Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Uzman Doktor Betül Şengör

http://blog.milliyet.com.tr/dr.betulsengor

19 Ocak '15

 
Kategori
Estetik / Güzellik
 

Neştersiz Güzelliğin Haritası

Neştersiz Güzelliğin Haritası
 

Yüzümüz vücudumuzun bir parçası, hatta aynasıdır; yüz ve vücut cildi bir bütündür.
Yüzümüzün güzelliğini oluşturan ise bu bütünlüğün birbiriyle uyum içinde olmasıdır. Eğer alnımızda kırışıklıklar çok veya göz çevresi kırışıklıklarımız göze batıyor ya da kaşlarımızı çok çatıyoruz diye iki kaş arasında adeta bir oluk oluşmuşsa, bu bizi elbette olduğumuzdan daha yaşlı, sert ifadeli veya yorgun gösterebilir.
Ayrıca ciltte damarlarda belirginleşme-kızarıklık, bölgesel koyu ve açık lekeler olabilir. Bu
durum ciltteki fotohasarın göstergesidir, bu da önemli bir yaşlılık belirtisidir. Daha ileri yaşlarda
kırışıklıklar dışında dokuda çökmeler meydana gelir (bkz. Hormonlar ve Cilt). Örneğin şakak
kemiklerinin ve bu bölgenin cildinin incelmesi ve yağ dokusunun azalması yüz ovalinin tersine
dönmesine neden olur. Yani yüzümüz gençken üçgenin tepesi aşağıdadır, çenemiz sivridir, ancak yaş ilerledikçe bu durum tersine döner.
Benzer şekilde dudaklarda incelme ve dişlerde mine kaybıyla beraber ağız çevresi de yaşlanmaya
eşlik eder. Yüzümüzün 1/3 üst bölgesi mimik kaslarının hareketleriyle ilişkili olarak kırışmaktadır. Bu
amaçla mimik kaslarını gevşetmek için kas gevşetici bir ilaç olan botulinum toksin kullanılır.
Botulinum toksinin yıllardır çocuklar da dahil olmak üzere birçok hastada büyük kas gruplarında kas gevşetici olarak kullanıldığı bilinmektedir. Botulinum toksin bir toksindir ve bu toksin aynı içtiğimiz antibiyotikte olduğu gibi veya olduğumuz aşılardaki gibi bakterilerden elde edilmektedir.
Kendini kanıtlamış bir ilaç olup, bilinçli ellerde beklenen ciddi bir yan etkisi de yoktur. Yüzdeki mimik kaslarını gevşetmek için kullanılan dozlar son derece düşük dozlar olup, etkisi geçtiği zaman söz konusu çizgiler botulinum toksinin yapılmaya başlandığı ilk noktaya geri döner. Kırışıklıkların daha kötüye gitmesi söz konusu olmaz aksine işlem bırakılsa bile kırışıklıklar uzun süre eskisi kadar derinleşmez.
Kasları gevşetmek yerine çalıştıran sistemlerde ise (spor yapmak, ağırlık kaldırmak), kaslar hep bu sisteme ihtiyaç duyar ve bağımlı hale gelir. Bu bilgiden yola çıkarak kas çalıştıran sistemler yüz için önerilmez. Botulinum toksin uygulamasıyla ise kaslar az çalışarak üzerindeki cildi de az hareket ettirdiği için çizgiler azalır, hatta mimikler eğitildiği için yüzün ifadesi daha iyi görünür.

Alın
Alındaki kırışıklıklar mimik hareketlerine bağlı olup zamanla derinleşebilir. Özellikle mimik kırışıklıkları yaşla ilgili değil, mimikler sırasında cildin hareketiyle oluşmaktadır. Alın kırışıklıkları için botulinum toksin uygulanabilir. Botulinum toksin bu bölgedeki kasların gevşetilmesinde ve dolayısıyla çizgilerin açılmasında oldukça etkilidir.
Bazen çok genç birinin çok fazla kırışıklığı olduğunu görebiliriz. Bunun nedeni, mimiklerini çok kullanmasıdır. Bu bölge ayrıca güneş ışınlarına da en fazla maruz kalan bölge olduğu için kırışıklıklar çok daha çabuk ortaya çıkar.

Göz Kenarı
Göz kenarındaki kazayağı tabir edilen çizgilenmelerin tedavisinde mimikleri gevşeterek çizgileri yok ettiği için yine botulinum toksin uygulanabilir. Bu bölgeye sürülen kremler eğer meyve asitli veya C vitaminli ise çok yüzeysel çizgileri giderebilmekte ve cildin yapılanmasına katkıda bulunabilmektedir.

Kaş arası
Kaş çatma çizgileri kişiyi aslında öyle olmasa da gergin ve stresli gösterir. Bu çizgilerden kurtulmak botulinum toksinle mümkündür. Çok derin kırışıklarda ise botulinum toksin ve dolgu uygulamaları beraber kullanılır. Dolgu maddelerinden özellikle hayvansal olmayan ve alerji riski taşımayanlar tercih edilmelidir.

Yanak-burun arası (nasolabial) oluklar
Bu bölgede çizgi oluşmasında ön planda mimikler sorumlu değildir. Cildimiz yerçekimine karşı koymaya çalışırken bu görevi kolajen-elastik liflerle ve kaslarla yapar. Böylece zamanla bu bölgedeki dokularda azalma, yerçekimine bağlı sarkmalar ortaya çıkar. Çünkü hücrelerimiz ilerleyen yaşla birlikte daha az lif sentezler, üstelik akıntıya kürek çeker. Bir de üzerine azalan yağ dokusu ve suyunu kaybetmiş bir dermis tabakası ilave olunca burası çöker ve oluk şeklinde iki tarafta çizgi oluşur.
Bu bölgenin en iyi tedavisi hazır dolgu malzemeleriyle olur.

