O Ses Türkiye Yarışmasındaki Marslı

Yavaş yavaş her şeye alışıyor insan, kanıksamaktan yadırgayamıyoruz! Ama ben hayretler içerisindeyim.

Geçmişe döndüm yıllar yıllar öncesine O Ses Türkiye ilk 10 Ekim 2011 günü (yani bugün yıl dönümü) ekranlarda yüzünü gösterdi.  O yıllarda Show Tv’de bizler ile buluşan yarışma programı ödeme sorunları yüzünden Star Tv’ye geçti. Acun Ilıcalı’nın söylediğine göre de hala kanal yapım şirketine borçluymuş.

2012-2013 sezonlarını Star Tv’de devam ettiren yarışma, 2013 sezonunun 2014 yılına kavuştuğu günlerde Tv8 kanalını hayata geçiren Acun Medya, kendi yaptığı ve küfeler dolusu reytingi olan yarışma programlarını da Tv8’ e taşıdı.

Naif, kendi halinde sesi güzel olan insanların katıldığı bir eğlence programı formatı ile başlayan O Ses Türkiye zaman içinde evrildi. Doğru zamanla değişim yapmazsanız izleyici de sizden sıkılıverir. Jüri üyeleri neredeyse her sezon değişirken Hadise koltuğuna bir yapıştı ki bıraktırabilene aşk olsun! Yetenek Sizsiniz Türkiye’nin 2009 da başladığı yolculuğuna ses yarışması olarak gelen kardeş yapım O Ses Türkiye o kadar değişti ki izlerken “nereye gidiyor?” diye düşünüyorum.

Hatta o kadar endişeliyim ki bu durumdan uluslararası şarkı yarışması platformuna evrildiğini düşünür oldum. Yakında yerli “Eurovizyon” olursa şaşırmam. Hani nerde benim naif, aile meclisinin bülbülü, hani nerede benim içki soframın gülü, nerde banyo güzelim? Her bulduğu akustik alanda çıplak sesini sergileyen yarışmacılar nerede?

İlk yıllarında bu işten para kazananlar da giriyordu bu yarışmaya ama biz onların aslında müzikten para kazandıklarını son etaplarda öğreniyorduk. Şimdi elin oğlu kalkıp ülkesinden geliyor, bir de O Ses Türkiye oluyor! Hani anlamaya çalışıyorum Almanya, Hollanda, Belçika gurbetçilerini adam ne yapsın oralarda doğmuş büyümüş, memleketi Türkiye. Oralarda itilmiş kakılmış, baba ocağına sığınmış, red mi edelim? O insanlar bildiğin Türk!

Herkes ırkçılıkla suçladı Yıldız Tilbe’yi! Şimdi de beni suçlarlar, aman canları sağolsun!

Yıldız Tilbe haklı! Kadıncağız O Ses Türkiye jürisinde koltuk sahibi, Eurovizyon da değil! “Ben Türkçesi düzgün olan yarışmacı seçeceğim, Türkçe şarkı da söyleteceğim, o yüzden ona göre seçeceğim” dedi. Ortalık ayağa kalktı, “vay efendim ırkçı!” yok efendim o yüzden ırkçı olamaz kimse! Siz yurtdışında her hangi bir ülkede (ki bu ülke adı taşısın) kalkıp gidin bakalım “ben geldim” diye yarışmaya alıyorlar mı? Almazlar efendim almazlar!

Yurtdışında yaşayıp, o ülke vatandaşı olmadan o yarışmaya katılamazsın!

Siz ne bakıyorsunuz Hadise gibi örneklere, sanatçı orada doğmuş, doymuş, vatandaşı… Nasıl yarışmaya alınmasın, çift pasaport taşıyorlar. Burada işler tıkırında gitti ve burada şarkı söylemeye devam ediyor, ama vergisini Belçika’da ödüyor.

Bu eski Rusya’dan ayrılıp kendi ülkesinde bir yere gelemeyenlerin o sahneyi istila etmeleri neden?  O ülkelerde herkes dans eder, herkes müzik aleti çalar, herkes şarkı söyler, herkes resim yapar çünkü eğitim sistemleri böyle! Ama sanatçı olamaz! Hobi yani anlatabiliyor muyum?

Şimdi de internet fenomenleri, yok çok tıklananlar, yok bol izlenenler, yok izlenmesen de ben izlerim abiler… aldı başını gidiyor. Sorarım size “O Ses Türkiye nereye gidiyor?”

 Her yerden seyrediliyorum diye Marslıyı da mı yarıştıracaklar?

Bakın benden söylemesi o maslı bu programa çıkarsa; ne biz onu ne de o bizi anlar, müzik zevklerimiz tutmaz, şeklimiz şemalimiz benzemez, hayat standartlarımız tutmuyor, onun hayalleri uzay bizim ki bize kalsın, ay aynı şekilde bile beslenmiyoruz, diyet neyin bilmiyordur onlar, yumurta iç sesin açılsın desen aval aval bakarlar, rengimiz bile ayrı… demedi demeyin, MaazAllah, SubhanAllah!

Hayatta hayrete düşmeden yaşamanız dileği ile…

http://blog.milliyet.com.tr/eceer

eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6

https://www.facebook.com/eceeryazilari

 https://www.facebook.com/dizisin

 https://www.facebook.com/EceERFanClub