Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '16

 
Kategori
Futbol
 

Nasıl Trabzonspor'lu oldum?

Nasıl Trabzonspor'lu oldum?
 

isyanın renkleri


1974 yılında ben, onbeş yaşında bir delikanlı adayıydım.

Tam bir Fenerbahçe aşığıydım.

Yanlış hatırlamıyorsam o zamanki Tercüman gazetesi  bir Fenerbahçe posteri  vermişti.

Birkaç parçadan oluşan dev bir posterdi.

Birleştirince neredeyse gerçek boyutuna yakın bir poster olmuştu ve ben onu Arhavi’deki ahşap köy evimizin duvarına yapıştırmıştım kardeşimle birlikte.

O da Fenerbahçe'liydi.

Sürekli gazete okuyamadığımız için spor olaylarına yeterince hakim olamıyorduk.

Maçları radyodan dinleyip heyecan yaşıyorduk.

1974 senesini unutmam mümkün değildir.

Çünkü ikinci ligden Trabzonspor diye bir takımın 1. Lige çıktığını okumuştuk gazeteden ve spor haberlerinden de duymuştuk.

Trabzon denince beni farklı bir heyecan sarmıştı.

Takımın durumunu, oyuncularını herhangi bir şeyini de bilmiyorduk ama Artvin’e yakın bir ilden 1. Lige çıkan Trabzonspor, onu hiç tanımamama rağmen içimde hemen bir sempati oluşturmuştu.

Bunun peşinden takım hakkında acele bilgi toplamaya başladım.

Gazetelerden ve radyodan.

Derken takımın renklerinin Bordo - Mavi olduğunu öğrendiğimde içimdeki heyecan daha da artmıştı.

Çünkü liglerde bordo rengi taşıyan bir takım bilmiyordum.

Bordo ve mavi renklere anında bir ısınma duygusu sardı beni.

Sanki bu renklerin 1. Lige bir isyanın fitilini ateşlemek için geldiğini o genç halimle hissetmiştim.

İnanır mısınız bilmem ama Bordo-Mavi ve Sarı-Lacivert renkleri yan yana koyduğumda heyecan içinde şunu fark ettim.

O anda,  Sarı Lacivert beni eskisi gibi heyecanlandırmıyordu.

Bordo-Mavi renk birleşimi gönlüme akıvermişti bir anda Trabzonspor’un isminden başka bir şey bilmememe rağmen.

Kardeşim de aynı heyecanı taşıyordu.

O da bırakmıştı Fenerbahçe’yi..

Bu kadar çabuk ve bir anda, tuttuğunuz bir futbol takımını tutmaktan vaz geçebilir misiniz?

Bu biraz absürt bir şey olur günümüze bakarsanız.

Ama değildi.

Ben Fenerbahçe takımını bir gün içinde bıraktım.

Evdeki posterlerini topladım, indirdim.

Fenerbahçe ile ilgili tüm bilgi ve sevgi kırıntılarını bir anda aklımdan sildim.

Beynimdeki sevgiyi inanılmaz şekilde sıfırladım ve sevgi köşemin başucuna Trabzonspor takımını yerleştirdim.

Ve bu takımım, yanlış hatırlamıyorsam ilk maçında Fenerbahçe’ye sahasında yenildi ve nasıl üzüldüğümü anlatamam.

Halbuki galip gelen takım benim çok sevdiğim ya da sevdiğimi sandığım Fenerbahçe idi.

Ama gerçekten çok üzülmüştüm, öyle böyle değil.

Yalnız, yeni lige çıkan takımımızı Fenerbahçe farklı yenememişti, tesellim ve güvencim oydu.

1974 senesinde Trabzonspor’un tüm maçlarını heyecanla ve takımıza karşı sevgimiz artarak takip ettik.

Dokuzuncu olmuştu.

Bir işaretti bu..

Ligde ilk senesinde çok takıma kök söktürmüştü.

Sonrası….

Sonrasında yüzbinlerce, milyonlarca taraftara ulaşan Trabzonspor’un 6 şampiyonluğunu yaşadığı dönemde ben de onunla birlikte büyüdüm.

Sevgim arttıkça arttı.

Yenildiğimiz haftalarda Trabzon kenti yas tutarken Türkiye’nin neredeyse tüm illerinde onlarla birlikte bir haftalık yaslar tuttuk.

Bizi sevindirdi, üzdü, kahretti bazen..

Ama Trabzonspor’a sevgimiz daima arttı, hiç duraklamadan.

Sonra da herkesle birlikte elimizden hoyratça alınan ve siyasilerin bile oy kaygısı ile buna alet olmaktan çekinmediği, çalınan 7. Şampiyonluğumuzu buruk bir şekilde yaşadık ve hala yaşıyoruz olayın travmasını.

Ben Trabzonspor’un üst ligde gözünü açtığı 1974 senesinden beri aynı heyecanla takımımı sevmeye devam ediyorum.

Otuz yıldır bir haftalık yasları artık daha çok yaşatıyor bize..

Benliğinden uzaklaştı.

Yabancı hayranlığı had safhada.

Kendi çocuklarımızı unuttuk.

Her şeyin parayla çözülebileceğini düşündük ama o kadar çok paramız olmadı hiçbir zaman.

Ben, sabırla özümüze döneceğimiz ve tekrar savaşmaya başlayacağımız günleri özlemle bekliyorum.

Ama takıma olan sevgim gittikçe artarak.

Kızıyorum, kısa süreliğine küsüyorum ama bunlar anlık ve hızla geçiyor.

Trabzonspor kulübüne iki yıl önce üye oldum.

Yaklaşık altı sezondur, satışa sunduğu sezon formalarından birini mutlaka alıyorum.

Passolig kartını, kullanamamama rağmen aldım.

Dergisine bu sene abone oldum.

Salih Dursun tişörtümüzü formaların yanına ekledim.

Neden?

Çünkü Trabzonspor’un 7 şampiyonluğunu yaşamış olmama rağmen takımımızın başarısının devamına olan açlığım hiçbir zaman azalmadı.

Bir aile sevgim var, herkes gibi.

Bir vatanımı gözümden sakınırım, herkes gibi,

Bir de Trabzonspor’u severim, en az her Trabzonspor’lu kadar.

Duy sesimizi Trabzonspor !

Şampiyonluğunu bekliyoruz ve daima bekleyeceğiz.

Çünkü 7 kere tattırdın bunu bize.

Vaz geçemeyiz artık, unut bunu..

  

 
Toplam blog
: 41
: 864
Kayıt tarihi
: 29.06.10
 
 

1959 Artvin Arhavi doğumluyum. İnşaat Mühendisiyim. Trabzonsporluyum. Ailesine, büyüklerine ve va..