Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '16

 
Kategori
Kitap
 

Nuri Bilge Ceylan filmi tadında

Nuri Bilge Ceylan filmi tadında
 

Nuri Bilge Ceylan, Yılmaz Güney'den sonra Cannes Film Festivali ödülü kazanan Türkiyeli ikinci film yönetmenidir
 
Kaliteli, anlamlı ve güzide yerli filmlerin yönetmenidir, Nuri Bilge Ceylan.
 
'Bir Zamanlar Anadolu'da' ve 'Kış Uykusu' adlı filmlerini izledim, ikisi de Cannes Film Festivali'nde ödül aldı.
BBC'ye göre, 'Bir Zamanlar Anadolu'da' filmi, 21. yüzyılın en iyi yüz filmi içerisinde.
 
İki filmden edindiğim izlenime göre, Nuri Bilge Ceylan filmlerinin ortak yanları: Dram, puslu hava, Anadolu, gerçeklik, sadelik...
 
*
 
Bu hafta okuduğum kitap, Nuri Bilge Ceylan filmleri tadındaydı. Zaten kitabın kapağında da, Nuri Bilge Ceylan tarafından çekilmiş bir yol resmi var.
 
O kitap, Hasan Ali Toptaş'ın 'Heba' adlı romanıdır.
 
Heba'yı Hasan Ali Toptaş 2014'te çıkarmış İletişim'den. Ama ben Everest'ten 2016 yılında çıkan baskısını okudum. Türü, roman. Sayfa sayısı, 376.
 
Hasan Ali Toptaş'ın İletişim'den Everest'e geçmesi çok iyi olmuş. Everest'in baskısını, dizgisini, sayfa yapısını, punto büyüklüğünü çok başarılı bulur, çok severim. Gözlerimi yormaz adeta dinlendirir.
 
*
 
Heba'da, Nuri Bilge Ceylan filmlerindeki puslu havayı soluyacaksınız.
 
Romanın konusu:
 
Asker arkadaşları Ziya ile Kenan'ın askerlik zamanları... Ziya'nın Kenan'ın köyüne yıllar sonra yaptığı ziyaret, ziyaretin köye yerleşmeye dönüşmesi.. Ziya'nın köyde yaşadıkları...
 
*
 
Dil ve anlatım tek kelimeyle mükemmel... Baştan sona akıcı bir roman...
 
*
 
Hasan Ali Toptaş'ın bu romanını okurken, çocukluğunuzu eğer Anadolu köylerinde geçirdiyseniz, çocukluğunuza döneceksiniz. Özlediğiniz o mutlu günlere dair görüntüler oluşacak zihninizde. 
 
Anadolu'nun bozkırı Hasan Ali Toptaş'ın kaleminde adeta dans ediyor.
 
*
 
Askerliğin mecburi olmasını hep eleştirmişimdir. İstemeyen gitmesin askere, niye zorunlu tutuyorsun? Tüfek kullanmanın miadı doldu, teknoloji savaşları evrimleştirdi. Çare profesyonel askerliktir. Bunun içinde zorunluluk sonlandırılmalıdır.
 
Biz ise, 50-100 yıl öncesinin mantığıyla askerlik yaptırıyoruz. Katı disiplinlerle, itaat kültürünü adeta kemiklere işletiyoruz. Komutanların aşağılamasına, sövgülerine, dayaklarına normal bir şeymiş gibi bakıyoruz.
 
Teröristlikten farkı olmayan 15 Temmuz darbe girişiminde, komutanlarının emrine uyup halka kurşun sıkan erlere kızıyoruz değil mi? Hiç kızmayalım! İtaat kültürünü kemiklerine işletecek askerlik görevini mecburi tutuyoruz çünkü... 
 
4-5 yıl önce bir istatistik yayınlamışlardı. İstatistiğe göre, son on yılda askerde intihar eden asker sayısı, son on yılda terörde kaybedilen asker sayısından fazlaydı.
Sizce asker, neden intihar eder? Komutanların ilah gibi tutum takınmalarından, aşağılamalarından, sövgülerinden ve lince benzeyen tutumlarından başka ne neden olabilir? Hele bir de o komutanlar, Fetoşçu psikopat subaylarsa...
 
Roman kahramanı Ziya'nın askerlik zamanlarını okurken hak vereceksiniz bana.
 
-Mustafa Yıldırım - 26.08.2016
 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..