Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '11

 
Kategori
Eğitim
 

Operasyon

Aslına bakarsanız yapılanlar yeni şeyler değil. Ülkemizde bu operasyon neredeyse üç yılı aşkın bir zamandır yürütülmektedir. 

Amaç tamamen bellidir… 

BOP doğrultusunda Türkiye’yi sözüm ona demokratik özerklik söylemi altında federasyonlara ayırmaktır. 

Bu operasyonda kullanılan argümanlara bakın… 

Ya da bu konudaki başrol oyuncularını biraz yakından izleyin göreceğiniz manzara üç aşağı beş yukarı şu olacaktır… 

Bir yanda ılımlı İslam adı altındaki ABD’ciler. 

Diğer yanda ise AB ve ABD’den maddi ve manevi destek alan sözüm ona liberaller… 

Tabi bunların ortak buluşma noktası da ulus devlet… 

Her iki kesimde ulus devlet düşmanlığında buluşmaktadır. 

Çünkü dini kimliklerin önünü açmak ve ülkenin bir din devletiyle yönetilmesini sağlamak için ulus kimliğinin ve ulus devletin onu koruyan her türlü organının ortadan kaldırılması gerekmektedir. 

Diğerleri için de aslına bakarsanız aynı şeyleri söylemek pekâlâ mümkün… 

Etnik kimliklere ayrılmış bir federe devletin de yolu yine ulus kimliğini tahrip etmekten onun sembol ve değerlerini ortadan kaldırmaktan geçmektedir.
Çünkü ulus devlet olduğu sürece hedeflerine ulaşabilmelerinin hiçbir yolu bulunmamaktadır. 

Bu nedenle ulus devlet, onun sembolleri, koruyucuları ta işin basından hedefin önüne konulmuştur… 

Ulus devlet yıpratılmalı… 

Artık bu yapıyla birlikte yaşama olanağı kalmadığı konusunda toplum ikna edilmeli ki yeni yeni seçenekler ortaya çıkarılabilsin. 

İşte o seçeneğin adı iki partili sistem… 

Daha açıkçası federe devletlerden oluşan birleşik bir devlet… 

Bir zamanlar bazılarının diline pelesenk ettikleri “Büyük Anadolu Devleti” ancak böyle kurulabilecektir. 

Hem bu durumda adında Türk ‘de olmayınca bazılarına göre daha da birleştirici olabilir kim bilir? 

Hem yıllardır onun için söylemiyorlar mıydı? 

Siz “Ne Mutlu Türk’üm diyene.” Derseniz, bazıları da “Ne Mutlu Kürt’üm, Çerkez’im, Abhaz’ım, Gürcü’yüm.” Der… 

İşte Türk adı olmayan bir ülke ismi sanıyorum özelikle bu iki kesimi ziyadesiyle mutlu edecektir. 

Hani ardı arkası kesilmeyen darbe söylemleri var ya tüm bunların arkasında da… 

Türk ordusunun sivil otoritenin emri altına sokulması yani… 

Ordunun cumhuriyeti koruma ve kollama göreviyle ilgilenmemesi… 

Ulus devlet ve üniter yapının savunuculuğundan vazgeçmesi… 

Bu tür konularda herhangi bir açıklama yapamaması. 

Kısacası tamamen sivil otoritenin emri altına girmesi amaçlanmaktadır. 

Hem zaten neredeyse tüm AB belgelerine göz attığınızda göreceğiniz uyarılar hep birbirinin aynıdır. 

“Ordu iç politikaya karışmasın…” 

“Ordu üniter yapı, ulus devlet konularında açıklama yapmasın tamamen sivil otoritenin emrine girerek kendisinden ne isteniyorsa onu yerine getirsin…” 

İşte bu süreç ne yazık ki bir anda kendiliğinden olamıyor. Yani bir anda sen sivilin emrindesin, o ne isterse onu yapacaksın denilince olamıyor… 

Onun üstlendiği görevleri suç unsuru haline getireceksiniz… 

Yapılan hazırlıkları darbeyle özdeşleştireceksiniz… 

Ülkesine sahip çıkarak AB ve ABD’ye karsı olanları da suç işlemiş duruma getireceksiniz ki adım adım sivil otoritenin emrine girilsin… 

Yani süreç bu… 

Bilmem anlatabildim mi?

10–03–2011
Nusret KEBAPÇI 

 
Toplam blog
: 207
: 398
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Ben Ankara'da yaşayan kendi halinde okur yazar  bir öğretmenim...     ..