Ne olacak bu Galatasaray'ın hali?

Zirvedeki Trabzonspor'un puan kaybetmesinin ardından zirve ortaklığı için kazanmaya odaklanan Kayserispor, sahasında, camia olarak kaos yaşayan Galatasaray'ı konuk etti.

Kaos diyorum, ispatı mevcut. Maçın ikinci yarısında kaptan Ayhan ile savunmadaki Hakan Balta'nın birbirlerinin üzerine yürümeleri bu iç karmaşanın açık bir göstergesi ve sahaya yansıyan halidir. Zaten Galatasaray'ın kötü gidişatının büyük sebeplerinden en önemlisi, tepedeki yönetimin ya da saha kenarındaki yönetimin veya oyuncuların birbirleriyle yaşadıkları uyum sorunudur.

Bu gece oynanan maç müthiş bir mücadeleye sahne oldu. Kayserispor ve Galatasaray takımları gerçekten iyi oynadı. İki takım için de galibiyet son derece önemliydi. Çok sayıda gol pozisyonu yaşandı; top bi o kalede bi bu kaledeydi falan... Sahadaki kaliteli mücadele ve seyir zevki sebebiyle iki takımı da tebrik ediyorum.

Hagi'nin disiplini işe yaramış. Galatasaray Misimoviç'i kaybetmek üzere. "Kazanmış mıydı" deseniz, tartışırız... "Gerek var mıydı" diye sorsanız, "bir şey yapılmak zorundaydı" derim. "Peki işe yaradı mı", Galatasaray en azından gol yemedi. Savunmada bu disiplini hissettik.

Ali Turan eski takımına karşı müthiş oynadı. Bence en iyi maçıydı.

Lucas Neill her zamanki gibi kontrollüydü ve savunmadan ileriye attığı toplar isabetliydi. Ayrıca bir pozisyon var ki önünde bulduğu boşluğu değerlendirerek kaleye yöneldi pas vermek yerine kaleye vurmayı denese ve gol olsa unutulmaz bir gol olurdu. İzleyenleri heyecanlandırdı.

Servet'te savunmada kritik müdahalelerde bulundu. O da Lucas Neill gibi ikinci yarıda sol kanatta öyle bir ilerledi ki, çalımları görülmeye değerdi.

Hakan Balta ilk yarıda adeta sahada yoktu. Fakat ikinci yarıda o eski Hakan Balta'yı andırdı. Hücuma katkıları faydalı oldu.

Kaleci Ufuk: 71. dakikada Santana'yı ceza sahası girişinde karşıladı ve kurtardığı yüzde yüzlük gol Galatasaray'ı yenilmekten kurtardı. Alınan bir puanda onun payı çok büyük.

Savunmanın durumu böyleydi. Diğer mevkilerdeki birkaç oyuncu da göze çarptı.

İkinci yarının hemen başında 52. dakikada yaşanan karambolde Elano'nun topunu Suleymanou çıkardı. Dönen topa Barış'ın şutu ile top direkten döndü.

Galatasaray ilk yarıda daha fazla gol pozisyonuna girdi. Pek çok atak da Pino'nun kaleye isabetsiz şutlarıyla sonlandı. Hagi, kendisini uyarmış olacak ki Pino, ikinci yarıda kalaye hiç şut atmadı. Sahada yok gibiydi. Anlaşıldı ki şut yoksa Pino da yok.

Şu bir gerçek ki Galatasaray forvet sıkıntısı çekiyor. Bu gece her şey güzeldi. Bir ara Galatasaray yaklaşık üç dakika topu hiç kaptırmadı. Savunma ve orta saha oturdu, oturacak. Peki ya son vuruşu kim yapacak?