Olsa... olsam... olsak...

Bir bulut geçse başımın üzerinden... Beyazdan daha beyaz... Yağmur bıraksa ama griye dönmeden rengi... Saçlarımı ıslatsa... Ağlasam, avaz avaz, hıçkıra hıçkıra, içimi çeke çeke...Yüzüm ıslansa ama acıdan akmasa gözyaşlarım...

Çimler bitiverse bastığım topraktan... Yeşilden daha yeşil... Çiçek açsa, sarmaşıklar sarsa ellerime, kollarıma, saçlarıma... Ağlasam için için... Yüzüm ıslansa ama acıdan olmasa...

Mevsim kış olsa, kar yağsa, avuçlarımda erise... Güneş doğsa, karbeyazı ışısa, gözlerim kamaşsa... Ellerim üşüse, dost selamı ısıtsa yüreğimi... Ağlasam dudağıma takılı bir tebessümle ama acıdan olmasa...

Denize çıksa tüm yollarım, diplere dalsam, vurgun yesem... Takılıp balıkların peşine geçtiğim yolları unutsam, hep yeni yollar keşfetsem...Yarası olsa yüreğimin tuzlu su yaksa...Geçse... Ağlasam, öyle çok ağlasam, denize karışsa gözyaşım. Yüzüm ıslansa ama acıdan olmasa...

Bir kuş, bir şımarık iskete konsa omzuma... Şakısa, dudağımda civelek bir türkü... Takılsam kanadına, uçsam, uçsam en yükseğine gökyüzünün mavisine karışsam... Saçlarım dağılsa en asi rüzgarlarda... Ağlasam bağıra çağıra, ağlasam yağmur gibi yağsa yeryüzüne... Yüzüm ıslansa ama acıdan olmasa....

Bir gül yaprağı değse dudağıma... Nar çiçeği boyasa kırmızıya... Hanımeli koksam, saçlarıma papatyalardan taç yapsam... Kök salsam toprağa, gidemesem hiç biryere, çiçek açsam... Ağlasam, kana kana, içli içli ağlasam... Yüzüm ıslansa ama acıdan olmasa...

Hayatın içinde akan küçük bir dereyim, rüzgarım , meltem ya da boranım... Nazlı bir gelincik ya da güçlü bir kardelenim... Ateştim gün oldu, su olup yine beni ben söndürdüm... Yalanla riya yaralar yaralarsa yüreğimi, koparıp alsınlar, acımaz da dil yarasına dayanamayışım nedendir? Bir dosta, bir seviye bin gülüş fedamdır. Hainlik ölümden beter acımdır...

Kim bilir hangi yüzyılın masum çocuğuyum, doğum zamanını karıştırmış ya da genetik hatayım... Bıçak sırtı bir yaşamda isyanım...