Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '10

 
Kategori
Siyaset
 

Ne zamana kadar?

Ne zamana kadar?
 

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi, Türkiye'nin tüm uyarılarına karşın, "Ermeni Soykırımı"nın tanınmasını öngören 252 sayılı karar tasarısını, 22 oya karşı 23 oyla kabul etti.

Açık açık oynanan, oynayanlara büyük keyif verdiği gözlenen oyunun bir sahnesine daha şahit olduk. Emperyalizmin üzerimizde oynadığı oyunu, küresellik, karşılıklı ilişkiler gibi cümlelerle kamufle edenler hemen ortaya çıktılar bile.

Başbakanlık Basın Merkezinin internet sitesinde yayımlanan ''Hükümet Açıklaması''nda, Türkiye'nin, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi tarafından, 1915 yılı olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını içeren tasarının kabul edilmesinin üzüntüyle karşılandığı ifade edildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Türk ulusunu işlemediği bir suçla itham eden bu tasarıyı kınıyoruz. Bu tasarıyı destekleyenler, tarihi gerçekler ve uzman tarihçiler arasındaki konuyla ilgili fikir ayrılıklarını görmezden gelerek siyasi Saiklerle yanlış ve haksız bir tutum benimsemişlerdir.

Büyük elçinin Ankara’ya çağrıldığı bildirilen açıklamada yumuşak bir kınamadan söz edilebilir. Şimdi ne olacak? İzlenecek yolu belirlemek tabii ki hükümetimize aittir. Ancak önümüzde bir yol ayrımı olduğu kesindir. Yine daha öncede olduğu gibi ricacılar, heyetler, yandaşlar ABD lilerle sıkı ilişkiye girip, yasayı rafa kaldırtabilir, bunu da bizlere diplomatik başarı olarak sunabilirler. Bu bir yıllık sonuca ulaşabilmek adına kim bilir ne tavizler verirler. Osmanlının son döneminde Damat Ferit aynı politikaları uyguluyordu.

İkinci yol ise, “Kararı siz aldınız, sonuçlarına katlanın” diyerek elinin tersi ile itip ilişkileri hiç vakit kaybetmeden gözden geçirmeye başlamaktır. Hükümetin takip edeceği yol karnesine işlenecektir.

Resme daha büyük açı ile baktığımızda Türkiye’nin Ermenilerle bir sorunu olmadığını, zaten bir buçuk milyonluk bir ülke ile bir sorun olamayacağını görüyoruz. Soykırımla ilgili olarak Amerika ve AB ülkeleri dışında herhangi bir ülke ile de sorun olmadığı ortadadır. Bunun geldiği anlam ise emperyalizmin ülkemizi sömürme araçları arasında bu konuyu da kullanıyor olduğudur. Bunu ne zaman doğru algılayıp cevabını vereceğiz?

ABD basınında tamamen bizimle alay eden, timsahın gözyaşları niteliğinde yazılar var. Silah şirketleri Türkiye ile ilişkileri göstererek, hükümet kanadı Irak, İran, Afganistan’ı göstererek sözüm ona meclis üyeleri üzerinde baskı yapıyor. Neymiş efendim, Türkiye’nin yanındaymışlar. Onların ülkesinde demokrasi olduğu için daha fazlası ellerinden gelmezmiş. Sevsinler…Ne kadar demokrasileri olduğunu Irak’da görüyoruz. Daha evvel dünyanın çeşitli yerlerinde gördüğümüz gibi. Oynanan oyun, Türkiye’yi bölüp yok etmeye kadar uzanacak olan yolda bir perdedir. Ve bu timsah göz yaşları çok uyanık (!?) olan Türk halkını kandırmaya yöneliktir. Yoksa hepsi ne olursa olsun Türk hükümetinin dizlerinin dibinden ayrılamayacağını bilir. Yunanistan’da daha yeni oynanan oyun ile Türkiye’ye yeterli mesaj iletilmiştir. (Borçlarını ödemek için adalarını satsınlar)

Soru şudur. Ufak ufak sömürülerek, içimiz boşaltılarak, bir gün bir fiske ile yıkılıp yok mu olacağız, yoksa bedeli göze alıp damarlarımızdaki kuvva-i milliye ruhu ile dolu asil kanı harekete mi geçireceğiz.

05/03/2010

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..