Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mart '11

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Nergisin Aşkı (2)

Nergisin Aşkı (2)
 

Kırlangıç içinde bulunduğu duygu seli içinde boğulurken, birdenbire Bilge Kırlangıcın sözleri yankılanmış kulaklarında: " Aşk, her yüreğin harcı değildir evlat, büyük birşeydir. Bir gün aşka rastlarsan bil ki, sen özelsin ve aşkına sahip çıkmazsan bil ki yüreğine ihanet etmiş olursun." Kırlangıç büyük bir heyecanla çarpan yüreğine ihanet etmekten korkmuş. Hayatının en önemli sınavını vermekte olduğunu farketmiş ve cesaretle ihanet arasında seçim yapmak zorunda hissetmiş kendini. Nergisin güzel kokusunun içini aniden cesaretle doldurmasıyla ani bir karar vermiş ve: 

- Tamam, demiş. 

- Seni götüreceğim buralardan, yüreğime ihanet etmeyeceğim, seninle aşkların en büyüğünü yaşayacağız, seni hep yanımda, yüreğimde taşıyacağım. 

Nergisin yüzü aydınlanmış, yaprakları daha bir açılmış, içini kaplayan duygunun yüceliği karşısında bedeninin ufaldığını hissetmiş. Kırlangıç sürüsünün aceleci çığlıkları duyulmuş ve güneye doğru yol almak üzere kanat açmışlar gökyüzüne. Kırlangıç ve nergis içinde bulundukları aşkın büyüsüyle olmazı oldurmuşlar bir anda. Kırlangıç nergisin narin bedenini ve köklerini incitmeden onu toprağından ayırmış ve gagasıyla bedenini kavramış, kanatlarını siper etmiş biricik çiçeğine ve sürünün ardından uçmaya başlamışlar birlikte. 

Nergis önce kendini garip bir boşlukta hissetmiş. Toprağından, yaşam kaynağından ilk defa ayrılmış olmanın sızısını duymuş inceden inceye. Kısa süre sonra bu sızının yerini daha önce hiç tatmadığı bir heyecan almış, içi ürpermiş, korkudan mı, heyecandan mı, aşktan mı yoksa uçuyor olmaktan mı anlayamamış. Kırlangıcının sıcak tüyleri arasına biraz daha sokulmuş, o anın güzelliğini yaşamaya koyulmuş. Kırlangıç ise taşıdığı sorumluluğun ağırlığı ile yüreğindeki aşkın hafifliğini dengelemeye çalışmış yol boyu. Bazen durup dinlendikleri yerlerde nergisin köklerini sulamış ve yaşama tutunması için elinden geleni yapmış, sürüdeki dostları bu inanılmaz aşk karşısında şaşkına dönmüş ve gagasıyla kanatları arasında bir nergis taşıyan dostlarına yardımcı olmuşlar. Ve nihayet, zorlu ve uzun bir yolculuğun ardından konaklayacakları yere gelmişler. Lider kırlangıç, mevsim sonuna kadar kalacakları küçük bir kasabanın bitimindeki çam ağaçlarıyla kaplı alanı işaret etmiş. Nergisin bitkin düşmüş incecik yaprakları korkutmuş kırlangıcı ve hemen görkemli bir çam ağacının korunaklı gölgesine bırakmış sevdiğini. Çabucak küçük bir çukur kazmış tırnaklarıyla, nergisin köklerini yerleştirmiş toprağa ve ilerideki akan derenin berrak sularından taşımış gagasıyla. Toprak ve suya kavuşan nergiscik kısa sürede toparlamış kendini ve solmak üzere olan yaprakları almış eski halini. Kırlangıç şen şarkılar söylemiş ona her sabah, her akşam, saatler boyu sohbetler etmişler, hiç bıkmadan usanmadan. Aşkın güzelliğini doyasıya yaşamışlar. Kırlangıç zaman zaman dostlarıyla uçuşlar yapmış bayırlardan aşağı, nergis sevgiyle izlemiş onu. Nergis, yakınındaki kır çiçekleriyle dostluklar kurmuş, görkemli çam ağaçlarıyla konuşmuş. Onlardan, saksısında yaşarken bilmediği hayatta kalma mücadelesini öğrenmiş. Toprağına daha çabuk kök salmayı, yağmurlardan, yabani hayvanlardan korunmayı, dost seçerken dikkatli olmayı, yaşama direnmeyi öğrenmiş. Kırlangıcının aşkıyla, hayatı paylaşmayı öğrenmiş. Günler günleri, aylar ayları, mevsimler mevsimleri kovalamış. Kırlangıçlar başka diyarlara göç etmişler her mevsim sonu. Tabi küçük nergiste aşkının ardından yollara düşmüş her mevsim. Artık göçmen bir çiçek olmuş, göçmen yaşamayı, direnmeyi, toprağından ayrılıp yeni bir toprağa kavuştuğunda hayatta kalabilmeyi çok iyi öğrenmiş. Dalları, yaprakları artık eskisi gibi narin değilmiş. Daha sert, daha güçlü bir beden, seçtiği hayat için kaçınılmazmış. Dalları daha kalın, yaprakları daha biçimsiz çıkmaya başlamış. Kırlangıç ise ilk zamanlar büyük bir heyecanla taşırken aşkını, artık zorlanmaya başlamış. Hayatı ona ağır gelmeye, varlığı yüreğine ihanet etmeye başlamış. Onun aşkı için hayatını hiç düşünmeden ortaya koyan nergisine kıyamıyor, onu üzmemek için elinden geleni yapıyormuş, lakin artık yorulduğunun farkındaymış. 

Günlerden bir gün, birkaç genç kırlangıç, kırlangıçla nergisin yanına yaklaşmış. İlerdeki tepenin ardında bir koy keşfettiklerini, yamaçtan aşağı denize doğru uçuş denemeleri yapmak için oraya gideceklerini, bir kaç hafta sonra geri dönüp sürüye katılacaklarını, bunun için liderden izin aldıklarını, kendilerine katılıp katılmayacağını sormuşlar kırlangıca. Kırlangıç yüreğinin derinliklerinden gözlerine yansıyan heyecanı gizleyememiş ve: 

- Yamaçtan denize uçuş denemeleri mi? İnanılmaz birşey bu, demiş. Sonra nergisin kokusu ona sorumluluğunu hatırlatmış, ve ani bir kararla cevap vermiş: 

- Teşekkürler, siz gidin, ben gelmiyorum. Dostları tepeye doğru uzaklaşırken, kırlangıç ise gözlerindeki ışığı gizlemeye çalışıyormuş. Deredeki kurbağalar bir şarkı tutturmuş, şarkının bir yerinde " Aşk fedakarlıktır" diyormuş... 

-DEVAM EDECEK- 

 

 
Toplam blog
: 47
: 793
Kayıt tarihi
: 17.10.09
 
 

Yaşıyorum, yaşadıkça öğreniyorum, öğrendikçe düşünüyorum, düşündükçe çözümlüyorum, çözümledikçe y..