Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '16

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Neden hala evlenmedim?

Neden hala evlenmedim?
 

Evlenmemek


1. Telefonunun sesini kısan, internetini kapatan ve telefonunu görüşme boyunca çantasından çıkaramayan kadınlardan bıktım.

2.Annesini komutan gibi görüp evliliği bir savaş zannederek, annesinden aldığı emirleri askerde mantık yoktur teziyle gerçekleştiren ve ömür boyu uzun dönem askerlik yapan mantıksız kadınlardan gına geldi.

3.Geçmişi beni ilgilendirmese de geçmişin izlerini vücudunun her yerinde taşıyan ve geçmişini gelecekte de yaşamayı düşünen, gelmişine geçmişine diye söze başlamak istediğim dili geçmiş olduğu için Fransız öpücüğünü unutturan kadınlardan dar geldi.

4. Kadınlar çiçektir diye diye sürekli çiçek gibi kıyafetlerinin içinde kapanıp açılan, yeri gelince değil yerli yersiz, yerli ama bana yabancı dindar görünümlü dini dar mezhebi geniş kadınlara inancımı yitirdim. Yanlış anlaşılmasın dini inancı umurumda bile değil ama  sürekli kadının inandığı değerlerle kul arasında yaşamak sıradanlaşmaya başladı.

5. Kadınların hırslarına sürekli sırt üstü veya yüz üstü yenik düşmelerini aşk zannetmelerinden aşka başka gözle bakmaya başladım.

6. Kıskançlık uğruna kıskaca alınmaktan kendimi sürekli denizin dibinde boğulurken bulmaya başladım.

7.İlk çağlardan süregelen, genlere kodlanmış erkekler avcılık, kadınlar toplayıcılık sözünün günümüz karşılığı olan paraya tapan organizmaların orgazm olabilmeleri için hiçbir sebebe ihtiyaç duymamalarını hayretle izler oldum.

8.Eskortlara ve hayat kadınlarına saygımı kat be kat arttıran kadınlar yüzünden, evlenilecek kadın algım tümüyle değişti.

9.Hayatını sürekli bir plana göre yaşayan, Anadolu kurnazı kadınlardan ve onların şebeke gibi çalışan saz arkadaşı görünümlü erkek kaz arkadaşlarından kümesimde yeterince biriktirince kuş gribi olma olasılığımı garipsedim.

10.Aradığımda ulaşamadığım ama bir süre sonra telefonu soluk soluğa açan, boynunda, göğsünde sözde kaşıma izleri taşıyan kadınları kaşımanın marjinalliğinin kalmadığını düşünmeye başladım.

Ve bu saçma sapan kadınlar yüzünden bir sapandan atılmış taş başıma çarpana kadar bu kadınların hep doğru kadınlar olduğunu sandım. Neyse ki sapanı bırakmayan çocuk yüreğim yanlış yollara sapmaktan vazgeçirdi beni. Kusura bakmayın erkeksiz kadınlar, ben size yar, yaranıza  merhem olamam.

O yaralar benden çok zaman önce de vardı, şimdi hala o yüzden böyle kanar. Belki bir gün bir erkek ayaklarını toprağa sürten bir boğa gibi hırslarına yenik düşer ve kabuk bağlayamayan yaranızın rengine kanar. Kusura bakmayın erkeksiz kadınlar, benim yüreğim aşk aşk diye yanar. Benden bu kadar…      

Sevda Kuşu

18.04.2016

 

 
Toplam blog
: 69
: 1030
Kayıt tarihi
: 12.12.15
 
 

Üniversite mezunuyum, İngilizce ve Fransızca biliyorum, bir firmada yönetici olarak çalışıyorum. ..