Neden iktidar olunur?

Neden iktidar olunur ve iktidarlar değişince, niçin yukarıdan aşağıya bürokrasisi de değişir?

Hepimiz ‘neden’lerini ve ‘niçin’lerini az-çok biliyoruz.

İlki ve en önemlisi, elde edilen gücün, kamuoyunda hissedilmesini sağlamak; yani artık ‘güç bende’ diyebilmek için...

İkincisi, kurumlara kendisine bağlı yöneticileri atamak ve hissedilen gücünü kalıcı kılmak için...

Sonuncusu ise, kendisine ve yakınlarına, iktidar nimetlerden faydalanma öncelliğini sağlamak.

İhalelerde, personel alımında ve kurumların imkânlarını kullanmada; kendisine ve yakınlarına kolaylık ya da öncelik sağlamak için...

Görüldüğü üzere, yukarıda bir kaç adımda ‘neden iktidar olunur’ sorusuna açıklık kazandırmaya çalıştık.

Belirtilen nedenlerin eksik kaldığını, daha başkalarının da olması gerektiğini söyleyip, itiraz eden okuyucularımı duyar gibiyim.

Ama olsun.

Şimdilik bu kadarıyla yetinmekte yarar var.

Ayrıntılarda kaybolmadan, belirtilen hususlar üzerinde durmakta yarar var. Sonra fırsat olursa, diğer konular da dile getirilir, elbet.

Günümüzde, parasal işlerin en yoğu yaşandığı yerler; hastaneler ve benzeri döner sermayeli resmi kurumlardır.

Dahası devlet hastanelerinde ‘satın alma’ trafiği yoğundur. Yöneticileri ise, elde edilen gelirlerin yüzde 80’ini, yerelde harcama yetkisine haizdirler.

İddia doğru ise, harcama konusunda, bu kurumların yöneticileri, bir özel şirketin genel müdüründen daha yetkili ve etkili imiş.

Formalite gereği, kurumlarda harcama komisyonları kurulsa bile, asıl yetki yine kurum amirinin kendisine aitmiş.

Başka bir iddia ise, yıllardır bu hastanelerde faal olan döner sermayelerin, bu güne kadar ciddi bir denetime tabi tutulmamalarıdır.

Ancak giderek işler çığırından çıkıyor. Her seferinde ihaleleri partili müteahhitlere kaptıran diğerleri, olanları açık, açık eleştiriyorlar.

Böylece gelişmeler, dışarıya da taşınmış oluyor.

Daha vahimi, kurumlara alınan temizlik personelinin dahi kendilerinden olması için siyasilerin, kurum yöneticilerine baskı yaptıkları söylenmektedir.

İddialar ortada... Ama yetkililer duyarlılık gösterir mi, göstermez mi; Allah bilir!

Tek bilinen, şimdilik herkesin sus-pus, olanları izlemekle yetindiğidir.