Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '12

 
Kategori
Sinema
 

Ölümün nefesini ''Gri Kurt''la solumak...

Ölümün nefesini ''Gri Kurt''la solumak...
 

Dünya’nın tek hâkimi olduğunu sanan insanoğlunun doğaya karşı ne denli çaresiz olduğunu hiç düşündünüz mü? Cevabınız ‘Hayır’ ise bu tartışmasız gerçeği iliklerinizde hissetmek için doğru adres, gri bulutların ve kurt ulumalarının daha da korkunçlaştığı karlı dağlar olacaktır. İşte böyle ortamlarda, gri günlerde yaşanır ve ölünür… Yaşamla ölüm arasındaki kısa anın tespitiyse, bir kurt ulumasından ibaret olacak kadar basittir. Bu katı dünyada duygulara yer yoktur. Beyazın griyle bütünleştiği vahşilikte, ölümün acımasız pençesine düşüldüğünde yapılacak tek şey, güzel düşüncelerin sizi alıp götürmesine izin vermek olacaktır…  

Dünyanın bakir ucunda, Alaska’daki petrol şirketini kendine kaçış noktası yapmış bir adam… Keskin nişancılığı ve kurt avcılığıyla, doğa dostu belgeselcilerin hedefi olmuş biri. Aşkını kaybetmenin tükenmişliği ve gidenin geri gelmeyeceğinin bilinciyle, geçmişin muhasebesini yapmakta… Lanetlenmiş gibi dolaşan bu adamın kendisiyle baş başa kalmışlığını engelleyense aynı ortamı paylaştığı farklı hikâyelere sahip insanlar ve kurt sesi. Serseriler, ailelerini arkalarında bırakmış babalar, korkularını yüreklerinde taşıyan güçlüler… Denizkestanesi, baharatlı tuna sarması ve iktidarsızlık sohbetleri… Discovery Channel’daki kazaların korkutuculuğunda sürdürülen bir uçak yolculuğu… Ve duyguları alabora eden bir kazayla kurtların dünyasına ölümüne dalış!

Senaryosu, yönetmen koltuğunda oturan Joe Carnahan’a ait olan GRİ KURT/THE GREY, tamamen doğal ortamlarda gerçekleştirilmiş bir yapım. İçeriğindeki ürkütücülüğü ve gerilimi, doğanın acımasızlığından alan öyküde özellikle kurtlar fazlasıyla etkileyici! Kurtların yaratılmasında bilgisayar destekli efektlerin tercih edilmemesinin bunda katkısı büyük. Parıltılı gözleri ve keskin dişleriyle filmin doğallığına uyum sağlayan yırtıcıların içinde en dikkat çekici olansa liderliği üstlenen Alfa kurt… Tipi altında kara bata çıka ilerlemenin zorluğunu, ses efektleriyle takviye eden yapımı bu yönleriyle takdir etmemek mümkün değil.

Uçak kazasının dehşetini, insan psikolojisini öne çıkartarak yansıtan film, tüm bu özellikleriyle alışılmış felaket ve gerilim örneklerinin çok çok üstünde. Kahramanlıkta ve aksiyonda abartıya kesinlikle yer vermeyen GRİ KURT, insanların ruhsal durumlarını da yaşamın gereklerine uygun olarak ele almakta. Hayatta kalma sevincinin yarattığı şükran duygusunun süreç içinde isyana dönüşümünü, sonrasında gelen boyun eğişi ve tükenen umutları insan-kurt savaşıyla aktaran öykü aynı zamanda kaza-sigorta olgularıyla hareket eden şirketlerin duyarsızlığını da vurgulamakta.

Zor durumlara karşı pratik çözümler yaratan 80’lerin unutulmaz dizisi ‘Mac Gaywer’ı ve And Dağları’na düşen uçaktaki Ragby takımının ölenleri yiyerek hayatta kalış öyküsünü anlatan ‘Alive/Yaşamak İçin’ filmini anmayı da ihmal etmeyen GRİ KURT, her karesiyle tam bir yaşam dersi! Doğum ve ölüm dışında başka gerçek olmadığını söylemeyi hedefleyen yapımda hem Tanrı’nın varlığı sorgulanmakta hem de son savaşı güçlü olanın kazanacağı çok çarpıcı bir finalle canlandırılmakta.

Doğal yaşamdaki canlıları katleden insanla, katledilenler arasındaki ‘kan davası’ şeklinde algılanması da mümkün olan GRİ KURT, Liam Neeson’ın sükûnetten yarattığı gerginlikle başarısına başarı katan; gerçeğin katılığıyla, karın ve ölümün soğuğunu tam anlamıyla hissettiren natürel bir film olarak haftanın favorisi. Sinema ortamında izlenmesi, gerçekçiliğini yaşamak adına özellikle tavsiye edilir!

Anibal GÜLEROĞLU

 www.sinematur.com

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..