Neden mutsuz oluyoruz ?

Geçen gün , sosyal medya hesabına koymak için arkadaşından bir fotoğraf çekmesini isteyen bir öğrenci ile karşılaştım. İlk bakışta gayet uygun bir istek gibi gelirken fotoğraf içerisindeki detaylar ise biraz düşünmeme sebep oldu. Fotoğrafı isteyen öğrenci bir yandan da cins köpeğinin tasmasını tutmuş onunda fotoğrafta yer almasını özellikle istiyordu. Köpeği çekiştirmek konusundaki yoğun ısrarları ise bana o fotoğrafın ana öğesinin aslında köpek olduğunu hissettirdi. Biraz detaya indiğinizde ise o öğrenci köpek olmayan bir fotoğrafının beğenilmeyeceğini, sevilmeyeceğini düşünüyordu muhtemelen.

Şimdi biraz düşünelim, hayatımızdaki en pahalı giysimizi, arabamızı , bilgisayarımızı, yenisi ve iyisi çıkınca değiştirdiğimiz cep telefonumuzu vb. Neden bunların en iyisini en pahalısını en bilindiğini almaya çalışıyoruz. Son model telefonun tüm fonksiyonlarını kullanan teknoloji meraklılarını ve aracının tüm fonksiyonlarını kullanan araba meraklılarını biraz dışarıda tutsak da bütün bunlar bizim aslında bir eksiği tamamlamaya çalıştığımızı gösteriyor. Gerçekten ve tamamen yalın olarak KENDİMİZ ile mutlu olmayı bilmiyoruz.

Kendimiz ile mutlu olmayı bilmeyince aldığımız elbisenin , telefonun yada arabanın bizi mutlu edeceğini düşünüyoruz; kendimiz ile mutlu olmadığımız için keyif veren maddelerin kullanımıyla mutlu olmaya çalışıyoruz, kendimiz ile mutlu olmadığımız için kendi cinsimiz yada karşı cinsten bizi mutlu edecek insanları hayatımızda tutmaya çalışıyoruz. Oysa bunların hiçbirisi gerçek mutluluk için gerekli değil. Peki nedir bu gerçek mutluluk? Kişinin kendi kendine, sadece kendiyle mutlu olması diyebiliriz bu mutluluk şekline. Sadece kişinin kendine bağlı bir mutluluk olduğu için de ortadan kalkması çok zor bir mutluluk çeşidi. Her ne kadar burada gayet rahat bahsetsek de bu mutluluğa ulaşmak sanıldığı kadar kolay değil aslında çünkü bu biraz zorlu bir süreç. Hani eskilerin bahsettiği ermişlerin ulaştığı seviyelere ulaşmak gerekiyor. Bir lokma bir hırka ile mutlu olmak. Bunun başlangıcı ise aslında insanın önce kendini tanıması ile başlıyor. Bu tanıma çok kısa bir süreç değil elbet, belkide yıllar sürecek bir çaba gerektiriyor. İnsan bir kere kendini tanıdıktan sonra ise gerisi yavaş yavaş çorap söküğü gibi geliyor. Bu tanıma aşaması ise kendinizi iyi gözlemenizi ve o zamana kadar dikkat etmediklerinize odaklanmanızı gerektiriyor. Ne kadar zor olursa olsun, denemeye değeceğinden emin olabilirsiniz. Bu yolda,  her zaman olduğu gibi yine yardıma ihtiyaç duyduğunuzda bir profesyonel yaşam koçuna başvurabilirsiniz. Şimdiden hepinize iyi yolculuklar...

10.11.2016 , Fethiye 

Profesyonel Koç 

Bahadır Cesur

www.bahadircesur.com