Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '09

 
Kategori
Sinema
 

Neoliberalizm ve yoksulluk filmleri:"Tanrıkent"

Neoliberalizm ve yoksulluk filmleri:"Tanrıkent"
 

İnsanların yaşama koşullarını, yetişme koşullarını ve bu koşulların bir çocuğu nasıl suç makinesi ha


Kátia Lund ve Fernando Meirelles’in birlikte yönetip, yine Fernando Meirelles’in Paulo Lins ile birlikte senaryosunu yazdığı filmin başrol oyuncuları; Matheus Nachtergaele, Seu Jorge, Alexandre Rodrigues, Leandro Firmino da Hora, Philippe Haagensen’dir. 2002 yılı ve Brezilya/ABD/Fransa ortak yapımı film aldığı ve adayı olduğu birçok ödülle (Ödüller:2002 AFI Fest İzleyici Ödülü, 2002 Havana Büyük Mercan, FİPRESCİ Ödülü, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Görüntü, En İyi Kurgu, 2002 Marakeş En İyi Yönetmen, 2003 Bafta En İyi Kurgu...) kendinden söz ettirmesini bildi.


Film; 1960’larda inşa edilmiş ve 1980’lerin başında Rio De Janeiro’nun en tehlikeli mahallelerinden birine dönüşmüş, sosyal konutlardan oluşan Tanrıkent’in insanlarının hikayesini anlatmaktadır. Film 1960’larda iki kenar mahalle çocuğunun seçtiği iki ayrı yolu takip eder. Yoksulluğun pençesindeki benzer hayatların iki ayrı hayat hikayesi eksenindeki şekillenmesidir bu hikaye. Rocket suç dünyasında geçecek bir hayatın gerektirdiği zihniyetten ve fizikten yoksundur. Fotoğrafçı olma hayalleri kurar ama fotoğraf makinesi alacak parası yoktur. İkinci ve ayrı bir karakter olan Küçük Ze ise çocukluğundan beri tam bir suçlu özellikleri taşır; acımasız, akıllı ve hırslıdır. Küçük yaşta planladığı bir genelev soygunu sırasında öldürmenin tadını alır, gün geçtikçe bu konudaki iştahı giderek artar. İlerleyen zamanlarda Ze, sakin ve becerikli Bee’nin desteğiyle, favela’nın (mahallenin) uyuşturucu ticareti üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırır. Sonrasında ise Tanrıkent’i çeteler arası savaş sarar ve amansız genç suçlulardan oluşan yeni bir kuşak çıkıp “eskilerin” yerini almaya çalışırken bu suç döngüsü akıl almaz bir şekilde tüm Tanrıkent’i sarıp sarmalar. Yoksulluğun en zirvede yaşandığı Brezilya’nın arka mahallelerinde ki fakir halkın içinde hüküm süren çetelerin, aralarındaki çatışmalarını, insan hayatının ne kadar ucuz olduğunun ve kolay harcandığının ve bu olan bitenin arasında bir çocuğun hayallerini başarıyla anlatan bir film. İnsanların yaşama koşullarını, yetişme koşullarını ve bu koşulların bir çocuğu nasıl suç makinesi haline getirildiğini son derece açık anlatan bir başyapıt. Yoksulluğun girdabındaki bir mahallede önce mahalleye dağıtmak için tüp arabaları gasp edilir, ardından ….. ve ardı arkası gelmez bir suç sarar tüm mahalleyi. İyi diye lanse edilen bile bir ara halk otobüsünü soyma fikrine kapılır ama yapamaz, zengin mahalleden gelen bir arabaya yeltenir sonrasında oda olmaz. Yani yoksul ve suç ile bezenmiş bir mekânda yaşamak suçlu olmaya ramak kalmış bir hayatı sürdürmektir. Ya maktulsündür ya da mağdur, ya zanlı ya da kurban diğeri olabilmek ise zoru seçmek, imkansızı denemek demek...
Bir fotoğrafçı olma hayalindeki filmin kahramanı bu zorun, imkansızın peşindedir...
 
Toplam blog
: 64
: 5712
Kayıt tarihi
: 27.06.07
 
 

İnsanım herkes kadar; zengin kadar fakir kadar, kadın kadar erkek kadar, Müslüman kadar Hristiyan ka..