Nuri Bilge Ceylan

Koza (1995),

Kasaba( 1997)

Mayıs sıkıntısı(1999),

Uzak(2002),

İkllimler(2006),

Üç maymun(2008),

Bir zamanlar anadolu (2011).

Bu filmografi bize tek bir isim Nuri Bilge Ceylan'ı hatırlatmakta. Bu filmlerin izlenim oranları ise tartışması hiç bitmeyen sanat filmi ya da sanat için yapılan filmler diye adlandırılan gurupta adı geçen fimler listesinde mutlaka yer alan eserler. Nuri Bilge Ceylan sineması ile mayıs sıkıntısı adlı filmi sayesinde tanışmıştım. Sonrasında ise uzak arkasından da kasaba adlı filmini izledim. bu seri içerisinde kasaba fazlası ile kişisel ve çok minimal yapısı ile o dönem beni bir hayli zorlamıştı. uzak filmi ise her karesinde beni çok saran bir film olmuştu. istanbul'a her kar yağdığında mutlaka bu filmi izlerim. filmin  her anı bir fotoğraf karesini andırıyordu. Ben de fotoğraf çektiğim için çok uzak gelen bir karakteristik olmadı. Sanki bir film değil de arka arkaya konmuş fotoğraf kareleri ve buna bir seslendirme ya da replik eklenmiş gibi hissettim kendimi. Bir hayat yaşıyoruz, bir duruşumuz var, ideallerimiz var fakat değişen dünyada biz bu duruşumuza ne kadar sadık kalıyoruz? İdeallerimiz ile hayat arasındaki mesafeler ne kadar açılıyor? Biz nerede durabiliyoruz? İdealler hakkında atıp tutarken yapamadığımız, beceremediğimiz olayların acısını başkasından mı çıkarıyoruz acaba? Üç Maymun, iklimler geldi sonrasında. Sahip olunmayan kaybedilen mutluluklar, kaybolmuş ruhlar. Birbirlerini anlamaya çalışan ya da bunu çoktan yitiren karakterler. Çok uzak değil bize. İnsani davranışlar, insanın idealleri, hayatı, sıkışıp kaldığı ruhlar, duvarlar. Her film aslında bir ders niteliğinde, insan ruhunun en çıplak, en sert, en yumuşak halleri var bu filmlerde. Bir zamanlar Anadolu ise Nuri Bilge Ceylan sinemasının en önemli basamaklarından biri. Yönetmenlik adına gerçekten herşeyin üstüne koyduğu bir film. Sinema dünyası özellikle amerikan film endüstirisinin de yoğun çabaları ile bir eğlence sektörü haline döndü. Sinema ya da filmler eğlence aracı, insanların boş vaktini değerlendireceği,hayatın stresinden kaçıp gülüp,eğlenip bazen de hüzünlenebileceği bazen de korkudan koltuğuna yapışacağı bir dünya sunuyor kitlelere. Buna bir itiraz yok ama sinema biraz da yönetmenlerin  bir derdini, bir söylemini, bir dünya görüşünü yansıtacağı alanlarda olmalı ve bu alana saygı da duyulmalı. İşte Nuri Bilge Ceylan filmleri bize bir derdi paylaşabilme olanağı tanıyor. Beğenip beğenmemek ise bizim elimizde.