Öğretmenler günü...

Geleceğimiz olan çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenler için yine süslü nutukların atılacağı, 24 Kasım Öğretmenler günü geldi çattı.

Bu günün anlam ve önemini belirten yazıların yayınlanacağı gazeteler, televizyon yorumları, siyasilerin vaatleri birbiri ardına gelmeye başladı bile…

Bu kadar söz arasında gözlerden kaçan bir araştırmanın sonuçlarını sizinle paylaşmak istiyorum. Evet, Eğitim Senin öğretmenler günü(!) için yaptığı bir araştırma bu!

Geleceğimiz olan çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin içinde kredi ve kredi kartı borcu bulunmayan yokmuş. Eğitim emekçilerinin bir çoğuna, son bir yıl içinde kendileri için utanç kaynağı olan borçları yüzünden icra tebligatı yapılmış…

Eğitim Sene göre; öğretmenlerin son 1.5 yıldır yaşanan ekonomik krizden etkilenen kesimin en başında yer aldıkları belirtiliyor.

Bu duruma şaşırmamak gerektiğini bilmem söylemeye gerek var mı? Son günlerde açıklanan bir istatistik, bu durumu çok güzel açıklıyor. İstatistik şu; 1923 yılından 2003 yılına kadar ortalama büyüme rakamları yüzde 4.78, 2003 yılından günümüze kadar ise ortalama yüzde 3.97!.. Yani ekonomik mucizelerin yaratıldığı, tüm dünyada “Lale Devrinin” yaşandığı bir zaman diliminde bizim büyüme oranımız düşmüş.

Şimdi şöyle basit bir hesap yapalım. 2010 yılı bütçe rakamları 286 milyar TL . Bunu dolara çevirecek olursak kabataslak 180 milyar dolar. Bu rakamların anlattığı 7 yıllı AKP iktidarının 1.250 trilyon dolar parayı harcadığı görülüyor. Bu harcamanın içinde özelleştirme ve borçlanma rakamlarının olmadığını söylemeye gerek var mı?

Böylesine devasa bir paranın nereye harcandığını bilen var mı?

Türkiye nüfusuna göre memur sayısının az olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı?

Türkiye ile nüfusu aşağı yukarı aynı olan Almanya’da 4.5 milyon memur olduğunu biliyor musunuz?

Bu rakam; Türkiye’de 2.438.000…

Bu devasa rakamdan memurlar ve emeklilerin pay aldığı söylenebilir mi?

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonuna gelen bir kanun tasarısı, memurlar arasında alay konusu oldu! Neydi bu kanun tasarısı? Çalışanın ek iş yapmasına olanak sağlaması… Yani yıllardan beri en fazla ek iş yaptığı efsaneleşen öğretmenlerimize yeni arkadaşların gelmesi…

Şimdi Pazaryerlerindeki satıcıların daha çok yer kaplayacağı bir gerçek! Bir yanda sandıkla limon satan öğretmenlerimiz, öbür yanda hem zabıtayı gözetleyen, hem de yere serdiği sergisindeki ucuz çorapları satmak isteye Vergi memurları…

Nerden nereye geldik. Öğretmenler günü nedeniyle konumuz öğretmenlerdi değil mi? Evet, yine öğretmenlere gelecek olursak; öğretmenlerimizin ortalama maaşı 1176 lira… Oysa 4 kişilik bir ailenin ortalama aylık gideri, son hesaplamalara göre 2 bin 589 lira… Bu fark limon satarak(!) kapanır mı?

Yukarıda gelir ve gideri belirttik. Bunun anlamı; alınan maaş, aylık giderin ancak yüzde 45'ini karşılayabiliyor. 2002 yılında bu rakamın yüzde 52 olduğunu biliyor muydunuz?

Bugüne kadar Öğretmenler Günü'nde öğretmenlerin gerçek sorunlarının tartışıldığını gördünüz mü? Yine hamaset nutukları atılıp, süslü sözlerle, ucu açık vaatlerle geçiştirilmeye hazırlandığımız bir Öğretmenler Günü…

Öğretmenlerimizin özlük ve mesleki hakları ile maaşlarının insan onuruna yaraşır bir düzeye yükseltilmesi dileklerimle, tüm öğretmenlerimizin “Öğretmenler Gününü” kutlarım.