Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '08

 
Kategori
İnternet
 

Alışkanlık Esareti

Alışkanlık Esareti
 

yararlı olanı, zararlıya çevirmemek ;aklımız sayesinde...


Montaigne'nin "Denemeler"adlı ünlü eserini hemen herkes okumuştur.Öğrencilerime ,iyi kompozisyon yazmaları için önerdiğim kitapların başında o gelirdi.Alışkanlıkla ilgili olarak çarpıcı bir örnek veriyor yazar.Bir kadın inek besliyormuş.Bu inek, bir gün bir buzağı dünyaya getirmiş.Kadın bu buzağıyı çok sevmiş.Kucağına alıp seviyormuş onu.Buzağı her geçen gün büyüyor dolayısı ile ağırlaşıyormuş.Ama kadın onu her gün taşıdığı için vücudu onun ağırlığına alışmış.Artık hayvan bir dana olmuş .Ama kadın hala onu taşıyormuş yani taşıyabiliyormuş.

İşte alışkanlık böyle bir şey .Yavaş yavaş yaşamımıza giriyor,farkında olmadan onunla bütünleşiyoruz,ondan kopamıyoruz.Onun için değil midir ,sigara,alkol veya madde bağımlılarının kurtulmak istedikleri halde onların esiri olmaları.Gerçi bu durumda fizyolojik bağımlılık söz konusu.Beyinle birlikte tüm vücut ,bunlar olmadan adeta nefes alamıyor.Ancak çok kuvvetli bir irade ile bu tür bağımlılıktan kurtulmak mümkün olabiliyor.

Benim sözünü etmek istediğimse,hayatımızın olmazsa olmazları olan ,yaşamımızı yönlendiren davranış biçimlerimiz,olaylar karşısında gösterdiğimiz tepkiler. Sabah kalktığımız andan ,gece yastığa başımızı koyduğumuz ana kadar ,bizi başkalarından ayıran veya benzeşen davranışlarımız.

Alışkanlıklarımız kişiliğimizin aynasıdır.Örneğin,kitap okuma alışkanlığı,sanatsal etkinliklere gücü yettiğince katılma izleme alışkanlığı ;sokakta,evin önünde,iş yerinde karşılaştığı az veya çok tanıdığı insanlarla selamlaşma alışkanlığı gibi.

Kişiler gibi toplumlara özgü alışkanlıklar da o toplumların niteliklerinin göstergesidir.O toplumdaki insanların ;temizlik,okuma birbirleriyle olan iletişim alışkanlıkları aynı zamanda o toplumun düzeyini belirler.

Bir yakınımız,Romanya'ya gittiğinde oradaki insanların ,kendilerinden yiyecek değil,sabun istediklerini söylemişti."Adamlar aç;biz sanıyoruz ki,bizden ekmek isteyecekler.Onlar,sabun ve temizlik malzemesi istiyorlar"diye anlatıyordu.Kış yaz ,hergün duş aldıklarını ,yokluk içinde olmalarına rağmen,evlerinin çok temiz olduğunu ve son derece mütevazi evlerde piyano gördüklerini söyleyerek ,şaşkınlıklarını dile getirmişti.

Bir de teknoloji sayesinde ,yaşamımıza giren alışkanlıklar var.10 sene önce sadece belirli bir ekonomik güce sahip olanların elinde gördüğümüz cep telefonu, günümüzde yaşlısından çocuğuna ,yoksulundan varsılına kadar herkesin vazgeçilmezi .Onsuz yapamıyoruz,sanki önceleri ,cep telefonu olmadan yaşamak mümkün değildi...

Hele son birkaç yıldır esiri olduğumuz bir alışkanlık var ki,çocuk büyük ,kadın erkek hemen herkesin dünyası ,ekmek su gibi aradığı ;yokluğunda tüm yaşamının alt üst olduğu bilgisayar ve internet olgusu.Sosyal yaşamda ,devlet işlerinin idaresinde ,bürokraside faydaları saymakla bitmez.Sanırım ,önümüzdeki yıldan itibaren nüfus kağıdımızda her türlü bilgiyi içeren çipler olacakmış .Vergi,ehliyet,sağlık gibi konularda sadece onunla işlerimizi görebilecekmişiz.

Benim anlatmaya çalıştığımsa herşeyde olduğu gibi,,aşırılık ve bağımlılıktan kendini alıkoyamayanlar.Öğrencilerin ,onun yüzünden derslerini ihmal etmeleri ,oysa tam tersine ,yararlanmayı bilseler dersleri için ne güzel bir yardımcı.

Bazı yetişkinlerin de ,onun hastası olmaları nedeni ile aileleriyle iletişimlerini kesmeleri,bazılarının ,ahlak dışı amaçlarla ona bağımlı olmaları ...

Alışkanlıklarımızın ;kendi mutluluğumuzun ,sevdiklerimizin mutluluğunun kurdu olmasına izin vermemeliyiz.

Akıl ve irade, kullanmamız için bize verilmiş nimetler...Bunları gereğince kullanamazsak ;hem saygınlığımız tehlikeye girer ,hem sevgilerimiz , sevdiklerimiz...

Sevgiler...
 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..