Dolgu Malzemeleri
Hayvansal hammadde içermeyen, stabilize hyaluronik asittir. Deriye zerk edildiği zaman vücudun kendi hyaluronik asitiyle birleşerek hacim yaratır. Bu hacimle dudakların dolgunlaştırılması, çizgilerin, kırışıklıkların ve yüz kıvrımlarının tedavisi sağlanır. Hızlı ve kolay uygulanmasının yanı sıra görülebilir sonuçların hemen elde edilmesine olanak sağlar.
Vücudun kendi hyaluronik asit yoğunluğunun azaldığı bölgelere enjekte edilir. Enjekte edildiği bölgelerde hacim oluşturarak boşalmış bölgede dolgunluk sağlar. Sonuçlar aynı anda görülebilir, ancak haftalar içinde daha iyi olur. Hyaluronik asit kendi ince steril enjektörüyle, kırışıklık altındaki bölgeye, dermis içine enjekte edilerek uygulanır. Gereken enjeksiyon sayısı, kırışıklığın derinliğine ve uzunluğuna bağlı olarak değişir. Birkaç adet enjeksiyon gerekebilir. Hyaluronik asit, bakterilerle ayrışabilen diğer dolgu maddeleri gibi hayvansal kökenli değildir. Bu dolgu, alerjik reaksiyonları en aza indirgediği gibi, hayvanlara özgü hastalıkların insanlara taşınmasına da engel olmaktadır.
Dolayısıyla hyaluronik asit kullanımı tamamen güvenli olur ve tedavi öncesi herhangi bir test uygulaması gerektirmez. Dolgu maddesi enjeksiyonlarından sonra normal aktivitelere hemen geri dönülebilir. Tedavi yapılan bölgeye bağlı olarak sonuçlar 3-6 ay arasında bir süre için kalıcı olur. Tekrarlayan seanslar sayesinde kalıcılık süresi bir yılı aşabilir.

Burun üstü (tavşan) çizgileri “bunny lines”
Burun sırtında oluşan verev çizgilerdir. Birkaç noktadan yapılan botulinum toksin
uygulamasıyla giderilebilir.
 
Çekik göz
Asya tipi gözlü hastalarda göz çeperinin daha oval olması istenebilir. Bu tip hastalarda gözün hemen altından birkaç noktaya yapılan Botulinum toksin enjeksiyonuyla alt gözkapağı daha oval hale getirilebilir.
 
Üstdudak (sigara) çizgileri “smoker lines”
Dudağın üst kısmında oluşan dikey çizgilerdir. Botulinum toksin enjeksiyonuyla bu çizgilerin hafifletilmesi mümkündür. Ayrıca dudak kenarına kontür uygulaması şeklinde yapılan dolgu uygulamaları da son derece güzel sonuçlar verebilmektedir.

Dudak kenarı eğimi (Marionette çizgileri)
Bazılarının dudak kenarı aşağıya dönüktür. Bu durum kişiye üzgün bir ifade verir. Dudak kenarını aşağıya çeken kaslara botulinum toksin enjeksiyonu yapılmasıyla bu durumdan kurtulmak mümkündür.

Çene çizgileri
Çene ortasında kırışıklık veya pütürlü bir görünüm varsa botulinum toksin ile çeneye bir veya iki noktadan yapılan uygulamayla bu durumu gidermek mümkün olur.
 
Damak görünümü (Gummy smile)
Bazı insanlar güldüğü zaman üst dişetleri görünür. Botulinum toksin enjeksiyonlarıyla bunu gidermek mümkün olur.

Boyun çizgileri (Platisma)
Bazı kişilerde boyun kasları gözle görülür şekilde belirginleşir. Botulinum toksin uygulamalarıyla bu düzensiz görünüm giderilir ve boynun kontür görünümü genç bir hal alır. Ayrıca bu bölgede
mezoterapiyle de olumlu sonuçlar alınmaktadır. 
 
LED IŞIK TEDAVİLERİ
Işığın insan vücuduna sağladığı yararlar tıp dünyası tarafından uzun yıllardır bilinmektedir. Işık, hücrelerin canlandırılmasını ve dokuların yeniden oluşmasını sağlamak için uygulanan profesyonel tedavi yöntemlerinin en önemli unsurlarından biridir. Hemen her gün yeni bir ürünün geliştirildiği cilt uzmanlığında, şimdi daha doğal olan ışık terapileriyle cildin kendi mekanizmalarını kullanarak bütünlüğünü bozmadan tedavi edilmesi mümkün olmaktadır.

Zararlı ultraviyole veya infraruj (kızıl ötesi) içermeyen bu ışıklar cilt tarafından kolayca emilerek cildin dermis tabakasını uyarır. Bu tabaka cildin yaşayan, çoğalan ve beslenmenin sağlandığı ana merkezidir. Diod ışığı cilt altındaki hücreleri stimüle ederek aktif olmalarını, canlanmalarını sağlayarak ameliyat sonrası iyileşme sürecini de olumlu etkiler.
Bu ışık terapilerinin uygulamalarından sonra normal aktivitelere hemen geri dönülebilir.
 
Toplam blog
: 153
: 496
Kayıt tarihi
: 12.11.12
 
 

1998 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olan Dr. Betül Şengör,  1999 – 2003 yı..