Ne konuştunuz... Kıvırmadan konuşun

Konuşmak kadar yazmak da zor, hele ülkeyi yönetenlerin kılının kıpırdamadığı acı bir olayın akabinde bir ”Pazar” yazısı yazmak çok zor…

Hem neşeli olacak hem acıları hafifletecek, hem kimseyi kızdırmayacak, ipe sapa gelmez suçlamalara maruz kalıp sonunda da Silivri’yi boylamak zorunda kalmayacaksınız…

Yazmasanız konuşmasanız daha iyi…

*** 

Bir Türk erkeği yok denecek kadar az “Türkçe” bilen bir Rus kızıyla evlenmiş. Kız az da olsa Türkçe biliyor ama Türk erkeği tenezzül edip Rusça öğrenmediğinden kendi aralarında “Tarzan’ca” anlaşıyorlarmış…(?)

Aralarında sorun olmuyormuş ama Rus kızımız alışverişe çıktığında sorun yaşanıyormuş, kızcağız derdini anlatmakta epey zorlanıyormuş…

Bir gün Rus kızımız “kuzu budu” almak için kasaba gitmiş. Bir türlü Türkçe söyleyemediği için de kuzu budunu anlatamamış. Sonunda eteğini sıyırmış kendi kalçasını göstererek “kuzu budu” istediğini anlatabilmiş. Kasap da son derece mutlu(?) bir biçimde “kuzu budunu” vermiş…

Bir süre sonra Rus kızımız yine tek başına çıkmış alışverişe. O gün “tavukgöğsü” almak için girmiş bir şarküteri dükkânına.

Tavuk göğsünü Türkçe anlatamadığı için ne yapsın kızcağız kendisine bön bön bakan tezgâhtaki adama göğüslerini açıp gösterince anlamışlar “tavukgöğsü” istediğini zevkle(?) hazırlayıp vermişler…

Birkaç gün sonra bu kez Rus kızımız Türk kocası ile çıkmış alışverişe. Bu kez “sosis” almak için girmişler şarküteriye…

???

Yanlış anlamayın lütfen Rus kızının kocası Türk’tü unuttunuz mu?

Adamcağız tezgaha yaklaşmış rahatlıkla “sosis istiyoruz” demiş ve almış lar sosisleri…

***

Defalarca soruyoruz;

-Suriye için ABD ile neler konuştunuz neye karar verdiniz de kanka olduğunuz “Müslüman” ülke ve komşumuz ile kanlı bıçaklı hale gelebildiniz?

-“Barış süreci” diye ortaya patlamamış bir bomba misali attığınız terör sorununun çözümü için ABD ve terörist başı ile neler konuştunuz nasıl kararlar aldınız?

-Anayasa konusunda aniden ortaya attığınız Başkanlık sistemi için AB ve ABD nin yanı sıra çocuk katili terörist başı Abdullah Öcalan’la sistemin içeriği ve kendisine yarayacak oluşumlar hakkında ne konuştunuz?

-Doğu ve Güney Doğu illerimizde “Kürdistan” kurma hayalinde olanları, bu ülkede azınlık oldukları halde çoğunluk sayılma isteğinde bulunan Kürt temsilcileri bu isteklerinden nasıl vazgeçirdiniz. Siz Kürtçe bilmezsiniz onlar işlerine gelmediği için Türkçe bilmezler…

***

Diyeceksiniz ki biz Türkçe konuşuyoruz onlar bizim dilimizden anlamıyor, onların dilini de biz anlamıyoruz, o halde merak ediyorum bunca görüşme bunca müzakereye rağmen bu ülkenin ve halkın Başbakanı olarak hangi dilde konuşuyorsunuz da anlaşıyorsunuz acaba?

Sizin derdiniz anlatamadığınızı ıkınmanızdan sıkılmanızdan ve susmanızdan anlıyoruz da karşılıklı olarak dertlerinizi birbirinize nasıl anlatıyorsunuz söyler misiniz?

“Göstererek mi?”

İyi pazarlar…

Erdoğan ÖZGENÇ