Nasıl ölmek isterdiniz?

Ölüm… Bir son mu, yoksa yeni bir başlangıç mı? Ölümü “son” yapan, ölen kişiyi bir daha göremememizdir. Ölümü “başlangıç” olarak düşündüren ise, ölümden sonra ne olduğunun henüz tam olarak bilinmemesidir. Dini inançlar ve çeşitli felsefi düşünceler dışında, ölümden sonraki hayat hakkında bir tahmin yürütemiyoruz. Peki nasıl ölmek isterdiniz? Yanarak mı, boğularak mı, trafik kazasında mı, idam edilerek mi vs…

Ölüm konusunda en çok merak edilen konuların başında, ölüm esnasında insanların neler hissettikleri gelir. Ölmek üzere olan bir insan neler hisseder? Vücudu ne gibi tepkiler verir? İnsan ölürken neler düşünür; sevdiklerini mi, yoksa yaşamak için çareler mi?

Bir gazete haberine göre; dünyanın önde gelen bilim dergisi New Scientist, İskoçya’daki Caledonian Üniversitesi’nden psikolog Cynthia McVey’in, ölümün eşiğinden dönenlerle görüşerek ve bilimsel incelemeleri bir araya getirerek yaptığı araştırmayı yayımladı.[1] Ölüm anında yaşananlarla ilgili araştırmadan bazı başlılar şöyle:

- Yağlı urgana asılarak boğulma, on saniye içinde bilinç kaybına yol açıyor.

- Ani basınç kayıplarından kurtulanlar, göğsüne vurulmuş gibi ani bir acı yaşadıklarını anlatıyorlar.

- Uzmanlara göre beyin, kafa koptuktan sonra saniyelerce fonksiyonlarını sürdürüyor.

- Boğulma esnasında kişi, ilk anda büyük panik yaşıyor. Nefesini tutuyor. Ardından su ciğerlerine doldukça bir yanma ve yırtılma hissi duymaya başlıyor. Son olarak hissettiği şey ise sakinlik ve dinginlik oluyor.

- Yüksekten düşme durumunda ise, akciğer iflas ediyor, kalp patlıyor ve kaburgalar kırılarak iç organlara zarar veriyor.

- Elektrik akımına kapılma, kalbi durdurabiliyor. On saniye sonra da bilinç kapanıyor. Ancak elektrikli sandalyede idam edilen mahkumların ölüm nedeni beynin aşırı ısınması ya da boğulma oluyor.

- Kalp krizinde, kaslar oksijen alamayıp çırpınmaya başlıyor ve göğüste ağrı oluyor. Kalbin normal ritminin bozulması, kalbi durduruyor.

- 1, 5 litre kan kaybeden kişi kendini halsiz, susamış ve korkmuş hissediyor. İki litre kan kaybedildiğinde baş dönmesi ve bilinç kaybı başlıyor.

- Zehirli iğneyle idam yönteminde, kalp doğrudan duruyor. Araştırmalar, mahkumların yanma ve büyük acı hissettiklerini gösteriyor.

- Yanıklar, çok şiddetli acıya yol açıyor. Sinir uçlarının yanması ise bu acı hissini bir süre sonra ortadan kaldırıyor. Ardından kişi, biraz his kaybına uğruyor. Yanarak ölen kişilerdeki asıl ölüm nedeni çoğunlukla zehirli gazların solunması ve nefessizlik oluyor.[2]

Bu araştırmanın sonucu, genel olarak insanların bedenlerinde duydukları acılarla ilgili;

ancak insan, ölüm esnasında ne gibi duygulara sahip oluyor. Huzurlu mu, mutlu mu, korku dolu mu, üzgün mü? Bu sorunun cevabını bulmak, kanımca çok zor; hatta imkansız gibi gözüküyor.

Düşünsenize, idam cezasına mahkum edilmiş bir kişisiniz. Birazdan boynunuza yağlı urgan geçirilecek ve ardından bu dünyayı terk edeceksiniz. İşte o anda ne hissederdiniz? Ya da karşınızda silahlı bir insan var ve silahını size doğru yönlendirmiş durumda iken, ruh haliniz nasıl olurdu? Nasıl tepkiler verirdiniz? Belki de bunalıma girdiniz ve intihar etmeye karar verdiniz. Soluğu boğaz köprüsünde aldınız. Boğaz köprüsünden aşağı atladığınız anda, yani artık geri dönüşünüzün olmadığı anda neler düşünürdünüz?

Sorduğum soruların cevapları için tahmin yürütmek çok kolay; ancak bunu bilebilmek için ya ölmüş olan insanlarla konuşmak gerekir, ki bu imkansız, ya da ölümün eşiğinden dönmüş insanlara sormak gerekir bu soruları. Peki, siz, bu ya da buna benzer olaylarla karşı karşıya kalsanız, neler hissederdiniz?

[1] http://www.hurriyet.com.tr/gundem/7974782.asp?gid=180&sz=69227, 07.01.2008

[2] http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?P=10&cid=8821&rid=4369, 07.01.2008