Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '12

 
Kategori
Mizah
 

Oto Şhow Fuarı değil; bir rüyâ âlemi !..

Oto Şhow Fuarı değil; bir rüyâ  âlemi !..
 

Otoşhow 2012...


Yıllardır yaptığım gözlemlerimin sonucunda ve dün yaşadıklarıma tanık olunca, şöyle bir karara vardım...

'Güzel yurdumda, mecliste, pazarda, dergâhta, bârgâhta sözünüzün dinlenmesi ve şahsınızın kabul görmesi için uzun ve gür sakalınızın olması, yakasız bir köynek giymeniz; hatta mümkünse cübbevâri bir pardesü ve de hatta mümkünse bir şalvarvâri pantalon giymeniz her zaman 3 puan önde olmanızı sağlayacaktır.'

Her ne zamanki sakal traşımı ihmal edip de 4 günlük sakalla gezsem, toplumda ' Hacı Abi ' muamelesine maruz kalarak özel bir ilgi görürüm... 'Ayrıcalıklı vatandaş' gibi bir hisse kapılırım.

Ne yalan söyleyeyim, bu saygılı alâka hoşuma da gitmez değil, hani ya !..

. . .

'Orta ikiden terk'  komşum, Hulûsi'ciğim, tahsil hayatında pek başarılı olamamıştı; ama ticari hayatında kısa sürede atılımlar yapmış; İstanbul'da kabul gören bir iş adamı olmuştu.

Geçen gün, beni telefonla arayarak, Tüyap' taki, 'İstanbul Oto Show Fuarı'na 'a davet etmişti.

Davete icabet ettim; hatta hızımızı alamadık; iki gündür de teknoloji harikası lüks otolar arasında habire geziniyoruz.

Ayaklarımıza 'Kara sular ''inmesine rağmen, ülkemizdeki bu otomotif cennetinin hurileri ile henüz piyasaya çıkmamış olan ve kısrak gibi ışıl ışıl parlayan 2013-2014 model araçların görüntüleri, bizleri bir rüya aleminin içine sokuvermişti.

Hulusi'nin uzun Afgan tip sakallı, aşırı kilolu ve bol giysili olmasını önceleri çok yadırgamıştım...

Kendisine çeki-düzen vermesi için de ne zaman' takılsam', '' traş olmaya vakit mi var abicim!.. Hem böyle sözümü daha çok dinletiyorum !..'' şeklinde mizahi yanıtlarına çok gülerdim.

Ancak bu fuar gezintimiz sırasında, görmüş olduğu ilginin yoğunluğu nedeniyle bir hayli şaşırmıştım; fakat bir taraftan da çok hoşuma gitmişti.

Bendeniz emekli bir eğitimci olaraktan ve Beylikdüzü'ndeki evime yakın olan fuar nedeniyle, ev sahibi sayıldığımdan, adetten olarak giriş biletini ısmarlama arzusuyla elimi cebime attmıştm ki !..

Heyhaat !.. Buna gerek kalmadı, 'orta ikiden atılma ' Hulusi'ciğim, fuarın özel (VİP)davetlisiydi... Davetiyeleri, henüz göstermeden kapılar sonuna dek açılıvermişti.

İçerde  bir alâka... bir alâka... Sormayın gitsin... Uğradığımız her reyonda müdürler, mutlaka içecek bir şeyler ikram ediyorlar; görevli ecnebi mankenler de uzun topuklu ayakkabıları ve dar giysileri içinde bize koşuşturmaktan çok yorgun düşmüşlerdi.

Hulusi Patron, ünlü bir firmayla da ayak üzeri anlaşıverdi. Beş adet, Transporter midibüsünü takas yoluyla bilişim teknoljisinin nimetlerini kullanıp anında yenileyivermişti.

Bu arada benim Fiesta'ya da bedava genel bakım işini ayarlayıvermişti.

....

Acun Ilıcalı'nın da 2 trilyon bastırıp aldığı Ferrarisi'ne hayranlıkla bakarken, adını açıklamayan bir iş adamının, dünyanın en pahalı otomobilini de o gün aldığına tanık olmuştuk...

Hatta oracıktaki renkli dünyayı, ağzının suyu akarak izleyen gençlerin, manken kızların ücretlerini tartışmaları çok dikkat çekiciydi...

Yurdumun konuksever erkeklerinin Ferrari'lerden çok görevli Rus Kızlara olan alâkaları beni ziyâdesiyle duygulanmıştı... Yurdum insanı, Alicenaplığını her yerde gösteriyordu...

Arkadaşıma olan alâka devam ediyordu. O'nun sayesinde, üniversiteyi bitirdiği halde yıllardır iş bulamayan iki tanıdık gence de o gün, otomotiv sektöründe, küçük referanslarla anında iş buluvermiştik.

O fuarda,benim emekli eğitimci olmamın pek bir değeri yoktu... Empati, hipnotizma gücü çok yüksek olan patronlar ve mankenler, hepimizin cüzdan durumunun adeta röntgenini çekiyorlardı.

Adamı gözünden okuyorlardı.

Kısa bir dinlenme molası için, hatırımı kırmayıp basın bölümüme geçen Hulusi, Milliyet ve Radikal reyonlarında ' gezinirken dayanamayıp oradaki yetkililere,'' Paat !..'' diye bendenizin Milliyet Blog ve Radikal Blog'da müthiş yazılar yazdığını söyleyivermişti...

Yani benim blog yazarı olduğumu oracıkta ifşâ edivermişti..

İşte !..

Tam o sırada beklenmeyen bir şey oldu !..

.........

Ne mi oldu ?..Tahmin edin bakalım...

******

Yerim dar...:)   İkinci bölüm Yarın...:))  

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..