Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '07

 
Kategori
Sivil Toplum
 

O gişeler kalkmazsa kavşağı açmayız

Aslında yukardaki başlık benim değil. 1 Ekim 2007 tarihli Hürriyet gazetesinde Sn. Vahap Munyar' ın yazısının başlığı. Aslında o başlık Sn. Munyar' ın da değilmiş. TOKİ Başkanvekili Sn. Erdoğan Bayraktar, Sn. Munyar' a söylüyor. Sayın okurlar ben aşağıda alıntılar yaparak konuyu özetleyeceğim ama lütfen siz bu yazıyı okuyun ve sonra ben nasıl çıldırmıyayım bana bir tedavi yöntemi önerin.

Sayın Bayraktar' a göre TEM Mahmutbey gişeleri trafiği kilitliyormuş. O gişeler kalkıp Hadımköy' den daha ileri gitmeliymiş. Karayolları genel müdürlüğü ise otoyol gelirinin en yüksek olduğu bölge gerekçesi ile buna karşı çıkıyormuş. Sn. Bayraktar bu dur kalk ve tıkanma yüzünden yakılan benzin, motorin vb maliyetini düşünün diyormuş. TOKİ Bahçeşehir yöresindeki konut projeleri için iki köprülü kavşak yapıyormuş. (Gördüm biliyorum.) Bu kavşaklara gişe vb koymuyorlarmış. Karayolları bu fikre de karşı çıkıyormuş.Sn. Bayraktar ise aynen şunları söylemiş Sn. Başbakan' a ".........Hem sağlıklı bir alternatif yolunuz yoksa insanları paralı yola mahkum edemezsiniz." Eğer Karayolları Sn. Başbakan' ı ikna ederse de bu kavşaklar açılmayacakmış. Şimdi bu olayın neresine hangi analiz yapılır? Ve nasıl sakin kalınarak yapılır.

Ama yine de deneyelim.
1) Eğer Mahmutbey gişeleri trafikte tıkanmaya yol açıyor ise (ki açıyor) o zaman boğaz köprülerindeki gişeler tıkanmaya yol açmıyor mu ve yıllardır neredeyse günün her saatinde o yollar tıkalı değil mi?

2) Eğer cevap evet ise ve gişeleri ötelemek bir çözüm ise (ki kısa vadede evet) lütfen kızmayın ama bu kıt kafamla ben boğaz köprülerinde aynı noktada duran gişeleri -eğer köprülerin mühendislik yapılarını hayati olarak etkileyecek bir şey yoksa ki neden olsun bilmiyorum - çıkış noktalarına alın diye Açık Site zamanımdan beri yazarım. Ayrıca aynı amaca abuk bir şekilde hizmet eden KGS ve nakit ödemeyi de kaldırın. OGS uygulamasını daha yayın, bu sayede araçlar hiç durmadan köprüyü geçsinler ve yavaşlayacak noktaları da farklı farklı olsun diye yazdım. Şu anda Beylerbeyinden çıkacak araçta, Fenerbahçe' den çıkacak araçta aynı noktada durmak zorunda dedim. Bunun tek sorunu olarak -yani gişeler çıkış noktalarına alınır ise- Ör: Ankara yönünden girip, Altunizade' den çıkacak araçta -yani Anadolu yakasında kalacak olmasına karşın çevreyoluna giren araçta- ödeme yapmak zorunda kalır ama yeni teknolojiler ile bunu önlemek çok kolaydır dedim. Sonuçta hem gelir kaybolmaz hem de en azından bir süre trafiği nispeten rahatlatırız diye önermiştim.

3- Düşünün Köprü üzerindeki trafik mi daha fazla, Mahmutbey üzerindeki mi? Üstelik hangi tıkanıklık dolaylı olarak daha çok yeri etkiliyor.

4- Şimdi çözüm ne öneriliyor? Sadece bir noktaya öteleme. Neden? Orada yeni konut yatırımı var. Alternatifte vermezsek para alınır mı? İnsaf, insaf gerçekten insaf. Biz Anadolu yakasında oturanlar feribotla karşıya geçerken Üsküdar Kabataş, Paşabahçe İstinye hatları kaldırılıp, diğer hatlar seyrekleştirilmedi mi? (Şimdi Harem için feribot sayısı artacakmış. Şimdiden kastım yeni gemiler bitince.) Biz o köprülere adeta mahkum edilmedik mi? Üstelik TOKİ sadece Ataşehir yöresine kaç bin konut yaptırıyor biliyor değil mi? Peki oraya yerleşenler ve o yerleşme yüzünden mevcutların yaşayacağı köprü/çevre yolu yüklenmesi ne olacak?

Bu kadar yerel, bu kadar bireysel , bu kadar ana sorun görülmeden çözüm yaklaşımları olabilir mi?

Ey okurlar bakın bu nüfus nicelik / nitelik sorunu bitmeden bu sorunlar hele de bu mantalitelerle asla çözülmez. Bu şehir İzmit ile birleşti. Tekirdağ ile neredeyse birleşti. Giderek kuzeye yayılarak büyüyecek. Öyle de oluyor zaten. İster Asya, İster Avrupa yakasına bakın, kuzey -yani Karadeniz' e doğru yönelim- en yeşil alanları içerir ve onlar gidiyor farkındamıyız? Bu arada bu yaklaşımlarımız ile ilgili bir olay daha belirteyim. Bir market yasası çıkarılacaktı -çıktı mı bilmiyorum- taslağında diyordu ki bu hipermarketler sokak aralarından çıkacak, ayrıca da şehir dışına da çıkacaklar. O zaman da çıldırmıştım. Yine Açık Site' de İstanbul' un dışına atsanız İzmit' in içine düşer, hangi şehir dışı diyorsunuz demiştim. Üstelik birçok hipermarket, makromarket Kozyatağı / İçerenköy noktasında ve bir duvarı E-5 bir duvarı sokak / cadde. Yani biz taslak hazırlarken bile nereye nasıl bakıyoruz onu da anlamıyorum.

Sayın okurlar havuz problemleri benim zamanımda ilkokulda okutulurdu ve çok önemli mantıklar verirdi. Şu anda bizim o ilkokul derslerimizi hatırlamaya acilen ihtiyacımız var. Daha bu kadar basit matematik gerçekleri görerek çözüm yollarını üretemiyorsak, çok daha karmaşık ekonomik, sosyal olayların çözümünü bizlerden beklemek anlamsızdır. Yanılıyormuyum?
 
Toplam blog
: 226
: 558
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

15 Nisan 1959 İstanbul doğumluyum. Marmara üniversitesi siyasal bilimler fakültesi mezunuyum. Ancak ..