Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ekim '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Öyle bir geçer ki!

Öyle bir geçer ki!
 

Salvador Dali


 

Allah bitirmesin ama devire devire bi hal olduk şu hafta sonlarını! Bazen günler geçmek bilmezmiş gibi görünür bize değil mi? Aslında Erkin Baba’nın dediği gibi, “öyle bir geçer zaman ki...”
Evet öylesine bir hız bu; yaşarken zamana sırtından yapışık olduğumuzdan hızla gelip geçen bir şey yokmuş ve her şey ölesiye ağırmış gibi gelir. Bunlar ceset zamanlardır. İnsan bir cenazenin karşısında nasıl zaman durmuşçasına; sanki bir gün onun peşinden devrilip gitmeyecekmiş gibi bakar kalır ve kendi zamanını dondurur. Duygularını dondurmak istercesine..İşte öyle! Yahu, gidiyor, zaman her şekilde kayıp gidiyor ellerimizden. Yuvarlanan zaman topağına, araba camındaki Garfield gibi yapışıyoruz aslında. Yetişebilene aşk olsun! Siz yetişebiliyor musunuz; ben yetişemiyorum!
 Her gece yatağa “fillerle boğuşmuş boğa” gibi ellerim yerde giriyorum ve aklımda hala yapamadığım tonla iş var. Bu neyin koşturması, ne tür bir yarışmadayız..Bu arena kimin? Kazanana ne verecekler? Ben söyleyim; kuru bir öpücük! “Aferin yavrum iyi performans gösterdin!” diyecek birileri... Sonra popolara şaplak, belki yeni bir oyuna, yeniden koşturmaca... Sonumuz dolu gelsin! Boşluklarda kalmayalım ve en önemlisi neden yaşadığımızın şifrelerini çözerek son nefesimizi verelim. Bu benim dileğim tabii... Herkes ne düşünür bilmem!
Başka alemlere geçtiğimiz varsayılır ya hep; orada bizi karşılayacak olanların bizimle alay ederek “aklını kullansaydın kızıım!” demelerinden korkarım. Yani aklın varsa kullanacaksın tabi... Kaçarın yok! Tembellik, koyuvermecilik yok öyle! Her denilene inanmadan önce şüpheyle bakmayı ve biraz araştırma yapmayı ihmal etmeyeceksin ve inançlarını her gün gerçeklerin süzgecinden geçireceksin! Süzgeç ince mi geldi, geçmiyor mu, o zaman bu inanca şüphe ile bakmaktan korkma, vardır doğanın bir bildiği. Bize korkutarak anlatılan başka boyutlar sana gerçekten mantıklı geliyorsa inanacaksın yoksa işine öyle geldiği için değil. Mesela bazı yaşam şifreleri var. İnsanların doğasında gizli olan bu şifreler bizim nasıl bir evreden geçeceğimizi yönlendiriyor. Ne kadar evrensel düşünsek te; yaşadığımız toprağın ve çevremizde var olan her türlü canlı ve cansız elemanların enerjisi bizi kaplar ve bağlılık yaratır. İsterseniz deneyin; burada bu toprakların insanlarını alın ve dünyanın başka kentlerine yerleştirin; kaynaşmaktaki zorluğu bir yıldırım çarpması gibi hisseder. Ayrıca ne kadar kaynaşsa içselleştiremez ve diğerleri tarafından içselleştirilemez.
Hal böyleyken sevgili dostlarım bu toprakların halis evlatları olan bizler birbirimize içselleştirilmemiş havası yaratılıyor buna çok bozuluyorum. Nedir bu açılımlar, saçılımlar. Bu ülkenin has evlatları eğer derin acılarla boğuşmuş ve bizler onlara yabancılaştırılmışsak çözüm yine içimizdedir. Ne birilerini dışlayanları ne de açılıp saçılanları asla affetmeyecek bu ülkenin varisleri... Kendine azınlık süsü veren bir çoğunluğun yaramaz çığlıklarına kurban ediliyor bu güzelim ülke.
 
Sorunların çözülmesinden yanayım elbet! Ama beni çok rahatsız eden bir yaklaşımları var bu çoğunluğun bir kısım azınlığı “biz Kürd'üz!” deyip ayrımcılık yapıyor. Kürt'sen Kürt'sün babam! Bize ne! Sana sorduk mu!? Irkçı mısın nesin!
 
Ben sana hiç çerkesim, lazım, pomağım (ki öyleyim), çingenenin hasıyım diyor muyum? Alnımda göstermiyor ki!!
 
Veya dindarsan dindarsın; bana ne! Tek mezara hepimizi birden mi sokacaklar. Biz sanki bu toplumun kurallarında hırpalanmadık mı? Ama vatanımızdır, canımızdır dedik, boyun eğdik! Bazen güç kaynağı haksızlık ediyor bize! Mesela askerimize olanlar, benim içimi, ciğerimi nasıl yakıyor biliyor musunuz? Bu haksızlık değil mi?
Bir ülkenin savunma mekanizmasını çökertiyorsunuz! Milletçe kanser olmuş sayın kendinizi..
ALOOOO fikirlerinizi ön plana geçireyim derken gül gibi koca TÜRKİYE gümbürtüye gidiyor. Akıllı olun! Bu gemi hepimizin! Batan sadece arka tarafı olmaz, tepetaklak gidiveriririz alimallah!
 
Berrin Aksu
 
Toplam blog
: 171
: 522
Kayıt tarihi
: 18.12.10
 
 

Üniversite mezunuyum. Dekoratörüm. Yazmayı çok seviyorum. 200 kadar şiirim var. Sinema ve tiyatro..