Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '08

 
Kategori
Deneme
 

Ne olmayacak bu memleketin hali?

Ne olmayacak bu memleketin hali?
 

Tersinden Söz


Orağın sapının çıktığı yerdeyiz yerel tabirle…

Ulusalda alsınlar, tepe tepe kullansın menşur yazarlar

Ne olmayacak bu memleketin hali diyorum, birkaç gün sonra bu terimi ulusal basında görürseniz şaşırmayın, alayı hazırcı, üretmezler…

İpe sapa gelmez, akıl dışı hezeyan ve çıkışları kaç senedir sizlere duyurmaya çalıştım makalelerimde.

Mana veremiyorduk, hayra da yormuyorduk, bir bildikleri var diyorduk…

Şimdi de mana veremediğimiz yığınla olay var…Demek yine bir bildikleri var, bizim bilmediğimiz…

Tutuklama şekline ve İktidar Partinin kapatılma gerekçelerine itirazım var demiştim günler önce…

Şimdi takke düştü kel göründü…

Daha da ısrarlıyım yanlış yapıldığına ve şimdi bilerek bu yanlışlar yapılıyor diyorum…

Biri zincirin halkaları gibi başlatılan olay dizinin delillerinin yok edildiği söyleniyor. Ümraniye bombaları mesela…

Şu Balbay’ı tutuklayanlar, anlattıklarını basına sızdıranlar ve o gazeteciye 4 saaat açıklama fırsatı verenler ne yapmak istiyor…

Çok önceden bilinen isimlerin yurt dışına gidişlerine neden müsaade edildi?..

Bir paşa emekli asker veya yaşlı bir gazeteci hani neredeyse toplumsal denge oluşturacak şekilde özellikle seçilmiş insanların tutuklama biçimleri doğru muydu. Abartılı değil miydi..

Bu acındıran, ve mesnetsiz iddilar peşinden piyasaya sürülen uygulamalar acaba gözden çıkarılan bir bölümün deşifre işlemi midir…Bazen haklı bazen haksız gibi gösterin uygulamaların mantığı ne?

“Mafya devletleşti, siyaset Amerikalılaştı, yargı siyasallaştı, yargı vicdanla cüzdan arasına sıkıştı, vatan için yapılanlar yanında çıkın içinde adam öldürüldü, Cumhuriyet elden gitti, demokrasi rafa kalktı, demokrasi zaten yoktu, anayasanın değişmez maddeleri, Allahın kanunu değil ki değişmesin, Atatürk'ü sevmek suç, sevmemek neden suç olsun” gibi” bir sürü söylem…

Deniz Baykal “O yaptı” derken, o denizin altında “işimin başındayım” diyor, olanlara akıl sır erdiremiyor, müdahale etse o gün o gün kalıptan bir iskence kopacak ve bütün duvar çökecek…

Eğer İtalya’da yapanlar belli ise buradakinin ondan farkı yok, ama kim planlı düzenli, hesaplı ve çıkarsız yürütecek bu işleri?…

Öncelikle demokrasinin bütün kurallarının işlediği bir sistem, bireyin hukukunu esas alan bir sitem geliştirilmiş olması lazım…

İngiltere 600 sene önce bunları yaşadı. O gün bugüne koruyorlar demokrasilerini…

Sendeki son e muhtıranın tarihine bir bak...

“Başbakan darbe yapılacağını” biliyordu diyorlar..

Demek o da görevini yapmadı, diğer bütün bilenlerin yapmadığı gibi o da görevini yapmadı veya yapamadı…

Asker yapmadı, yargı yapmadı, muhalefet, meclis yapmadı…

Kim kaldı geriye, köydeki benim Fadime halam mı yapacaktı, kaç gündür yemek bile yememiş nasıl yapsın…

Bir kere suç örgütü varsa ve böyle derinse, bu olay bir kambur olarak görülüyor ve muhakkak ortadan kaldırılması gerekiyorsa böyle rast gele ve eksik uygulamalarla değil dört dörtlük büyük bir hazırlıkla işin üzerine gidilmeli…

“Sıra savcılarda” demeyi gerektirecek malum eksik uygulamaların arkasına yatan sepep de çok iyi araştırılmalıdır…

Emin Çölaşan bir yerde bir tarafı konuştururken hanımı yargı adına durduğu taraftan tarafsızlığını haykırıyordu…

Ne olmayacak bu memleketin hali onu diyeyim başkada yazacak bir şey yok…

Benim görebileceğim bir zamana kadar bu ülkede hak ve hürriyetler tam olarak işlemeyecek.

Bireyin hukukunu gözeten kanunlar çıkmayacak. Tam rekabetin yaşandığı bir piyasa oluşmayacak.Gelir adaleti, vergi adaleti olmayacak, sağlıkta, eğitimde eşitlik asla olmayacak çok uzun bir süre daha…

1000 sene yaşayan görür…iki sıfırını atarsalar ben görürüm, sizi bilemem…

Sevgi ve saygılarımla….

 
Toplam blog
: 449
: 609
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

Rizede yayınlanan ilk renkli gazete ViraHaberin kurucusuyum 5 sene baş yazarlığını yaptım. İLESAM..