Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '12

 
Kategori
Siyaset
 

Öğretmenlerin Başbakanı ve Başbakanın "sorucuları"

Öğretmenlerin Başbakanı ve Başbakanın "sorucuları"
 

Dün akşam ekranın karşısındaydık. Başbakanımız çıkmış televizyona; izlenmez mi ola? İzledik elbet; dört gözle ve can kulağıyla… Muhakkak iyi bir reyting yapmıştır program; ondan şüphemiz yok!

Kimi, Suriye açıklamalarını bekledi kimi de yeni eğitim sistemi ile ilgili diyeceklerini. Hepsine bir açıklama getirdi, hiç es geçmedi. Tüm karşı çıkışları sertti ve keskindi. Karşısındaki “5 sandalyeli” zor ve beklenmedik(!) sorularla başbakanı terlettiler. Başbakan bazen ne diyeceğini bilemedi, sorucuların performansına hayret etti.

Suriye’yi geçtik, çocuğunu geri zekalı olma riskiyle karşı karşıya bırakan velilere sitem ettik, okul müdürlerine resti çektik, medyaya yüklendik, muhalefete gerekeni dedik… Derken konu, o programı en iştahla ve umutla izleyenlere geldi: eş ve sağlık özründen tayin bekleyen öğretmenler… “Sorucu” kişinin titreyen ve tedirginlikten bayılmak üzere olan hali lakayt bir tavra dönüştü. “Belli ki onu seçmişlerdi. Bu soru senin, bir şekilde sor” demişlerdi. Belki de bu soru için kura çekmişlerdi. Soru bitti ve başbakan başladı. Sorunu çözmekten ziyade, bugüne kadar yaptıklarını ve öğretmenlerin duygu sömürüsü yaptıklarını anlattı. Kimse kızmasın ama aslında başbakan çoğu sözünde haklı: suistimalci öğretmenler, yata yata karpuz büyüten müdürler… Bunlar doğru, var ve maalesef aramızdalar. Ama bir dakika! Hepsi böyle mi? O suistimalciler yüzünden hayalleri parçalanan insanların suçu ne ki? Bu insanların hepsi mi suistimalci, hepsi mi dalavereci? Siz hiç öğrencileri için fedakarlık yapan öğretmen görmediniz mi? Zor koşullarda çalışan okul müdürlerine tanıklık etmediniz mi? Bunlar da var sayın başbakan! Çalışan, terini akıtan…

Kırmamalı bence onları! Acilen bu duruma çözüm bulunup bu mesele kapatılmalı. Bundan sonrası için ise daha işe yarayan ve problem oluşturmayacak bir sistem inşa edip bu sorunlardan ebediyen kurtulmalı. Suistimalleri önü bir şekilde kapatılmalı! Zorunlu hizmet bölgelerinde çalışmak tatmin edici olmalı. Elbet tüm çocuklar bizim, elbet bu ülke hepimizin. Elbet işsizlik fazla, elbet öğretmenlik yapmak isteyen çok insan var dışarda… Ama asla bu söylemler merhem olmaz yaraya! Bir sorun başka bir sorunla örtülmemeli asla! Merhem sizde; sürmenizi bekliyorlar hala. 

 
Toplam blog
: 21
: 712
Kayıt tarihi
: 19.11.10
 
 

Ülkem ve dünya konusunda fazlasıyla ilgili ve bilgili olmaya çalışan bir eğitimciyim. Katkı ve yenil..