Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '13

 
Kategori
Siyaset
 

NE DİYEK CEMAL AĞA?...

NE DİYEK CEMAL AĞA?...
 

Ne diyek Cemal Ağa?...

Adı Cemal Uşşak... Kendisi "Akil" adam olurlar. Orta Anadolu Bölgesi "Akil Adamlar"ın sözcüsü oluyorlar. Kayseri ziyaretleri sırasında, hemen her ilde olduğu gibi, gereken itibarı görememişler. Tabi "destek" bulabilmek için çeşitli kuruluşları ziyaret etme yolunu seçmiş olmalılar ki, bunların arasından "Kayseri Gazeteciler Cemiyeti"ni de ihmal etmemişler.
 
Ben haliyle "Cemiyet Üyesi" filan değilim, olamam da. Çünkü cemiyet üyesi olabilme kriterlerine uygun gazeteci değilim. En azından ekmek paramı bu meslekten kazanmıyorum. Ancak üye arkadaşların hepsine de saygı duyarım, ayrı konu.
 
Cemiyet Başkanı Veli Altınkaya kardeşimiz, Sayın Uşşak'ı misafir etmiş, ağırlamış. Elbette ev sahibine yakışan da bu.
 
Muhterem kardeşimiz Cemal Uşşak, ziyareti sırasında: "Malum örgütün liderini ve kurucusunu merkeze alan bir habercilik anlayışı, Kürt olmayanların duygularını tahrik eder. O kişi hakkında hal böyleyken, yıllardan beri süre gelen ve kullandığımız sıfatları kullanmanın bir anlamı yoktur. Bebek katili veya şudur budur gibi” ifadesinde bulunurlar.
 
Gazetecilik konusunda "ahkam kesmesini" anlarım, kendisi her ne kadar "Gazeteci" kökenli değilse de, Yüksek İslam Enstitüsü mezuniyetinden sonra profesyonel olarak "Gazeteci" mesleğini seçmiş, uzun yıllardan beri de bu mesleğin içinde birisidir. O nedenle "... Malum örgütün liderini ve kurucusunu merkeze alan bir habercilik anlayışı..."nı tenkit edebilir, kendi şahsi ve siyasi görüşü doğrultusunda da yönlendirmeye çalışabilir, hakkıdır.
 
Kendisi ve hemen bütün "Akil adam" gurubuna dahil olanların nasıl ve hangi kriterlere göre seçildikleri, her geçen gün daha iyi ortaya çıkmaktadır.
 
Başbakanın "Çözüm sürecine destek, her geçen gün giderek artıyor" anlamındaki sözlerine rağmen, akil adamların yaptıkları toplantılar hep tepki ile karşılanmakta, hatta toplantılar yarım kalmaktadır.
 
Çünkü millet, buna inanmıyor...
 
Nasıl karşılanmasın ki!...
 
Örneğin yazıma konu olan "Akil Adam(!)" Cemal Uşşak, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti ziyareti sırasında, gazetecilere akıl veriyor: ".... O kişi (terör örgütü lideri bebek katilini kastediyor) hakkında hal böyleyken, yıllardan beri süre gelen ve kullandığımız sıfatları kullanmanın bir anlamı yoktur. Bebek katili veya şudur budur gibi..." diyor...
 
Eeeee Cemal Ağa, "Bebek katiline" "Bebek katili" demiyek de ne diyek gurban olduğum?...
 
İnandırıcı değilsiniz...
 
Bakın, başbakan her konuşmasında "Pazarlık yok" diyor. Başbakandır, sözüne inanalım. Ancak diğer yandan "Çekilme" karşılığında bu baş terörist, bebek katili adamın da serbest bırakılmasını istiyorlar, şartlarından biri de bu.
 
Daha bir çok "Kabul edilemez" hatta "lafı bile edilemez" şartlarından hiç söz etmiyoruz...
 
Şimdi siz "Akilli" adamlar, deyin bakayım, sürecin (Nasıl bir süreç ise) bir tarafında, aşamasında, bu baş katil, baş terörist serbest kalacak mı, kalmayacak mı?
 
"Serbest kalacak elbette" diyorsanız, karşısındayız. Yok "Kalmayacak" diyorsanız, "Anlaşma şartları" yerine gelmediği için gidenler, gidecekler geri gelebilir ki biz her zaman hazırız, bekleriz.
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin birlik ve bütünlüğünü bozacak daha bir çok istekleri var mesela...
 
İçinizden bir kaç "Akil" bu isteklerin de savunucusu...
 
İnandırın, gelin inanalım, ama inandırıcı değilsiniz...
 
Ha... son bir söz Cemal Ağa...
 
Şehitler için "Telef oldu" cümlesi kurulmaz, sen nasıl ilahiyatçısın?
 
Şimdi merak ettiğim bir konu var.
 
Siz bu "Laf"ı söyledikten sonra, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı" Sayın Veli Gardaşımız ne cevap verdi? KArşı mı çıktın Veli Gardaş, yoksa tasdik mi ettin?
 
Yoksa...
 
Sesiz mi kaldın? En kötüsü de bu...
 
08 MAYIS 2013
İBRAHİM PEKBAY
 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..