Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Nisan '17

 
Kategori
İlişkiler
 

Neden ve illa ki aşk

Neden ve illa ki aşk
 

Yaşamımda en çok dillendirdiğim, hissettiğim bu asil, asi, yaralı ve yaralayıcı kelimeyle tanışmam yıllar yıllar öncesine dayanıyor. Sevgi arsızı olmanın kime ne zararı olabilir ki diye her seferinde kendimi kandırdığımı çok sonralar öğreneceğimi bilseydim, bu kadar körü körüne yine de bağlanır mıydım bilmiyorum. “Sanırım bağlanırdım zira olmazsa olmazlarımdan kendileri.” Sevmek özgür bir kuş benim yüreğimde. Sınırsız, kafessiz alabildiğine özgür, ta ki kanatları kırılıncaya değin.

Çocukluk ve sonrasında ergenliğe geçiş dönemi arasında kalan zaman diliminde, bütün acılarıma bütün kaygılarıma rağmen, nüfusuma geçirdiğim ve bana ait olduğuna inandığım bu özgür kelimeyi taşımak, tanıtmak anlatmak ve bir başkası tarafından anlaşılmasını sağlamak neden bu denli zor, bunu ne yazık ki çözebilmiş değilim. Üstünden onca zaman geçmesine rağmen, benim asi, özgür kuşum, hiç terk etmedi beni, her gidişlerinde her seferinde her yara aldığında butik bir hastaneyim gibi yeniden içime sığındı.

Birbirimizi birlikte iyileştirdik, yeniden ve hep sevebilmeler için.

Hepimizin bu koskocaman dünyada, hayat yolculuğumuzda, yüreğimizi çarptığımız kanattığım süreçler mutlaka olmuştur. Hepimizin ana güzergâhtan saptığı, bilinmez yollara doğru süzüldüğü de olmuştur mutlaka. Bunun arkasında durabilmek ya da içine saklamayı tercih edenlerin birbirinden farkı, konuşulabilir, tartışılabilir ama asla sorgulanamaz eleştirilemez yargılanamaz.

Aidiyet duygusunu hiçe sayan bir kavram bana göre aşk. Bağımsızlığı kendine münhasır çılgınlığı onu tanımlayan en belirgin özellikler. İşte bu yüzden aşk ve sevgi kendimi bildim bileli nüfusuma kayıtlı iki kavram, iki olmazsa olmazım.

Bu iki kavramın birleşmesiyle her zaman kendimi özel hissederim. Kendime, dilimin ucuna gelen sevgi sözcüklerini saklamam gerektiğini öğrettiğimden beri, özgür bıraktım sözcüklerimi. Seni seviyorum demenin, diyebilmenin önemini, özelliğini, asilliğini yıllar öncesinde öğrenebildiğim için çok çok şanslı olduğumu düşünüyorum.

Böylesini önemli kavramların, benim yüreğimde çoğalıyor olmasından neden rahatsız olur bazı insanlar, onu da anlayabilmiş değilim.

Ama bu konuyla alakalı şunu söyleyebilirim ki cesaret işi olduğunu düşünenlerin acizliği bu düşünceye sebep oluyor. Oysa yaşamımızdaki en kolay şey “seni seviyorum” ve ben her güzel şeye aşığım diyebilmek.

Bunlar cinselliğin içinde ziyan olmayacak kadar önemli ve özel kavramlar. Bunlar insanları çoğaltan ve önemli hissettiren şifa sözcükleri. Müstehcenlik yükleyerek utanç ve ayıp saymanın cehaletini üzerinden atamayanların kendilerine düğümlenmeleri hiç bitmeyecek.

Yüreklerindeki uçurumları her geçen güm büyütenlerin çok kolayca sahip olunabilecek servetlere ulaşamayacaklarını düşündükçe ben hayıflanıyorum içten içe.

Size iyi gelen her şeyi sevin ve size iyi gelen her şeye âşık olun. Bu yanınızdakileri aldatmanız anlamına gelmiyor. Bu kendinizi mutlu etmeniz ve yanınızdakilere iyi gelmeniz için çok değerli bir formül.

Seni seviyorum demekten utanmadığımızda, aşka sahip çıktığımızda yaşanası oluyor dünya. Bugün aynanızdan başlayın tohumunu ekmeye, göreceksiniz sevmenin “seni seviyorum” diyebilmenin, ben hayata ve içindeki güzelliklere aşığım diyebilmenin ne kadar özel olduğunu. Söyleyemeyenleri hissedemeyenleri bırakın kendi haline ve iş işten geçmeden öğrenmelerini dileyin.

 
Toplam blog
: 111
: 161
Kayıt tarihi
: 24.12.11
 
 

1965 Zonguldak doğumlu ve halen Zonguldak'ta yaşamaktayım.Yazarım ve çeşitli platformlarda sunucu..