Neden Amerika?...

Allah düşmanıma bile sağlık sorunu vermesin, zor iştir…

Bir yerinizde bir sıkıntı varsa, canınız sanki oradadır, sanki canınız oradan çıkacakmış gibi gelir insana. Zordu sağlık sorunu vesselam…

Maliye Bakanımızın da şu sıralarda kalp damarları ile ilgili bir sağlık sorunu varmış, öyle açıklama yaptılar. Kendisi bir süre Hacettepe Üniversitesinde kaldıktan sonra “By-pass” önerisi ile taburcu edildi…

Öncelikle elbette geçmiş olsun. Umarız sağlığına kavuşur.

Sayın Bakan, bu sağlık sorununu gidermek için Amerika’ya gitmiş…

Elbette gidecektir, kimsenin “Niye Amerika’ya gittin” gibi abuk sabuk bir soru sorması düşünülemez. İnsanların “Doktorunu seçmek” gibi bir özgürlüğü vardır, o da “Doktor seçimini” Amerika’daki doktorlardan yana yapmıştır, mesele budur…

Soluğu yetmiştir, borazancı başı olmuştur…

İşte benim aklıma takılan da zaten bu, “Kendi soluğu” ile mi Amerika’ya gitmiştir, yoksa “Devletin soluğu” ile mi?

Eğer Sayın Bakan “Devletin soluğu” ile Amerika’ya gittiyse, bu noktada itirazım var…

Elbette eşi ve çocuklarının “Kendi solukları” ile gittiğini varsayarak, sadece kendisinin “Hangi solukla” gittiğini sorgulamak istedim.

Sayın Bakan’ın sağlık sorunu kalp damarlarının bazılarının “Tıkalı” olması ve bu nedenle de kalp kaslarındaki hücrelerin beslenememesi nedeniyle, kalbin görevini yerine getirirken zorlanması…

Bu sorunun “Kesin” çözümü tıbbi operasyon geçirmektir. Yani ya damarlar “By-Pass” yoluyla kalp desteklenecek, ya da damar içine yerleştirilecek “Stent” ile kapalı bölüm açık tutulmaya çalışılacaktır.

Her iki yol ile yapılacak işlemin en üst seviyede Türkiye’de yapıldığı bir gerçektir.

Hatta…

Eğer “Soluğunuz” güçlü ise, “Stent” denilen şeyin 3.000 dolar fiyatında olanını taktırırsınız. Yok yerinde değil ve sosyal güvenceli iseniz, devletin verdiği 300 TL değerindeki ile yetinmek zorundasınız. Devlet, tıbbi durumunuzun ne olduğuna bakmaksızın ucuzunu taktırır…

Dahası…

Siz “Doktor seçme özgürlüğüne sahibim” filan diyerek Amerika’ya da uçamazsınız… Oradan bir doktoru seçemezsiniz…

İşte aklıma takılan soru bu…

Sayın Unakıtan eğer “Kendi soluğu” ile tedavi olmak amaçlı Amerika’ya gitmiş ise, bize ancak bir şey düşer.

Ama eğer bütün bu masraflar “Devlet soluğu” ile yapılıyorsa…

İşte o zaman…

O zaman ne diyeceğimi bir türlü bilemiyorum doğrusu.

Ama bildiğim bir şey var, onu söyleyeyim…

Sağlık sorunu “İnsan” sıfatının arkasında çözülmelidir, eğer içine “Bakan” sıfatı eklenerek yapılırsa, bu diğer insanların “Haklarını” çalmak düzeyindedir…

En azından ben böyle düşünüyorum…

Çünkü benzer sağlık sorunları olanların, devlet kapılarında neler çektiğini çok iyi biliyorum. Hem de yaşayarak…

<ı>10 ŞUBAT 2008