Neyi değiştirmek istiyorsunuz ?

Hayatımızdaki olumsuzluklardan şikayet ederiz. Sürekli yeni kararlar alır ancak uygulamak için parmağımızı oynatmayız.

Sizlerle iletişim kurarken soru sorarak yol aldığımın farındayım. Bunu daha önceki paylaşımlarımda da size belirtmiştim. Çok meraklıyım. O kadar çok soru var ki biraz yardımcı olmanızı bekliyorum hepsi bu.

Kişinin hayatını şans ve tesadüflere bırakmak yerine, öz’ ünü bulup kendi istediği şekilde hayatının senfonisini yönetmek için sorumluluk almaya çalışması nasıl bir duygu olurdu?

Düşünce, duygu ve davranışlarımız birlikte seçimlerimizi oluşturur. Farkındaysanız birçoğumuz otomatik davranışlarla yaşamımıza yön veriyoruz.

Bunun sonucunda da başımıza gelenlere şanssızlık, talihsizlik ya da kader gözüyle bakıyoruz. Oysaki yaşamımızdaki mutlu ve şanslı an’ ların sayısını attırmak tesadüfi olmasa gerek.

Düşüncelerimize, duygularımıza hatta kendi benliğimize karşı ne kadar esnek olabilirsek o denli dirençli olmaz mıyız hayata karşı? Kesinlikle şunu söylemek istiyorum; bizler ne kadar yumuşak, ne kadar uyumlu ve ne kadar esnek olursak hayatımızdaki mutlu an’ ları o kadar arttırmış oluruz.

Tıpkı bir şelaleden akan suyu düşünün. Hepimizdeki algısı ne kadar ürkütücü değil mi? Ama bir o kadar da yaşanılası ve görülesi bir güzellik. Eminim akan su için de durum farksız sayılmaz. Örnekse Iguazu Şelale’ sini paylaşmak isterim. Arjantin ile Brezilya arasında sınır kabul edilen, genişliği 2700m olan ve iki basamak halinde 75m’ den dökülen Iguazu Şelale’ si dünyanın 7. harikası olarak bilinmektedir. Ancak üzerinden akan su için bu harikalığı görmek sizce ne kadar mümkün? Genişliğinin derinliklerinde kaybolmak, yükseklerinden boşluğa aslında damla damla akarken ne fırtınalar koptuğunu bizler hissedebilir miyiz?

Çok haklısınız bizler de aynı o su damlaları gibiyiz aslında. Duygularımızı, düşüncelerimizi küçültüp sınırlar koydukça içimizdeki ben’ i çıkaramıyoruz dışarıya.Eleanor Roosevelt bu muhteşem doğa harikasını gördüğünde; ‘’ Poor Niagara. ‘’ ( zavallı Niagara )demiş.

Sizce ona bu sözleri söyleten Iguazu Şelale’ sinin büyüklüğü, ihtişamı mı yoksa karalılığı ve sürekliliği mi? Karar sizin. Bizim davranışlarımız da aynen böyle. Korkularımızın ve bağımlılıklarımızın esiri olmadan adım atabilseydik acaba yaşamımızın akışı ne yönde olurdu?

Daha çocukluğumuzda beynimize kazınan ifadeler değil midir yol almamıza engel teşkil eden. Gelişimimiz adına yapılan ve yaptığımız her şeyin birer harcama olduğunu kaç kez vurgulamışızdır kendimize. Oysa harcama kaybetmektir, yok etmektir, vazgeçmektir. Halbuki yaşamda yaptıklarımız birer yatırımdır. Yatırm ise kazanç demektir. Ve kazançlarımızdır bizleri başarılı kılan.

Bunu nasıl sağlarım dediğinizi duyar gibiyim. Bu gerçekten mümkün. Başarıyı modellemek terimini daha önce de duymuşsunuzdur. İşte tam da bu noktada John Grinder ve Richard Bendler’ ın 1976’ da 40 saat kadar süren beyin fırtınasından sonra keşfettikleri NLP devreye girmektedir. NLP ile yıllarca süren obsesif- kompulsif davranışlara, fobilere, ilaç bağımlılıklarına, sigara, aşırı kilo, uykusuzluk, alkol, iletişim becerileri vb. konulara çok kısa sürede cevap alınmaktadır.

Tüm bunlar bize neyi anlatıyor?

Tabi ki değişimin her an olduğunu. Konuşurken, dinlerken, uyurken, gülerken, ağlarken yani an’ dayken. Bu kadar değişime açık olduğumuz halde gelinen bu noktada değişime olan direnci anlamakta zorluk çekiyorum. Yaşamın içindeyken konfor alanımızdan çıkıp şartlarımızı değiştirmek neden bu kadar zor?

Hepimiz yaşamımızdaki acı ve mutsuzluk veren olayların farkındayız. Bu noktada  tıkanıklıklarla gelen değerli danışanlarıma  tek bir şey soruyorum.

NEYİ  DEĞİŞTİRMEK İSTİYORSUNUZ?

Çünkü şunu çok iyi biliyorum ki acı çekmenin ve mutsuzluğa katlanmanın hiçbir ahlaki yanı yok.

Yine soruyorum, güne aynı duygu ve aynı nefisle sürekli olumsuzlukların bizi takip ettiğini bilerek başlamak ve bir şeylerin değişeceğini ummak olanaksız değil midir?

Bu nedenle NLP’ nin içinde yer alan başarıyı modellemek metodu,farkındalığımızı arttıran bana göre yolda kalmamızı sağlayan, alternatifler sunan, istikrar kazandıran, mutluluk veren, inanç sağlayan ve içimizdeki  ben’ i olduğu gibi kabul eden eşsiz bir çalışma.

Yaşamın içinde karşılaştığımız olumsuzluklarda bizim dışımızdakileri suçlamak sadece bize zaman kaybettirir.

NLP ile yaşamımızın her an’ ını kıymetli kılmak mümkün. Biz mükemmeliz. Biz tamız. Önemli olan zihnimizi eğitmektir. Bunun için de herhengi bir ilaç ya da tedaviye gerek yoktur. Bizler kendimize yatırım yaptıkça istediğimiz hayatı yaşamamız kaçınılmaz olacaktır. Yatırımlarınızın çok olması dileğimle.

Sevgiyle kalın.

Prof. Koç & NLP Uzmanı

Şelale Bilgiç Uruk.