Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '12

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Orduevleri ve askeri gazinolarda kılık kıyafet serbestliği

Orduevleri ve askeri gazinolarda kılık kıyafet serbestliği
 

Milli Savunma Bakanlığı, Orduevleri ve Askeri Gazinolar Yönetmeliği'ni değiştirmiş. Yönetmelikte geçen "sakallı, cüppeli, sarıklı, takkeli, türbanlı vbg. çağdş olmayan kıyafetlerle gelenler, günlük sakal tıraşı olmamış, ütüsüz ve kirli elbiselerle gelenler, yabancı uyruklu kişiler orduevine giremezler" ibaresi kaldırılmış. Yönetmelik yürürlüğe girmiş.

Bana öyle geliyor ki Türkiye'de laiklik anlayışı kökten değişiyor. Bizim anladığımız anlamda Orta Doğu’nun şeriat tarzına karşı laiklik anlayışı değil de daha çok ABD tarzı özgürlük temelinde sekülerliğe doğru gidiyoruz galiba. CHP de üniversitelerde türban konusunda çok fazla diretmedi. Kılıçdaroğlu, türban bizim sayemizde çözüldü diye konuşuyor. Ülke demokratlığı, bilimselliği ve sağduyuyu terk etmediği sürece türban korkusu bence yersizdir. Bütün bunlar siyasi olarak üst düzeyde ABD tarzı laiklikte anlaşılmış olduğunu gösteriyor.

Bir dönem Aşık Veysel bile kıyafetinden dolayı Kızılay'a girememiş. Artık hangi çağda yaşıyoruz. Genel ahlaki algıya ters düşmediği sürece insanların kılık kıyafetine karışma gibi bir lüksümüz olmamalı.

Kuran Kursları da artık galiba Diyanetten alınıyor. Milli Eğitim, ehliyet sınavı gibi galiba bu alanı da düzenleyecek. Okullarda "Arapça Kuran Okuma" ve "Peygamberin Hayatı" dersleri seçmeli yapıldı. Halkın büyük çoğunluğu, kendi çocuğunun kuran okumayı bilmesini, peygamberini daha yakından tanımasını ister. Bunlar normal şeyler. Ancak kanun yapıcıların mahalle baskısına karşı da gerekli önlemleri alması gerekir. Seçmeli derslerin sayısının okullarda artırılması gerekir. Bu dersleri almak istemeyen de çıkabilir. Bunlara karşı da hoşgörülü olunması lazım. Unutulmasın ki bugünkü uygulamalar da laiklik ilkesinin sağladığı hoşgörü iklimi içinde bugün kabul görebiliyor. Bunun tam tersi de olabilmeli. Yani koyu bir dincileşme olmamasına, bilimden, akıldan uzaklaşılmamasına da dikkat edilmeli. İpin ucu bir kaçarsa bu toplum bunun acısını çok kötü yaşar.

Her şeye özgürlük ve bireysel irade yönünden bakmak gerekir. Bugün devletten hizmet alanlar ister üniversite öğrencileri olsun isterse askeri gazinolara çocuklarının, akrabalarının düğünleri için veya çocuğunun yemin töreni için gelenler olsun, ister askeri hastaneleri ziyaret edenler, hizmet alanlar olsun bu insanlar hiç bir şekilde baskı altında kalmamalı ve özgürlüklerinden mahrum olmamalıdırlar. Yanlız bu gidişat devlete sirayet ederse o noktada toplum barışını tehdit edebilir. Devlet memurlarının vatandaşa karşı bir resmi duruşu olmalıdır. Belki ileride hoşgörü ortamı daha da gelişirse, tehdit algılamaları yok olursa belki çok daha farklı uygulamalar olabilir. Ama dinsel yönden aşırılık, toplumsal baskıya dönüşürse bu ülke için çok büyük sorun teşkil eder.

Bırakalım ülkemizde herkes özgürlük içinde gönül rahatlığı ile kimseye rahatsızlık vermeden
kendi hayatını yaşayabilsin.

 

 
Toplam blog
: 648
: 2341
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

1995 ODTU Fizik Lisans, 1998 ODTU Fizik Yüksek Lisans (Biyofizik)  mezunuyum. Özel sektörde kalit..