Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mayıs '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Onları, anlatmak...

Onları, anlatmak...
 

DENİZ..

YUSUF..

HÜSEYİN..

Rahmetle ve saygıyla anıyorum.. Türk halkı olarak en iyi yaptığımız şey anmaktır zaten. Ben de aynı şeyi yapıyorum. Başka bir şey de yapmıyorum. 'Elimden başka birşey gelmiyor' larla, 'Sistem bana başka şans tanımıyor' larla, daha bir dolu bahanelerle kandırıyoruz kendimizi. Korkaklığımız ve vurdumduymazlığımıza bir dolu kılıf var nasılsa, beğen, beğen al değilmi! Bugün kendimi eleştirmek istiyorum. Üstüme düşeni yeterince yaptım mı diye. Dürüstçe yargıladığımda kendimi, yeterince yapmadım diyebiliyorum. Bir birey olarak, belki birçok konuda içim rahat. Örnek vermem gerekirse; Kızımı bir çok konuda, daha bebekliğinden beri bilinçlendirdim. Ona bu ülkede ve dünyada olup bitenlerle ilgili dilim döndüğünce ve bilgim dahilinde anlatımlarda bulundum. Çevreme karşı duyarlı oldum ve bunu yakınlarımla yeterince paylaştığıma inanıyorum. BUnun gibi birçok örnek verebilirim elbette. Ama hem konuyu dağıtmak hem de aslında değinmek istediğim bu olmadığından, örnekleri burada tüketiyorum.

Gelelim asıl değinmek istediğime..
Bugün bir karşılaştırma ve kıyaslama yapmak istiyorum, dilim döndüğünce.
Yani,
Deniz'lerin, Yusuf'ların, Hüseyin'lerin sol düşünce ve anlayışıyla, bugünün sol düşünce ve anlayışı arasında..

Onlar,
ne bir cana ne de mala zarar verdiler. Hiç bir zaman şiddet yanlısı olmadılar. İstedikleri, sadece barış idi. BUnu istedikleri için de öldürüldüler..
Onlar,
amaçları için seve, seve ölümü göze aldılar.. Hem de, yüzünü bile görmedikleri insanlar için.. Hem de, hiç kimse buna zorlamamışken.. Daha iyi bir yaşam için, yaşamlarından oldular..daha kardeş, daha adil bir paylaşım için..
Onlar,
hiç bir zaman Atatürk'e karşı olmadılar. Tam tersine onun devrimlerini korumak için savaştılar. Onun devrimlerinin devamı için..
Onlar,
hiç bir kimsenin ve devletin maşası olmadılar..aslolan evrensel gerçekler ve doğrulardı.
Onlar,
eğer bugün yaşasalardı, eminim ki yine aynı şekilde davranırlardı. Çünkü, onlar, eğilip bükülmeyi bilmezlerdi. Bilgiden, ilimden ve gerçeklerden yanaydılar.

Peki ya bugün?
Bugünün solcuları için aynı şeyleri söyleyebilir miyiz? Ben kendi adıma yanıtlamak istiyorum bu soruyu. Hayır söyleyemeyiz..
Niye mi? Onlarla karşılaştırmamız yeterli olacaktır. Evet yürekli olmak gereklidir, fedakar olmak, duyarlı olmak, legal tüm yolları deneyip, gerekirse illagal hareket etmek. Ama illa ki legal yolda kalmak..

Bugünlerde yaşananları Atatürk, daha o zamanlarda görmemiş miydi. Ve Nutuk'unda açıkça söylememişmiydi. Atatürk' de bir yönetime baş kaldırıp, daha adil bir yönetimi getirmek için savaşmamış mıydı. Deniz'lerin yaptığının aynısını yapmamış mıydı. O zaman, Deniz'lere anarşist diyenler, Atatürk'e de demiş olmuyorlar mı. Sahte Atatürk'çülere ve devrimcilere birkaç sözüm olacak..

Karşıt fikirde olanları bilirsiniz. Ve onlara karşı nasıl bir tavır sergiliyeceğinizi de bilirsiniz. Ama, aynı düşüncede olduğunu söyleyip de, o düşünceye zarar vermek için çalışanlara karşı nasıl bir tavır sergileneceğini bilemez çoğu insan. Çünkü onlar aslında düzen için çalışırlar. Ve bu halkın, sol'a karşı olmasında en büyük payı onlar üstlenmelidir. Böyle güzel bir düşüncenin, barış için çalışanların, bu hainlere karşı çok dikkatli olması gerekmektedir bence. Onların kurduğu tuzaklara düşmeyerek başarabiliriz ancak. Kurtuluş günü için el ele vererek.

En uzun koşuyu, gerekirse yeniden, yeniden koşarak hem de.. Hem de, düşüncelerimizi bir bayrak yarışında olduğu gibi, çocuklarımıza vererek..

Onlar,
Yiğit insanlardı..
Onurlu ve barışçılardı..

Bu ülke insanının elinden onuru alınmaya, kimliksiz ve çıplak bırakılmaya çalışılıyor.
Buna engel olmak elimizde. Onurlu bir savaş vererek hem de.. TIPKI ONLAR GİBİ..

'Yerinizde rahat uyuyun' diyebilmek için.. Ama, içimiz rahat diyebilmek için..

 
Toplam blog
: 36
: 563
Kayıt tarihi
: 12.11.07
 
 

1962Tunceli doğumluyum.Lise mezunuyum. Çocukları ve okumayı çok seviyorum. Bunlara birde yazmay..