Ne Mutlu Türküm Diyene

Dün haberleri izlerken kahroldum sinirden, üzüntüden. O kadar endişeli ve kızgınım ki gerçekten. Ülkemizin geleceği için umutsuzum maalesef. Çok üzülüyorum bu nankörlüğe. Yazıklar olsun diyorum bu insanlara. Dünyada eşi görülmemiş bir kurtuluş savaşı vermiş bir milletiz biz. Üzerinden kaç yıl geçmiş daha, bu kadar mı uzaklaştık o ruhtan. Bu kadar mı nankörüz bize yapılanlara. Atatürk'e bu kadar mı nankörüz.

“Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünü "ırkçı ve faşizan" olarak nitelemek. Bu düpedüz bir körlük. İhanet bu, başka bir kelime bulamıyorum. Bu sözün ardındaki birleştiriciliği ve amaçlananı anlayamamak, zamanın koşullarını görmezden gelmek, ya artniyettir, ya nankörlük ve ihanettir ya da körlüktür. Aynen bugün yazısını okuduğum Tülay Hergünlü’nün dediği gibi KÖRÜZ BİZ. Hem kör hem nankörüz. Okumanızı tavsiye ederim:

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=182383

Gitgide vurdumduymaz olduk çıktık. Umurumuzda değil artık şehitlerimiz. Başımıza gelmedikçe hiçbir acının anlamını bilmiyoruz. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın. Aman bize bir şey olmasın.

Her şey normal geliyor gitgide. Vatan toprağı kiralık olmuş satılık olmuş kimin umurunda.

Her gün bir şehit haberi gelir, her gün bir ocağa ateş düşer, aman bize ne. Öcalan kendine tahsis edilmiş adasından yönetiyor hala hainleri. Yedirip içirip, ada tahsis ettiğimiz yetmezmiş gibi, sosyalleşmesini düşünüyoruz bir de.

Avrupa’nın ABD’nin kuklası olduk çıktık iyice. Ne derlerse yapıyoruz. Nerde kalmış bizim tam bağımsızlığımız. Parsel parsel satılıyor vatan toprağı.

PKK dağda değil artık, mecliste. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde. Takım elbisesini giymiş, devletin tüm imkanlarını çekmiş altına, göğsünü gere gere, utanmadan, sıkılmadan PKK’nın sözcülüğünü yapıyor. Ve biz izliyoruz.

Artık geri adım atan taraf biz oluyoruz, yılanın başı dağdan taleplerini bildiriyor, biz kürt açılımı yapıyoruz.

Her gün daha kötüye gidiyor her şey. Her gün daha da umutsuzluğa kapılıyorum. Yazıklar olsun bu kadar kısa sürede bu ülkeyi bu hale getirenlere.