Orams davası

Duymuşsunuzdur İngiliz ORAMS çifti KKTC’de, satın aldığı eski bir Rum malı üzerine inşaat yapan bir yatırımcı çift. Yaptıkları yatırım aleyhine 2005 yılı içinde Rum Kaza Mahkemesinde dava açıldı… Alt Mahkeme Orams’ların gıyabında duruşma yaparak aleyhe karar aldı.. Kararda Orams’ların eski Rum arazisi üzerine inşa ettikleri evi yıkmaları, Tazminatıyla birlikte araziyi Apostolidis adlı Rum’a iade etmeleri emredildi… Orams’lar Rum Temyiz Mahkemesi’ne başvurdular, ancak dava temyizde de aleyhlerine sonuçlandı...

Rum yönetimi, bu mahkeme kararını, 2006’da çıkardığı “Avrupai Tutuklama Yasası” na göre, AB hukuk sistemi içinde İngiliz Mahkemelerine taşıdı ve karara uymayan ORAMS çiftinin İngiltere’de tutuklanmasını, İngiltere’deki mallarına ve paralarına el konmasını, tazminat ve hapis cezasının uygulanmasını istedi...

İngiltere Mahkemesi, Rum başvurusunu ciddiye alıp görüşmeyi kabul edince işin ciddiyeti ortaya çıktı. Bunu Sabahattin İSMAİL Hakimiyet-i Milliye gazetesinde şöyle dile getiriyor. Diyor ki Sabahattin İSMAİL;

“RUMUN AMACI NEDİR VE BU ADIMIN SONUÇLARI NE OLACAK?

Rum yönetiminin, AB üyesi olduktan sonra bu yola başvurmasının 5 amacı vardır:

1- Yabancıların KKTC’ye yatırım yapmasını, mal-mülk almasını önlemek

2- Bu yolla KKTC’nin ekonomik gelişmesinin önüne geçmek

3- Kıbrıslı Türklerin eski Rum malları üzerinde yatırım yapmalarını önlemek ve KKTC’de, kuşku, kaos, güvensizlik ve istikrarsızlık yaratmak” Devam ediyor Sabahattin İSMAİL,

4- Kıbrıslı Türklere KKTC’nin sahibi olmadıklarını, ellerindeki KKTC tapularının geçersiz olduğunu göstermek ve azınlık haklarına, 1974 öncesinde olduğu gibi iç içe yaşamaya, tüm Rum göçmenlerin geri dönmelerine razı olmalarını sağlamak...

5- Dolayısı ile Kıbrıs sorununu, Türklere karşılığında bir şey vermeden, eşitlik temelinde bir anlaşmaya zorlanmadan AB hukuku içinde çözmek...”

Peki, Rum Yönetimini bu tür hareketlere cesaretlendiren unsurlar neler derseniz, yazarımız onları da şöyle sıralamış;

“RUM YÖNETİMİNİN HAREKET NOKTASI NEDİR?

Rum yönetimi bu yaklaşımıyla

-1963-1974 dönemini hiç yaşanmamış, başlattıkları savaşı kaybetmemiş,

- Adada iki eşit otonom yönetim olduğunu ve bu yönetimlerin sorunu görüşmelerle çözmelerini öngören 30 Temmuz 1974 tarihli Cenevre Anlaşmasını hiç yapılmamış,

- 1975 Nüfus Mübadelesi Anlaşmasını hiç yapılmamış

- Toprak sorununun verimlilik, yeterlilik, mülkiyet ve güvenlik kriterleri çerçevesinde iki kesimli ve iki toplumlu bir temelde çözülmesini öngören 1977-1979 doruk anlaşmalarını hiç imzalanmamış,

- BM tarafından hazırlanan ve mülk sorununu belirlenmiş bazı kıstaslar temelinde çözmeyi öngören, Cuellar, Gali ve Annan Planlarını hiç sunulmamış,

- Ve, en önemlisi Kıbrıs Türk Halkının, 1963’den beri Rumlar tarafından işgal edilip onlar tarafından 42 yıldır kullanılan bir karışlık mülkü kalmamış olduğu mesajını vermektedir...” Yukarıda sayılan karalar ve yapılan kimi anlaşmalar yok sayılarak yola cıkmış ve devam etmektedirler. Bu Rum oyunu bozmak için yapılması gerekenleri Sabahattin İSMAİL şöyle sıralamış.

“MÜTEKABİLİYET İLKESİ VE NE YAPILMASI GEREKİR?

KKTC hükümeti, derhal, MÜTEKABİLİYET İLKESİ çerçevesinde tedbirler almaması halinde geri dönüşü imkansız bir kaos ve çöküntü yaşanacaktır... Bu amaçla

1- Elinde Türk malı bulunduran Rumlara karşı paralel davalar açılmalıdır

2- Özellikle İngiltere, Avustralya ve ABD-Kanada’da yaşayan Türklere bu davalar açtırılmalı ve AB hukuku içinde Rum yönetimi zor duruma düşürülmelidir....

3- Elinde eski Rum malı bulundurduğu için tutuklanacak her Türk ve yabancıya karşılık elinde Türk malı bulundurduğu için bir Rum tutuklanmalıdır

4- 1958’den bu yana Rum saldırıları sonucu kaybettiğimiz malların kullanım kayıplarının tazmini, gasp edilen Vakıf mallarının iadesi ve tazmini, haksız şekilde istimlâk edilen ve Rumların kullanımına verilen Türk mallarının iadesi ve tazmini için karşı davalar açılmalıdır

5- Rumlar tarafından katledilen insanlarımızın yakınlarının tazmini için davalar açılmalıdır...”

Kıbrıs bizim vaz geçilmez ulusal davalarımızdan biridir. Her alanda kuşatılan Kıbrıs Türklerini güzel günlerin beklediğine inanıyor, onları sevgi ile selamlıyorum.

Kaynak; Sabahattin İSMAİL