Osmanlıcılık üzerine...

Osmanlıcılık akımı II. Abdülhamit tarafından bizzat desteklenen bir akımdı. Devletin siyasi bütünlüğünü sürdürebilmesi için ortaya çıkarılmıştı. İmparatorluk içinde yaşayan herkes ırk,din,dil ayrımı olmaksızın aynı haklara sahip olmalı, düşüncesinin hakim olduğu bir akımdı. Aynı zamanda Osmanlı’nın eski parlak günlerine dönmesini amaçlayan bir akımdı.

Peki Osmanlıcılık akımına ne oldu? Cevap:Bitti.!

Çünkü Osmanlı İmparatorluğunun içinde bulunan faklı ırklar, farklı dinler, farklı mezhepler artık Osmanlı İmparatorluğu içinde yer almak istemiyorlardı.

***

Şimdi “Yeni Osmanlıcılar” var. Peki kim bu Yeni Osmanlıcılar? Asıl can alıcı soru şu: Gerçekten Osmanlıcı mı bu insanlar?

Osmanlıcıyım, diyenlerin kim olduğu herkesçe malum ve Osmanlıcılıkla da uzaktan yakından ilgileri yok!

Bir kere Osmanlı’yı savunanlar Osmanlıdan kalma muhteşem Sultanahmet Camii’nin arkasına o kocaman, çirkin binaları yaptırmaz!

Yeni  mermerlerle tarihi eserleri restore ettirmez!

Selatin Camilerinin Osmanlı sultanlarının veya eşlerinin yaptırdığı camiler olduğunu bilir ve Taksim’e Selatin camii yapacağız, demez! Tabii kendisini de Osmanlı sultanı olarak görmüyorsa!

Osmanlıca öğreterek Osmanlıyı ayağa kaldıracağını düşünmez!

Osmanlının her millete, dine, mezhebe hoşgörüyle yaklaştığını bilir; çok kültürlü bir imparatorluğun nasıl yüzyıllarca ayakta kalabildiğinin tahlilini iyi yapar; Kürt sorununa Osmanlının yaklaşımının daha da gerisinde olan yaklaşımlarla, sözde çözümler(üstelik de denenmiş) üretip “tek millet”te diretmez!

***

Bütün dünyaya egemen olacağını düşünen; halifeliği tekrar almayı, İslam coğrafyasına egemen olmayı, güçlü olmayı, şaha kalkmayı isteyenler oldu! Oldu olmasına da bütün bunların hayal olduğunu, ayaklarının artık yere basması gerektiğini, imparatorlukların bütün dünyada bittiğini birileri bu insanlara söylemeli! Kral çıplaaaaaaaak! Bunu bilmeli!

Osmanlı’yı inkar etmek ne kadar aymazlıksa, Osmanlıyı şaha kaldırmayı düşünmek de o kadar aymazlık! Bu devirde olması gereken Osmanlının mirasına sahip çıkarak yeni dünyaya ayak uydurmaya çalışmak. Cumhuriyeti de Osmanlıyı da saygıyla başımızın üstünde taşıyabilmek bütün mesele!

Osmanlıcı olanların, işgal altındaki bir Osmanlıdan bir Cumhuriyet yaratanları hiçe sayma girişimleri komik ötesi! Cumhuriyetin kazanımlarını asıl sahiplenmesi gereken kadınların ise hem Cumhuriyetin nimetlerinden yararlanıp hem de Cumhuriyet düşmanı kesilmeleri hayret verici!

Üstelik de modernleşmeyi başlatanın Mustafa Kemal Atatürk olduğunun savunulması cahilliğin daniskası. Osmanlı, zaten Tanzimat fermanının da öncesine dayanan bir batılılaşma macerasına Cumhuriyet kurulmadan çok çok önce girmişti. Zaten sultanlar Atatürk’ten önce de yüzünü Batı’ya çevirmişti. Mustafa Kemal bütün bu birikimlerin üzerine inşa etti yeni Cumhuriyeti. Modernleşme kavramının yaratılmasında birçok Osmanlı padişahının da katkısı vardır. Bunu bilmemek, Osmanlı padişahlarını bütün bu süreçten soyutlayıp Mustafa Kemal’i “bizi gavurlaştıran” ilan etmek kör cahillik değil de nedir?

***

Osmanlıyı, Mustafa Kemal’i, İsmet İnönü’yü mezarlarında rahat bıraksak da önümüze baksak artık!