Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '13

 
Kategori
Eğitim
 

Öğretmenlere yıpranma hakkı...

Öğretmenlere yıpranma hakkı...
 

Ülkemizin gelişmesini ve kalkınmasını çağdaş ülkeler seviyesine çıkmasını istiyorsak eğitime ve öğretmenlere önem vermeliyiz. Toplumu oluşturan bireyleri yetiştiren, geleceğe hazırlayan öğretmenlerdir.

Öğretmenlik zor, sabır isteyen, stresli bir meslek. Eğitim kurumlarında okullarda karşılaştıkları sayısız olumsuz olaylar öğretmenlerin kişiliğini ve ruh sağlığını etkilemektedir.

Ayrıca öğretmenlere yönelik şiddet olaylarında artış olduğu bilinmektedir. Eğitim çalışanları çaresiz çoğu zaman olaylara seyirci kalmaktadır.

Polis, subay gibi bazı meslek gruplarına yıpranma hakları vardı. Bunlara ilaveten gazetecilere ve milletvekillerine de bu hak verildi. En son hâkim ve savcılarda kendilerine” yıpranma”  hakkının verilmesi için adalet bakanlığı ve TBMM’sine dilekçe gönderdiler. Adalet bakanı ve hâkimler savcılar yüksek kuruluyla görüştüler.

Öğretmenler, eğitim çalışanları yıpranmıyor mu?

Öğretmenler şiddete maruz kalmıyor mu?

Öğretmenler yurdun en ücra yerlerinde görev yapıyorlar. Her an terör ve şiddetle karşı karşıya.

Öğretmenlerin itibarı bitmiş.

Okullar da öğretmen yaramazlık yapan çocuğu tatlı dille uyarıyor. Dinlemeyince bağırmak zorun da kalıyor. Veli öğretmeni mahkemeye veriyor. Öğretmen ceza alıyor. Sendikalar bu konuda çalışmalar yapsalar. Yetkililere bakana , başbakana sorunları iletseler. O zaman öğretmenlerin sorunlarının çözümü için önlemler alınabilir.

Öğretmenlerimizin okulda, sınıfta neler çektiğini bir bilseler.

İlköğretim okulun da veli sınıfa giriyor. Bütün öğrencilerin içinde öğretmene bağırıp, hakaret ediyor. Saçından tutup sürüklüyor.

Öğretmene öğrenci, veli kızıyor. Öğretmeni dövüyor, bıçaklıyor, hakaret ediyor.

Bu konuda binlerce örnek verilebilir.

Şimdi sormak gerekir. Öğretmenlerin can güvenliği varmı?

Öğretmenler yıpranmıyor mu?

Öğretmenler ve eğitim çalışanları huzursuz.

Öğretmenler stres için de.

Öğretmenlerin yaşadığı stresi, çektiği sıkıntıları, eziyetleri öğretmen olanlar bilir.

İlköğretim okulunda bir bayan branş öğretmeni iki lisede maaş karşılığı derse giriyor. Lisede öğrenciler derste cep telefonlarıyla konuşuyorlar. Sınıfta gürültü, patırtıdan ders yapılmıyor. Öğretmen susun, konuşmayın diye bağıra bağıra canı çıkıyor. Stres ve gerginlikten psikolojisi bozuluyor.

İlköğretim okulunda çalışan bir öğretmen, dersten çıkan arkadaşına soruyor.”Nasıl öğrenciler derste yaramazlık yapıyorlar mı?” Öğretmen üzüntüsünü belli ederek “ Hepsi yaramazlık yapıyor. Hocam sizin emekliliğiniz geldi. Emekli olup kurtulacaksınız. Biz ne yapacağız?” dedi.

Öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının yaşadığı çektiği eziyet, stres bir değil, binlerce.

Öğretmenlerin saygınlığı ve itibarı kalmadı.

Masa başında ve diğer kurumlarda istisnalar hariç çalışan memurlar bu sorunlarla muhatap olmuyorlar.

Öğretmenler yıpranıyormu?

Öğretmenlere yıpranma hakkı verilsin mi?

Çocuklarımız için çırpınan, onları iyi insan, iyi vatandaş olarak yetiştirmek isteyen öğretmenlerimize saygınlık kazandırmak için ne lazımsa yapılması gerekir.

Ne dersiniz sevgili okurlar?...

Günlerinizin sağlıklı ve mutlu geçmesi dileğiyle hoşça kalın!....

01.02.2013

Ahmet Demir

 
Toplam blog
: 58
: 809
Kayıt tarihi
: 09.10.10
 
 

Şiir ve makaleler yazıyorum. Yazılarım Salihli Sektör Gazetesinde yayınlanıyor. ..