kadar mantıksız ve akıl dışı bir yasağı ne kabullenmek ne de bu yasağa uymak mümkündü. Yasakları koyanların bilişim ve internet teknolojisinin farkında olmadıkları aşikar.

Dünya'nın en popüler video paylaşım sitesi YouTube'un, Başbakan’ın "Ben giriyorum siz de girin" demesinin ardından erişiminin engelli olduğu Türkiye'deki ziyaretçi sayısını ikiye katladığı belirlendi. (milliyet.com.tr)

Sürekli güncellenen www.alexa.com'un verilerine göre, YouTube Türkiye'de en çok ziyaret edilen 100 site listesi’nde 14’üncü sıradan 5 basamak birden atlayıp 9'unculuğa çıkmış. Her gün ortalama 800 bin civarında Türk internet kullanıcısı, dns ayarlarını modifiye ederek veya ulaşılamayan web sayfalarını ekrana getiren ’proxy sunucusu’ hizmeti veren sitelerden YouTube’a girmiş.

Bir yıldan fazla süredir Türkiye'deki kullanıcıların YouTube'a erişimini sağlayabilmek için çalışmalar güya devam ediyor. Türkiye’deki YouTube yasağı tüm dünyanın dilinde.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, YouTube’a erişim yasağıyla ilgili olarak, “YouTube meselesi maalesef amacını aşan bir noktaya getirildi. Bundan biz de rahatsızız” diyor.

Atatürk’ün kişiliğine hakaret veya çocuk pornografisi, bunları çıkarmak isterken bütün siteye bir kapatılma kararı verilmesini ise şu şekilde izah ediyor; “takdir edersiniz ki bizim yargıçlarımızın, mahkemelerimizin henüz bilişimle ilgili bir uzmanlığı yok. Zaman içerisinde gelişecek ve böylece suçun kapsamıyla orantılı cezalar da verilecek.”

Her konuda o kadar “orantılı” bir ülkeyiz ki; internetin Türkiye’de bu kadar yaygın kullanımına rağmen halen internet hukuku sistemi bir düzene oturtulamadı. Bu yasak kararlarını veren yargıçlar hangi dünyada yaşıyorlar acaba? Neden halen hukuçularımız internet teknolojileri ve hukuku konusunda bilgi yetersizliğine sahipler. Yargıçlar daha ne zaman öğrenecekler bilişim hukukunu?

Hadi diyelim ki yargıçlar yetersiz, peki bilişim konusunda hükümetin ilgili kurumlarındaki yöneticiler ne kadar yeterli? İnternetin yoğun olarak kullanıldığı bir çağda, hükümetlerin 'zararlı içerik' diyerek kapattıkları siteler gün geçtikçe çoğalıyor. Aklın ve becerin yetmiyorsa yasakla…bu mudur bilgi çağında bilgi alma özgürlüğünün Türkiye’de geldiği boyut?

YouTube'a erişimi engelleyerek neyi, kimi cezalandırdığımızın farkında bile değiliz. Bugün özellikle Amerika ve Avrupa’da Atatürk aleyhine pek çok belge ve kitap var. Kime yasak bunlar? Herkes okuyabilir. O zaman yok edin bütün yayınları, yayımcıları…YouTube yasağı ile de aynen bu yapılmıyor mu?

Yoksa farklı nedenler mi var YouTube yasağının ardında? Doğu’da terörle mücadele görüntüleri gibi, bir Yargıtay üyesinin Başbakan’a küfretme görüntüleri gibi, siyasi kutuplaşmaların ve görüşlerin YouTube videolarına yansıması gibi…her konuda olduğu gibi YouTube yasağı konusunda da hiç bir şeffaflık yok.

Onca teknolojilere rağmen bunca zamandır Youtube’a halen yasal yoldan erişemiyorsak, bu yasağın altında daha çok buzağı aranacaktır.

Siyasi, ekonomik, teknoloji…her konuda devekuşu gibi kafamızı kuma gömme fobimizden kurtulamadık.

Kimse yasalar uygulanmasın demiyor ki…yasalar herkes için geçerli. O zaman nerede benim bilgi edinme hak ve özgürlüğüm?

Bence bir an önce hem kendinizi hem de hukuk sisteminizi bilişim konusunda eğitin…İnsanları daha fazla ‘Atatürk’e hakaret içeren videolar” masalı ile de uyutmayın.

Bu “yasakçı zihniyet” ile Türkiye hiçbir konuda bir adım ilerleyemez.

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..